Çin'deki ilk koronavirüs vakasının üzerinden 150 gün, Türkiye'deki ilk vakanın üzerinden tam 40 gün geçti. Dünya üzerinden aktif olarak halen 1 milyon 600 bin vaka ve 170 bine yakın ölüm gerçekleşti. İyimser araştırmacılar Haziran ayında dünyada normalleşme sürecine girileceğinin altını çiziyor. Ancak bu sürecin uzayabileceğini iddia edenlerin sayısı hiç de az değil.
Evet dünya tarihi günler yaşıyor. Bu günler elbet geçecek. Dünya bundan sonra salgının ekonomik, sosyal, psikolojik hasar tespit raporunu çıkarmaya çalışacak. Peki salgından sonra hayatımız eskisi gibi olacak mı? Günümüzde birçok sosyolog dünyanın yeni bir döneme gireceğinin vurguluyor. Bu sürecin adı "Post-Modern Korona" dönemi. "İnsanlık tarihinde Post-Korona adı verilen yeni bir dönem başlayacak" diyen İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk ile "salgından sonra nasıl bir dünyaya uyanacağız" sorusuna cevap aradık.
İNSANLIK YENİ BİR DÖNEME GİRİYOR
-Salgından sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını, dünyada bir "Post-Korona" döneminin başlayacağını söyleyenlerin sayısı hiç de az değil. Siz ne düşünüyorsunuz?
İnsanlık tarihinde "Post-Korona" adı verilen yeni bir dönem başlayacak. Dijital dönüşüm bu süreci derinden etkileyecek. Dijital dönüşümde öncü olanlar güçlü olacaklar. Toplum hayatında, kültürde, sanatta, eğitimde, dinde, ekonomide, uluslararası ilişkilerde ve daha birçok alanda normalin tanımı ve ölçütü değişecek. Bugün normal karşıladığımız birçok şey anormal görünecek. Bugün anormal gördüğümüz birçok şey normal görünecek. Bu, sosyal hayatımızda çok köklü bir değişiklik anlamına geliyor.
Koronavirüs tedbirleri kapsamında biz de Prof. Dr. Recep Şentürk'le görüntülü görüşme yaptık.
HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ DAVRANAMAYIZ
-Biraz açar mısınız, hayatımızda ne değişecek?
Korona öncesi sosyal hayatımız artık tarih oldu. Onu unutun. Yeni bir döneme gireceğiz. Öngörümüzle harekete geçip acilen bu yeni döneme ayak uydurmamız lazım. Hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam etmek isteyenler tarihin mezarlığına gömülecek. Ama bu yeni dönemi iyi okuyup adapte olan kurum, grup, toplum ve devletler yaşayacak.
-Eski alışkanlıklarımızdan kurtulmamız zor olmayacak mı?
İbn Haldun'un dediği gibi, "Kıtlık insanları öldürmez ama onların bolluk zamanındaki alışkanlıklarını –kıtlığı yok sayarak– aynen devam ettirmeye çalışmaları onları öldürür." İbn Haldun penceresinden baktığımızda Korona tek başına bize zarar veremez ama biz Korona ve onun yıkıcı etkilerini yok sayıp, görmezden gelip, eski hayatımızı, alışkanlıklarımız ve düzenimizi aynen devam ettirmeye çalışırsak, işte bu ihmal ve vurdumduymazlık bizi fert ve toplum olarak öldürür.
Corona virüs hayatımızı böyle değiştirdi! İşte corona virüsün etkileri...
SİYASİ DENGELER DEĞİŞECEK
-Bu yeni dönemden dünyadaki siyasi dengeler nasıl etkilenecek?
Soğuk savaşın bitmesiyle ABD öncülüğünde tek kutuplu hâle gelen dünya, yeniden iki kutuplu hâle geliyor. Bir yanda ABD ve müttefikleri diğer yanda Çin ve müttefikleri olacak. Çin, eski Sovyetler Birliğinin yerini alacak. Ancak savaşın tanımı değişecek. Dijital teknolojinin ve medyanın, özellikle algı yönetiminin önemli rol oynadığı çok yeni sosyal ve psikolojik savaş teknik ve metotlarıyla karşılaşacağız. AB için ABD'nin peşinden gitmekten başka bir seçenek görünmüyor.
-Biz ne yapacağız?
Türkiye ne yapacak? İslam dünyası ne yapacak? Bence Çin yayılmacılığına karşı çok uyanık olmak zorundayız. Yeni dünya düzenine geçiş sürecinde ferasetle hareket edip, bir yandan mevcut ittifaklarımızı güçlendirirken bir yandan da yeni ittifaklar kurmamız lazım.
ALMANYA'DAN FLAŞ ÇAĞRI! "ÇİN AÇIKLAMA YAPMAK ZORUNDA"
BİR VİRÜS BATI'NIN MASKESİNİ DÜŞÜRDÜ
En büyük yarayı Batı aldı. Post-Korona döneminde AB ve ABD bu yarayı sarabilecek mi?
Devletlerin en birinci görevi vatandaşlarını korumaktır. Siyasî otorite, meşruiyetini vatandaşlarını koruyarak muhafaza eder. Şu anda Batılı devletler vatandaşlarını koruyamıyor ve onların tabur tabur ölmelerini engelleyemiyor. Covid-19, Batı medeniyetinin ve Batı'nın sözde gelişmiş refah devletlerinin cilalarının dökülmesine ve maskelerinin düşmesine sebep oldu. Takke düştü kel göründü. Bu süreçte bireyin özerkliğine dayalı liberal etik anlayışı da iflas etti. Ailenin, toplumun ve sosyal dayanışmanın önemi bir kere daha ortaya çıkmış oldu.
ABD'NİN SÖMÜRÜ DÜZENİ DEVAM EDEMEZ
-Dünyanın süper gücü ABD bu salgında adeta diz çökmüş durumda. ABD bu krizi atlatabilecek mi?
Bugün ABD'de ölenlerin yüzde yetmişten fazlası siyahîler, geri kalanların çoğu da fakir beyazlar, huzurevlerinde yalnızlığa terk edilmiş yaşlılar. Batı hegemonyası altındaki mevcut dünya düzeninde her yıl iki milyondan fazla insan açlıktan, iki yüz binden fazla insan temiz su bulamayıp kirli ve mikroplu su içtiği için ölürken; Batı'da özellikle ABD'de nüfusun yarıdan fazlası obez yani hastalık derecesinde aşırı şişman.
VUHAN'DAN BOMBA FOTOĞRAFLAR SIZDI! 1500 VİRÜSÜ BURADA SAKLIYORLARMIŞ
-Salgından sonra bu düzenin değişeceğini gerçekten düşünüyor musunuz?
Batı, bugüne kadar aldatıcı bir algı yönetimiyle sürdürdüğü ve tüm dünyaya ileri ve özgür bir dünya düzeni olarak takdim ettiği bu sömürü düzenini bundan sonra artık devam ettiremez. Post-Korona dönem, post-liberal ve post-batı dönem olacaktır. Kısaca Post-Korona dönemi, modernitenin ve onun gayrimeşru çocuğu postmodernitenin bittiği post-postmodern dönem olacaktır. İçinden geçtiğimiz koronavirüs salgını döneminden vatandaşlarını başarıyla koruyabilen devletler, ideolojiler ve rejimler zarar görmeden çıkacaktır. Diğerleri tedavisi zor ölümcül yaralar alacaktır.
SALGIN ENDİŞESİ ZİHNİMİZDEN KOLAY SİLİNMEYECEK
-Birkaç ay önce binlerce kişi ile birlikte konser salonlarını, stadyumları, sinema salonlarını dolduran milyarlarca insan, şimdi bir evin içerisinde bekliyor. Sosyal hayat geri gelecek mi?
Bu, krizi ne kadar uzun zamanda atlatacağımıza bağlı… Şu anda tünelin ucu pek görünmüyor. ABD'deki bazı üniversiteler daha şimdiden önümüzdeki 2020 yılı sonbahar döneminde de eğitimi uzaktan yapacaklarını ilan ettiler. Salgının muhtemel artçı dalgalarından ve virüsün mutasyona uğrayıp tekrar saldırmasından bahsediliyor. Bu süreçte, eğer uzun sürerse, eski sosyal alışkanlarımızı unutacağız ve yeni sosyal alışkanlıklar geliştireceğiz. Çok uzun müddet devam ederse Ashab-ı Kehf'in mağaradan çıkıp topluma geri dönüşü gibi bir süreç yaşayacağız. Zihnimizin derinliklerindeki bulaş endişesi ve kaygısı kolay kolay silinemeyecektir.
Son dakika Corona virüs bilgileri! İngiliz gazete: Felakete yürüdük
RAMAZAN AYI ÖNEMLİ BİR FIRSAT
- İnsanlar zor zamanlarda Allah'a daha da yakınlaşır ama normalleşme ile birlikte bir uzaklaşma süreci başlar. Post-Korona döneminde insanların dine yönelişi hangi yönde olacak?
Bu sene Ramazan'ı korona salgını döneminde evlerimizde adeta bir itikâf hâlinde geçireceğiz. Bu da dine ve Allah'a yönelişi artıracaktır. Ancak bu süreçte din âlimlerinin daha aktif bir şekilde toplumun manevî bağışıklığı güçlendirici irşat faaliyetlerinde bulunmaları lazım. Sabır, tevekkül, teslimiyet ve rıza gerektiren bu süreçte insanların manevî bağışıklığının çok güçlü olması lazım. Bu da Allah ile kurulacak mutlu bir ilişki ile olur. İslam'ın amacı insanları mutlu etmektir. Bu, hem bolluk hem darlık zamanları için geçerlidir. Ama unutmayalım; bu dünya, imtihan dünyasıdır. Koronavirüs tehlikesinin geçmesi imtihanların biteceği anlamına gelmez. Yeni imtihanlar gelecek. Bugün sabırla imtihan olduğumuz gibi, o günlerde de şükürle imtihan olunacağız. Şükür imtihanında kaybedenler, nimetleri vereni unutur, nankörlük yapar, gaflete düşer ve dinden uzaklaşırlar.
ESKİ HAYATIMIZ GERİ GELMEYECEK
-Marmara depreminde de benzer bir travma yaşamıştık. İnsanların yaşadıklarını hızlı unutma gibi bir özelliği de yok mu?
İnsanlar, çok az istisna hariç, çoğu zaman kalabalığa uyma dürtüsü ve içgüdüleriyle hareket ederler. Ama bu, yine de bir adaptasyon süreci gerektirecektir. Özellikle de sosyal mesafe ve izolasyon uygulaması uzun sürerse geri dönüş vakit alacaktır. Ancak zaten eski hayat, asla tam olarak geri gelmeyecektir. Unutmayalım; tüm dünyada beşeriyetin şuuru, insanlık tarihinde benzeri görülmemiş derin bir deprem yaşamıştır. 11 Eylül saldırısı, birinci ve ikinci dünya savaşları, korona krizi yanında gölgede kalır. Tarih boyunca pandemiler, yeni bir dünya düzeni kurulmasına yol açmıştır.