Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.
Başkan Erdoğan konuşmasında Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'a yönelik linç girişimine sert tepki gösterdi.
Başkan Erdoğan şöyle konuştu:
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın açıklamasında sadece inancının, ilminin ve yürüttüğü görevinin gereğini yerine getirdiğini, söylediklerinin de sonuna kadar doğru olduğunu belirterek, "Kalkıp da bu Ankara Barosunun yetkisinde olan bir konu değildir. Herkes yerini bilecek, haddini bilecek." dedi.
Erdoğan, Tarabya'daki Huber Köşkü'nde video konferans yöntemiyle düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, birinci etabı hizmete giren Başakşehir Şehir Hastanesi'nin ikinci etabının da 20 Mayıs'ta açılacağını hatırlattı.
Başakşehir Şehir Hastanesi'nin 2 bin 500'ü aşkın yatak kapasitesine sahip dünyada sayılı modern hastanelerden biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
Başkan Erdoğan: "Durum, İslam'a saldırı halini almıştır" | Video
"Yol itibarıyla bütün altyapı hazır. İnşallah şu anda metro yapımıyla ilgili talimatları da verdim ve metro konusundaki çalışma daha da hızlanacak. Dolayısıyla Başakşehir Şehir Hastanesi'ne hem yol hem metro gelmiş olacak. Zira burayı Büyükşehir Belediyesi daha önce AK Parti'de olduğu için AK Parti Büyükşehir Belediyesi yolunu ve metrosunu yapacaktı. Tabii bu beyefendi, yeni gelen ne yazık ki 'Ne yolu ne metroyu yapamam.' deyince, biz de iyi ki iktidardayız hemen talimatı verdik ve yolunu da metrosunu da biz yapmak suretiyle inşallah Başakşehir Şehir Hastanesi'nin o ihtiyacını da gidermiş oluyoruz."
- "(ERBAŞ) SÖYLEDİKLERİ DE SONUNA KADAR DOĞRUDUR"
"Bu zihniyetle iş bitmiyor." ifadelerini kullanan Erdoğan, bu zihniyetin bir başka yansımasının da Diyanet İşleri Bakanı Ali Erbaş'ın İslam'a ve Kuran'a göre yaptığı değerlendirmelere gösterilen tepkilerde görüldüğünü belirtti.
Son dakika! Başkan Erdoğan: "1-3 Mayıs'ta 3 günlük sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak" | Video
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet İşeri Başkanlığının devletin bir kurumu olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Başkanımız biliyorsunuz, bir açıklama yaptı. Bu açıklamasıyla sadece inancının, ilminin ve yürüttüğü görevinin gereğini yerine getirmiştir. Söyledikleri de sonuna kadar doğrudur. Elbette Diyanet İşleri Başkanımızın sözleri sadece kendini Müslüman olarak tanımlayan, İslam dairesinde gören kişiler için bağlayıcıdır. Kendini bu sıfatlarla tanımlamayanlar için söz konusu ifadeler sadece bir görüşten ibarettir. Bir defa burada şu gerçeği çok net görmemiz lazım, ülkemizde eğer İslam adına konuşması gereken birisi varsa, bir kurum varsa Diyanet İşleri Başkanlığıdır ve buranın Din İşleri Yüksek Kurulu vardır."
Diyanet İşleri Başkanı'nın herhangi bir dini konuyu gerek hutbelerinde gerek vaaz ve nasihatlerinde gerekse kendilerini ziyarete gelenlere anlatmakla yetkili olduğunu dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kalkıp da bu Ankara Barosunun yetkisinde olan bir konu değildir. Herkes yerini bilecek, haddini bilecek. Ankara Barosunun açıklaması başta olmak üzere Diyanet İşleri Başkanı'mızın görüşlerine karşı kullanılan üslup, konu ve şahıs boyutunu aşıp doğrudan İslam'a yönelen kasıtlı bir saldırı halini almıştır. Zira Diyanet İşleri Başkanı'mıza yapılan saldırı devlete yapılan saldırıdır. Diyanet İşleri Başkanı'mıza ve açıklamalarına karşı kullanılan her kavram, yapılan her gönderme karşımızdaki zihniyetin ilkelliğini ve içindeki nefret bataklığının birer yansımasıdır. Milletimizin inancına, değerlerine ve onları temsil eden kavramlara böylesine kin duyulabildiğini, bu husumetin böylesine pervasızca ifade edilebildiğini görmekten üzüntülüyüz. Faşizmin en ilkel halini yansıtan bu yaklaşımların ülkemizdeki varlığı, demokrasi, çoğulculuk, inançlara saygı gibi ilkelerin hala yerli yerine oturmadığına işaret ediyor."
Demokratlık adına faşizmi, halkçılık adına millet düşmanlığını, yargı adına hukuksuzluğu, eşitlik adına sapkınlığı yücelten bu mankurtların gerçek yüzleri birer birer ifşa olmaktadır. Türkiye, geçmişleri darbe ve cunta çığırtkanlığından vesayetin sözcülüğüne kadar pek çok kara lekeyle dolu olan bu zihniyetten arınma aşamasına gelmiştir."