Son dakika haber: Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Abdullah Fırat Gedik ile üye hakimler İbrahim İlaslan ve İzzet Nesip Doyduk'un imzasını taşıyan kararda, Özdaban'ın operasyonel hat üzerinden mahrem imamla 442 kez görüştüğü belirtildi.
Kararın birinci bölümünde örgütün yapısı, işleyişi, mali kaynakları, kamu kurumlarına sızma stratejisi, kendisinden olmayanlar üzerinde oluşturduğu baskı ile 15 Temmuz darbe girişiminin nasıl yapıldığı anlatıldı.
HER TÜRLÜ YOL 'MÜBAH' GÖRÜLDÜ
FETÖ'nün, terörist başı Fetullah Gülen tarafından 1966'da kurulduğuna işaret edilen kararda, örgütün o günden beri emellerine ulaşmak için her türlü yolu "mübah" gördüğü kaydedildi.
Gerekçeli kararda, FETÖ'ye ilişkin tespitlerin ardından Özdaban'ın örgütsel eylemlerine yer verildi.
Buna göre, Özdaban, 1992'de Kara Harp Okulundan, 2006'da Kara Harp Akademisinden mezun olduktan sonra Ankara, Gaziantep, Ağrı, İstanbul, Mardin ve Edirne'de görev yaptı.
Ardından 2012'de 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül döneminde başyaverlik görevine atanan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da kısa süre başyaverliğini yapan Özdaban, 24 Ağustos 2015'te Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığında görevlendirildi.
Özdaban, kripto örgüt mensuplarının deşifre olmamak için kullandığı operasyonel hat üzerinden mahrem imam Adem Özer ile görüştüğünün tespit edilmesi üzerine 13 Ocak 2017'de gözaltına alındı.
İkilinin kullandığı operasyonel hatların aynı tarihte alındığı, Özdaban'ın görevi kapsamında Ankara dışında bulunduğu sırada da bu hattı kullandığı baz kayıtlarına yansıdı.
GEREKÇELİ KARAR
Bu yerler arasında Çankaya Köşkü'nün de bulunduğu belirtilen gerekçeli kararda, şu tespitlere yer verildi:
"Sanığın örgüt içinde haberleşmek amacıyla H.Ş adına kayıtlı (...) numaralı GSM kullandığı ve örgütün mahrem yapısında olduğu belirtilen (...) numaralı hattı kullanan Adem Özer ile sürekli iletişim kurduğu, bilirkişi raporuna göre 6 Temmuz 2012 ile 19 Aralık 2013 tarihleri arasında karşılıklı 442 görüşmesinin bulunduğu, operasyonel hat ile Ankara, İstanbul, Kayseri ve Kütahya'dayken mahrem imamla görüştüğü, bu görüşmelerin hemen öncesinde veya sonrasında kendi adına olan ve kullandığını inkar etmediği (...) numaralı cep telefonu hattından da görüşme yaptığı ve bu hatların sadece belirli kişiler arasında kullanıldığı, en çok sanık Özdaban ve Adem Özer arasında görüşme yapıldığı anlaşılmıştır."
- Yaver olduktan sonra görüşmelere başladı
Özdaban'ın Cumhurbaşkanlığı Başyaverliğine atandıktan 10 gün sonra mahrem imamla görüşmelere başladığı belirtilen gerekçeli kararda, "Sanığın 5 Temmuz 2012'den itibaren operasyonel hat kullanmaya başladığı ve örgüt imamı ile çoğunlukla telefonla, bazen de yüz yüze örgütsel görüşmeler yaptığı belirlenmiştir." ifadesi kullanıldı.
Ayrıca darbe girişiminde yer aldığını itiraf eden, dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın yaveri eski yarbay Levent Türkkan ile gizli tanık "Abdullah"ın, Özdaban'ın örgüt üyesi olduğuna dair beyanda bulundukları da belirtilen kararda, "Gizli tanık Abdullah'ın beyanlarına göre sanığın Cumhurbaşkanlığı Başyaverliğine seçilmesinde FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'in aktif rol aldığı anlaşılmıştır." tespiti yer aldı.
- Hüküm
Sanığın Cumhurbaşkanlığı Başyaverliği gibi kritik bir konumda bulunduğuna ve FETÖ'nün öncelikli amacının bu makamı ele geçirmek olduğuna dikkati çekilen kararda, bu nedenle sanığın normal bir kamu görevlisi olarak değerlendirilemeyeceği kaydedildi.
Sanık ile örgüt arasında hiyerarşik ilişki nedeniyle suçun maddi ve manevi unsurlarının oluştuğu vurgulanan kararda, operasyonel hat ile yapılan görüşme sayısı ve yerlerinin öneminin yanı sıra suçun işleniş şekli nedeniyle ceza alt sınırından uzaklaşılarak hüküm kurulduğu ifade edildi.
Bu kapsamda sanık Bekir Furkan Özdaban'a "silahlı terör örgütüne üyelik" suçundan 10 yıl hapis cezası verildiği belirtildi.