Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Ramazan ayının ilk cuma hutbesinde İslam inancında olmayan eşcinsellik ve eşcinsellere yönelik sözleri hakkında linç kampanyası başlatıldı. İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) Ankara Şubesi ise bu hutbeyle ilgili bir suç duyurusunda bulundu. Türkiye Düşünce Platformu da bu konuyla alakalı bir açıklama yaptı. İşte Türkiye Düşünce Platformu Yüksek İstişare Kurulu'nun o açıklaması:
Türkiye Düşünce Platformu olarak; Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş'ın Ramazan ayının ilk Cuma hutbesinde eşcinselliğe yönelik sözleri sebebiyle İHD Ankara şubesinin suç duyurusunda bulunması üzerine aşağıdaki açıklamayı yapıyoruz:
Diyanet İşleri Başkanımız muhterem Prof. Dr. Ali Erbaş Cuma hutbesinde, Kur'an-ı Kerim'in Lut kavmi ile ilgili ayetine atıf yaparak, "bütün kötülüklerin ve salgın hastalıkların eşcinsellikten kaynaklandığı"nı söylemesi üzerine İHD Ankara şubesi "Lut kavminin" avukatlığını üstlenerek savcılığa başkan hakkında suç duyurusunda bulunmuştur.
ŞEYTANİ BİR MEYDAN OKUMA
Biz elhamdülillah Müslümanlardanız. Kur'an-ı Kerim'de Lut Kavmi ile ilgili 12 surede 75 ayet bulunmaktadır. Bu suç duyurusunu İslam'a ve Müslümanlara karşı bir meydan okuma, kutsal'a karşı aşağılama olarak görüyoruz. Hz. Lut'un kavmi ile ilgili olay, diğer dinlerin kutsal metinlerine de konu olmuştur. Dolayısı ile bu hakaret, sadece İslam'a ve Müslümanlara karşı değil, dine, kutsala karşı Şeytani bir meydan okumadır.
BU 'SOLCULUK', 'SOSYALİSTLİK'TEN ÖTE BİR DÜN DÜŞMANLIĞI
Biz Allah'a, Resulü'ne, Kitab'a ve Ahiret gününe iman ettik. Birileri istemiyor diye dinimizi değiştirecek de değiliz. Kınayanların kınamalarına aldırmayacağız. Fuhşiyat'ın her türlüsünü reddediyoruz. Bu tür, toplumu infiale sevk eden, fitne içerikli, hukuku istismar etmeye yönelik girişimler, aynı zamanda devletin anayasa ve yasaların varlık ve meşruiyetini tehdit eden girişimler olarak ayrıca suç oluşturur. Anayasa, ailenin ve gençliğin fuhşiyattan korunmasına amirdir. Bu suç duyurusu bir anlamda bir "cürm-ü meşhud" belgesidir. Bu girişim İslam'ın yasaklanması ve Kur'an-ı Kerim'in sansürlenmesi girişimidir. Bu "solculuk", "sosyalistlik"ten öte bir din düşmanlığıdır.
İNSAN HAKLARI MASKESİ KULLANILARAK FİTNE GİRİŞİMİ
Biz Diyanet İşleri Başkanımızın yanındayız. Birilerini uyarıyoruz, Dinden, aileden elinizi çekin. Din olmayan şeyleri dine sokma gayretinden vazgeçin. Allah CEDAW fitnesinden, aileye karşı komplolardan ve Fuhşiyattan insanlığı muhafaza etsin. Covid19'un bedenimizi hedef alması gibi, İnsan Hakları maskeli bu fitne girişimini ahlakımızı, bizi biz yapan, alamet-i farikamız olan değerleri hedef alan bir mikrop olarak görüyor ve herkesi bu konuda, bu gayret sahibi Şeytan tüyü taşıyan kişi ve çevrelerle sosyal mesafelerini korumaya çağırıyoruz.
DİYANET-SEN'DEN DESTEK: DİYANETİMİZİN DE BAŞKANIMIZIN DA YANINDAYIZ
Diyanet-Sen'den yapılan açıklamayla Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'a destek verdi.
Açıklamada şöyle denildi:
"Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, Diyanet İşleri Başkanlığımız ülkemizin en köklü ve saygın kuruluşlarından birisidir. Kurumumuzun saygıdeğer başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın Cuma hutbesinde İslam'ın en temel yasaklarından birisi olan zina ve eşcinselliğin Kur'anda lanetlendiğini söylemesinden dolayı sözde İnsan Hakları Derneği tarafından suç duyurusunda bulunulmasını kınıyor, Diyanet İşleri Başkanımızın yanında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz" dedi.
Konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Bayraktutar "Diyanet-Sen olarak dün olduğu gibi bugün de ümmet coğrafyasına hizmet eden, mazlumların, çaresizlerin imdadına yetişen, iman ve hakikat ölçülerini her alanda ve herkese hatırlatmaya çalışan Diyanetimize ve onun saygıdeğer başkanına yapılan acımasız saldırılara karşı olduğumuzu tek dil ve söylemle dünyaya haykırıyoruz. İslam'ın en temel yasaklarından olan zina ve eşcinselliğin Kur'an'da lanetlendiğini Diyanet İşleri Başkanımız söylemeyecekte kim söyleyecek. Zinanın ve eşcinselliğin zararları ortadayken insan hakları bahane edilerek bunun söylenmesine bile tahammül edilememesi neyin şımarıklığı ve azgınlığıdır. Herkes tarafından bilinmektedir ki sigara sağlığa zararlıdır. Birilerinin sigara içmesi sigaranın sağlığa zararlı olduğu gerçeğini değiştirmez. Sigara sağlığa zararsızdır da diyemezler. Zinanın eşcinselliğin ferdi ve toplumsal zararları ortadayken birileri zina yapıyor diye bunu normal görmemizi bizden kimse beklemesin. Kanunda bu yaptığınız suç olmaya bilir ancak bunun zararları ortadayken siz rahatsız oluyorsunuz diye başımızı kuma gömmeyeceğiz." Açıklamasında bulundu.
TOPLUM YAPIMIZA UYGUN DÜZENLEMELER YAPILMALI
Bayraktutar, "Zina ve eşcinselliğin ferdi ve toplumsal zararları ortadayken bazı sözleşmelerle bunların suç olmaktan çıkarılması ve ülkemizin de bu sözleşmelere taraf olmasının toplumda onarılması zor zararlar açacağına dikkati çekerek "Bu kişilerin, Yüce Kitabımız Kur'anda bunlarla ilgili ayetlerin söylenmesine bile tahammül edememesi bu sözleşmelerden aldıkları güç iledir. Yine bu güç iledir ki Türkiye'nin bu konuda en yetkili kişisi Diyanet İşleri Başkanı'nın yaptıklarının zararlarını söylemesinden dolayı onun hakkında suç duyurusunda bulunma ve görevden alınmasını talep etme cüretini gösterebiliyorlar. Devlet yetkililerimizi toplum yapımızı dinamitleyen bu tür sözleşmelere imza atmak yerine kendi toplum yapımıza uyan düzenlemeler yapmaya davet ediyoruz." Dedi.
DİYANET ÜMMET COĞRAFYASI İÇİN TEK UMUTTUR
Diyanetin ümmet coğrafyası için tek umut olduğunun altını çizen Bayraktutar açıklamasında "Bu umut biterse dünya coğrafyasındaki mazlumlar çaresizliğe itilir. Vicdan yoksunu, inanç yoksunu bir millet olmaya doğru adım adım kayarız. Ne refahtan bahseden bir millet oluruz, ne de ezanı Kur'an-ı dinleye bilen bir millet oluruz. Bağımsızlığımızın sembolleri tek tek ellerimizden kayar gider.Türkiye adına aydınlık yarınlardan bahsedebilmek için bizim bir ve bütün olmamız gerekir. Dillerinden kin dökülenlerin Diyanet'e dair tek bir olumlu cümle kurmayanların Diyanet'in kucaklayıcı, yapıcı, aydınlatıcı ve aydınlık yüzünü görmeleri de imkansızdır. Vatanlarını yabancılara şikayet edenler bilmelidir ki "Vatanlarını yaşanmaz bilenler, vatanlarını yaşanmaz kılanlardır." İfadelerine yer verdi.
DİB BAŞKANIMIZIN YANINDAYIZ
Bayaraktutar dönem dönem asılsız bahanelerle Diyanet İşleri Başkanlığımızın ve onun değerli başkanlarının yıpratılmaya çalışıldığını hatırlatarak "Sözde insan hakları derneğinin bu kişilerin avukatlığını yaparak Diyanet İşleri Başkanımız hakkında suç duyurusunda bulunmasını kınıyor sonuna kadar Diyanet İşleri Başkanımızın yanında olduğumuzun bilinmesi istiyoruz" dedi.