MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin gündeminde aldığı CHP, siyasi ortakları ve Batı'nın Türkiye karşıtı politikalarda birleşmesi geniş yankı uyandırdı. Suriye'de yaşanan son dakika gelişmeleri, iç ve dış gelişmeler, açık kapı politikası sonrasında Yunanistan sınırında her dakika dramatikleşen durum gibi birçok konuya değinen Bahçeli, "batı bozgunculuk yapmaktadır" diyerek bu konuda çok önemli çıkışlarda bulundu. İşte MHP Grup toplantısında Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin yaptığı son dakika açıklamaları ve konuşmasından öne çıkanlar;
MHP Lideri Devlet Bahçeli'den MHP Grup Toplantısı'nda önemli açıklamalar (10 Mart 2020 Salı) | Video
SON YAŞANANLAR TEK KELİME İLE BARBARLIKTIR
Vahşilik, barbarlık ve uygarlık dönemi şeklinde adlandırılan insanlık tarihi vardır. Fakat halan barbar eğilimler taşıyan toplumların varlığı bu çağda hayal kırıklığıdır. Lafa gelince haktan hukuktan, uygulamaya gelince insanlığın yüz karası olanlar gerçekte insani değerlere muarız olduklarını gizleyemiyorlar. Mızrakları çuvala girmiyor. Batının hali tam da budur. Türkiye Yunanistan sınırında son yaşanan son dakika gelişmeleri insanlığın ürpermesine neden olmuştur. Ülkemizin farklı illerinden Avrupa'ya gitmek amacıyla yollara düşen sığınmacıların maruz kaldıkları trajedi tek kelime ile barbarlıktır. Yapmadıkları zulüm kalmamıştır.
YUNANİSTAN'IN İPLİĞİ PAZARA ÇIKMIŞTIR
Bunlar insan haklarını tamamen tozlu raflara kaldırmıştır. Avrupa'ya geçmen isteyen aynı zamanda uluslararası koruma talep eden sığınmacılara acımasız muamele ve müdahaleler Yunan zihniyetinin ipliğini pazara çıkarmıştır. Savunmasız insanlara biber gazı, sis bombası, kurşun neyle izah edilecektir? Bu şiddet severlik barbarlık değilse o halde barbarlık nedir?
SAVUNMASIZ İNSANLARA HER DAKİKA ÖLÜM KUSUYORLAR
Yunanistan'ın bu son tavır ve tutumunun uluslararası hukukta yeri yoktur. Sığınmacılara kara ve denizden ateş açması her dakika onları ölümle tehdit ve taciz etmesi uluslararası sözleşmeleri hiçe saymaktır. Parklarda bahçelerde oynaması gereken çocuklar yağmurda çamurda üst başları olmadan hıçkırıklarıyla ölüme terk edilmektedirler.
Dünyada en çok mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yapan ülkenin Türkiye olduğu ayan beyan ortadadır. Buna rağmen Türkiye'yi göç meselesini kullanmakla itham etmek akılla bağdaşmayan bir yakışıksızlıktır. Bu yapılanlarla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi buharlaşmıştır.
SINIRDAKİ ÇOCUKLAR İÇİN GÖÇMEN KREŞİ
İnsani yıkımların kederi yüreğimizin tam orta yerine çökmüştür. Milliyetçi Hareket olarak bu tabloya sessiz kalamazdık. Bunu uzaktan seyredemezdik. Bir şeyler yapmalıydık. yardım elimizi uzatmalıydık. Yaralara merhem olmalıydık. Çünkü biz "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" buyruğuna inanan Milliyetçi yüce hareketiz. Edirne'de 0-10 yaşı hedefleyen göçmen kreşi kurmak için kolları sıvadık.
ÇOCUKLARIN IRKI, DİNİ MEZHEBİ SÖZ KONUSU DAHİ EDİLEMEZ
Üşüyen bedenleriyle sınırda tutacak el bekleyen çocukların temel ihtiyaçlarını temin ederek TIR'larla Edirne'ye gönderdik. Her çocuk bir dünyadır. Her bebek bir devlettir. Mezhebi, ırkı, aidiyeti söz konusu dahi edilemez. Mazlumun dostu Allah'tır. biz buna inanıyoruz. O yolda çalışıyoruz.
BU SAVAŞIN BEDELİNİ ÖDEYEN ÜLKE BELLİDİR
29 Nisan 2011'den itibaren Suriye'deki savaşın sosyal ve ekonomik bedelini ödeyen ülke bellidir. Mayıs'ta sığınmacı kampları açılmıştır. Sınır kapıları açılmadan önce Türkiye'de yaklaşık 5 milyon yabancı bulunuyordu.
TÜRKİYE HER DAİM SÖZÜNÜ TUTMUŞTUR
34 şehit vermemiz üzerine isabetli şekilde sınır kapılarımız açılmış, ilk etapta 117 bin sığınmacı ülkemizden ayrılmıştır. Dün itibarıyla 150 bine yaklaşmıştır. Hala sınırda insanlık dışı önlemlerle bekletilenler vardır. Türkiye her daim sözünü tutmuş ve anlaşmalara sadık kalmıştır. Sözünü tutmayanlar son örneklerde olduğu gibi bellidir.
BOZGUNCULAR ŞUNU BİLSİN: BURASI MÜLTECİ DEPOSU DEĞİL
Şunu bilsinler, Türkiye mülteci kampı, göçmen barınma alanı, sığınmacı deposu değildir! AB sürekli olarak bozgunculuk yapmıştır. Biz gerekirse ekmeğimizi böler yeriz ama aklımızla oynanmasına asla izin vermeyiz.
MOSKOVA'DAKİ GÖRÜŞMELER OLUMLUDUR
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Başkanı İdlib'deki gerginliği azaltma bölgesine ilişkin Moskova'da önceki hafta görüşmeler yapılmış Parti olarak zirve ile ilgili görüşlerimizi paylaşmıştık. 6 saati bulan görüşme sonucu alınan kararlar bizim açımızdan olumludur. Bölgesel huzur ve güvenlik için önemli bir adım atılmış, bir pürüz kaldırılmıştır. M4 karayolu kuzeyinde 6 km güvenli koridor tesisi ile belirlenen alanda Türk-Rus ortak devriyeleri başlayacaktır. Moskova zirvesinin Türkiye açısından mühim sonuçları olacaktır. Bir defa ülke sınırları terör ve rejim saldırılarına karşı güvenli hale gelecek. Normalleşmenin kapısı aralanacak, sivillerin korunması teminat altına alınacaktır. Elbette İdlib şehitlerimizi unutmamız mümkün değildir. Karanlık hesap sahiplerini hesap dışı bırakmamız asla düşünülmeyecektir. Biz herkesin ederini, niyetini gayet iyi biliyoruz. Şehitlerimizin kanlarının yerde kalmayacağından imanımız kadar eminiz.
ESAD HATA YAPARSA MİSLİYLE ÖDEMELİDİR
Rusya başkanının Türk askerinin yerini bilmediklerini söylemesi havanda su dövmektir. Bundan sonra ateşkese uyulursa ne ala. Uyulmazsa kaldığımız yerden tekrar başlar vatan mücadelesini gittiği yere kadar taşırız. Karşımıza çıkanı da doğduğuna pişman ederiz. Burada konu Esad'ın ilk fırsatta silaha sarılıp sarılmayacağıdır. Hata yaparsa bunun bedelini misliyle ödemelidir. Kim olursa olsun gök kubbe başına yıkılmalıdır.
CHP KÖRLE YATMIŞ ŞAŞI KALKMIŞTIR
Esad ve Putin ile aynı safa giren CHP yönetimi körle yatmış şaşı kalkmıştır. Türkiye zora girdikçe sevinçten duramıyorlar.
CUMHURBAŞKANIMIZA HAKARET HEPİMİZE HAKARETTİR
Cumhurbaşkanımıza hakaret hepimize hakarettir. CHP'nin ruhuna sinen Esad hayranlığı metastas yapmış habis ur gibi bünyesini sarmıştır. Esad'a övgüler dizenler Mehmetlerimize aziz milletimize düşman olan kokuşmuşlardır.