Türkiye'de korona virüsün 5. haftasındayız ve vaka artış hızının önüne geçtik. İlk günden beri ise akıllarda tek bir soru var. Normal hayata ne zaman döneceğiz? Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Şener, konuyla ilgili sabah.com.tr'ye yaptığı değerlendirmede, "Türkiye'de enfeksiyon zinciri kırıldı ve Haziran ayında normal hayatımıza döneceğiz" dedi.
"HAZİRAN AYINDA RAHATLIYORUZ"
Türkiye'deki son koronavirüs rakamlarını değerlendiren Şener, "Rakamlara baktığımızda hastalık yayılma hızı düşmüş diyebiliriz. Şimdi pik değeri bekliyoruz. Ya yavaş yavaş ya da bir anda kaybolacak. Bana göre virüs bir anda kaybolacak ve Haziran ayında rahatlayacağımızı düşünüyorum. Entübe ve yoğun bakım hasta sayımız azalıyor. Yatan hasta sayımız azalıyor. İyileşen hasta sayımızın da artmasıyla Türkiye'de enfeksiyon zinciri kırıldı diyebiliriz. Vatandaş günlük vaka sayılarına baktığında konuyu tam olarak anlamıyor. Resme ayrıntılı olarak baktığımızda iyiye gidiyoruz diyebiliriz" dedi.
"HİÇBİR ÜLKE PRATİKTE FİLYASYON YÖNTEMİNİ UYGULAMADI"
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın 'Yayılma hızını kontrol altına almaya başladık ve bunu ağırlıkla 'Filyasyon' yöntemiyle yaptık açıklamasına değinen Doç. Dr. Alper Şener, konuyla ilgili merak edilenleri şöyle açıkladı: Filyasyon, temas zinciri analizi demek. Bir kişi korona virüs oldu, onun son 14 gün içinde temas ettiği tüm kişilere ulaşılıyor ve incelemeye alınıyor. Bu çok zordur. 261 bin 989 temaslı kişi belirlenmiştir' dedi Sayın Bakan. Bu filyasyon ile- enfeksiyon zincirini kurmak için proaktif davranma modelidir. Pratikte hiçbir ülke yapamadı bunu.
KASIM AYINDA 2. KORONA DALGASI GELİR Mİ?
Ortak görüş koronavirüsün yaz aylarında kaybolacağı yönündeyken kimi uzmanlar Kasım ayında ikinci dalganın tekrar dünyayı etkisi altına alacağı yönünde. Doç. Dr. Alper Şener, bu virüsle yaşamaya alışmamız gerektiğini ve tüm dünyada enfeksiyon hastaneleri kurulacağını söyledi. Korona virüsü normal grip virüsünün bir benzeri olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:
"BÜTÜN DÜNYADA ENFEKSİYON HASTANELERİ KURULACAK"
Koronavirüsü gribin bir benzeri olarak düşünün. Bu virüsle yaşamaya alışmamız lazım. Dolayısıyla Kasım ayından itibaren normal grip için nasıl hazırlanıyorsak koronavirüs için de o şekilde hazırlanmamız lazım. Bütün dünyada enfeksiyon hastaneleri kullanacak.
KORONAVİRÜSE KARŞI EVLERİMİZDE ALABİLECEĞİMİZ TAVSİYELER
Koronavirüs hiç kuşkusuz sadece fiziksel sağlığımızı değil psikolojimizi de tehdit etmeye başladı. Milyonlarca insanın evlerine kapandığı şu günlerde türlü çeşit dezenfektanlarla bir yandan kendimizi temiz tutmaya çalışırken bir yandan da evlerimize aldığımız her türlü gıdayı nasıl temizleyeceğimizi şaşırır hale geldik. Konuyla ilgili çok fazla bilgi akışının da olması nedeniyle beyinler bu konuda oldukça bulanık. İçimiz de hiç rahat değil. İşte Doç. Dr. Alper Şener'den marketten ya da pazardan evlerimize getirdiğimiz ürünleri nasıl temizlememiz gerektiğine ilişkin hem çok hayati hem de çok basit birkaç öneri…
ÇAMAŞIR SUYU YA DA CİF YETERLİ
Herkesin evinde bulunan klorak içeren solüsyonlar yani çamaşır suları her türlü virüsü öldürür. Örneğin enfekte olduğunu düşündüğümüz cansız yüzeyler için çamaşır suyu kullanmamız yeterli olacaktır. Çamaşır suyunun fazla kullanımının vereceği zararları düşünerek cif kullanmayı da önerebilirim. Yüzey temizliklerinde cif kullanabiliriz. Yüzey temizlikleri derken en çok dikkat edilmesi gereken yüzeyler, merdiven tutamakları, asansörler, kapı kolları… gibi en çok elimizin değdiği bölgeler buralar. Bu yüzeylerin sık sık temizlenmesi gerekir.
ÖZEL ARAÇLARDA ALKOLLÜ ISLAK MENDİLLER
Yine en çok kullanılan otomobillerimiz için de örneğin elimizin sürekli değdiği direksiyon ve vitesler ki buralar mekanik temizliğe girer. Oralar için de alkollü ıslak mendiller yeterli olacaktır.
OYUNCAKLAR İÇİN SU VE SABUN
Çocuklarımız için de onların en çok kullandığı oyuncakların temizliğinde de su ve sabun kullanmak yeterli olacaktır.
EVLERİ GÜNDE EN AZ 2 KERE HAVALANDIRIN
Evlerimizi günde en az 2 kere havalandırmamız gerekiyor. Şöyle örnek vereyim 10-12 metrekarelik bir alanda hasta bir kişi varsa içeri girdiğinizde 15 dakika maskeli bir şekilde kalsanız bile bu hastalığa yakalanma ihtimaliniz yüksek. Bu nedenle evlerin havalandırılması çok ama çok önemli.
MARKETTEN YA DA PAZARDAN EVE GETİRDİĞİMİZ ÜRÜNLERİ NASIL TEMİZLEYELİM?
Virüsün cansız yüzeyde uzun süre beklemesi bulaştırıcılığı yüksek değil. Bu noktadan hareketle örneğin marketten ya da pazardan eve geldiğinizde elinizdeki poşetleri dışarıda yere indirmiş olabilirsiniz. Evet o poşetlerde virüs olma ihtimali çok yüksek ancak o poşeti yalamadığınız sürece virüs kapma ihtimaliniz yok. Poşetleri 1-3 saat arası güneş görecek şekilde havalandırmanız da yeterlidir. Bu anlamda takıntılı olmaya gerek yok. Pazardan ya da marketten getirdiğimiz yiyecekleri ise sirkeli ve tuzlu su kullanmamız yeterli olacaktır. Örneğin 1 litre suya 10 damla sirke ve 1 tatlı kaşığı tuz koyarak özellikle yüzeyi pütürlü gıdaları (çilek, portakal, marul gibi) bu suda 3 dakika beklettikten sonra rahatlıkla kullanabiliriz. Paketli gıdalarda bunlara gerek yok. O gıdaların raflarda bekleme süresi göz önüne alındığında eğer üzerlerinde virüs varsa bulaşma riskinin ortadan kalktığını söyleyebiliriz. Özetle virüs 60 dereceye kadar yaşıyor ama 30 derecenin üzerinde bulaştırıcılığı kalmıyor. Elbiselerimizi 60 derece, bulaşık makinelerini ise 45-60 derecede kullanmamız yeterli olacaktır.
Son dakika haberi... Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye'deki güncel corona virüs haritasını paylaştı Coronavirüste İstanbul Cerrahpaşa'dan çarpıcı rakamlar! Günde 200 kişi... Coronavirüste İstanbul Cerrahpaşa'dan çarpıcı rakamlar! Günde 200 kişi...