AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş, düzenlediği basın toplantısında, Kovid-19 tedavileri tamamlanarak taburcu edilen iki kişinin gönüllü olarak plazma bağışladığını söyledi. İmmün plazma tedavisinde hastalığı geçirmiş, tedavisi tamamlanmış olan vakaların plazmalarının alınarak mikroorganizmanın öldürülmesini sağlayan bağışıklık sistemine ait hücreler bulunduğunu aktaran Okumuş, "Antikor dediğimiz bağışıklık sistemine ait maddelerin hastalığı geçirmiş insanlardan alınıp hastalara verilmesiyle tedavi uygulanmaktadır. Ülkemizde ve dünyada son günlerde uygulanan bir tedavi yöntemidir." dedi.
UMUT VERİCİ BELİRTİLER
Türkiye'de bazı merkezlerde uygulanan bu tedavinin sonuçlarının umut verici olduğunu belirten Okumuş, şöyle konuştu:
"Biz de AFSÜ'nün gelişmiş bir Terapötik Aferez Merkezi olduğundan bu tedaviyi uygulamak istedik. Sağlık Bakanlığının onay vermiş olduğu bu tedavi yöntemiyle bugün iki hastamızın plazması alındı. Afyonkarahisar'daki bir hastamıza bu tedaviyi uygulayacağız. İnşallah hastalarımıza bir nebze olsun faydamız olur. Bu hastalığı geçirmiş vatandaşlarımızın, diğer hastalara umut olması, belki de hayatlarını kurtarması amacıyla gönüllü bağışçı olmalarını ve plazmalarını tedavi için bağışlamalarını rica ediyoruz."
- "Aşının etken maddesi için uğraşılıyor"
AFSÜ Terapötik Aferez Merkezi Sorumlusu Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Eker ise 2 haftada bir vericilere plazma işlemi uygulanacağını anlattı. Verici adaylarının kanını toplayıp işledikten sonra plazma kısmını ayırdıklarını ifade eden Eker, iyileşen iki kişiden immün plazma alımının başarıyla gerçekleştirildiğini aktardı. Eker, "Herhangi bir çekinecek durumları da yok. Gönüllülerimiz, bu şekilde verici adayı olabileceklerse yakınlarındaki sağlık merkezlerine çok rahat bir şekilde başvurabilirler." diye konuştu.
AFSÜ Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Neşe Demirtürk de aşı çalışmalarının Türkiye'de ve dünyada en hızlı şekilde yürütüldüğünü vurguladı.
Bir viral enfeksiyonda etkin bir aşı geliştirebilmek için birçok basamağın olduğuna dikkati çeken Demirtürk, şunları kaydetti:
"Bunun önce laboratuvar aşaması daha sonra hayvan modellerinde çalışma ve daha sonra en son insanlar üzerinde etkin ve güvenli olduğunun kanıtlanması gerekiyor. Bu da çok kısa bir sürede gerçekleştirilebilecek süreç değil. Türkiye'de de bununla ilgili ciddi çalışmalar var, virüs izole edilmiş durumda. Aşının etken maddesi için uğraşılıyor. Fakat bu yakın bir zamanda olabilecek bir şey değil. Bu yüzden öncelikli olarak hastaları yakalayıp tedavi etmemiz ve hastanın bulaş zincirini kırmamız, pandeminin durmasındaki en önemli noktalar."