Başkan Recep Tayyip Erdoğan Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye'nin Kahraman Kadınları" programında hem Kadınlar Günü özelinde hem de gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına 'Ayağa Kalk Sakarya' sözleriyle başlayan Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
ŞEHİT ANNESİ OLMAK ÖZEL BİR STATÜDÜR
Şehit annesi olmak özel bir statüdür. Bize düşen görev şehitlerimizin geride bıraktığı emanetlere sahip çıkmaktır. Ülkemizde bu konuda güçlü bir sistem kurduk. İstihdamdan eğitime şehit ailelerimizin sorunlarını çözmeye çalışıyoruz.
Toprak şehit kanlarıyla yoğrulduğu zaman onun adı 'Vatan'dır. Bu vatanı vatan yapan o şehitlerimizin kanlarıdır. Arif Nihat Asya'nın şiirindeki gibi Şehitler Tepesi'nde bekleyen kahramanlarımız var oldukça bayrağımızı susturmaya, istikbalimizi karartmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan şehit aileleri açıklaması | Video
NEREDE KADINA YÖNELİK BİR AŞAĞILAMA VARSA...
Bizim kadına bakışımız açık ve nettir. İlk insandan beri insanlığın yarısı erkek yarısı kadındır. hangisini çıkarırsanız çıkarın insanlıktan bir şey kalmaz.
Erkek olarak kendimiz için ne istiyorsak kadınlar için de aynı düşüncede olmamız gerekiyor. Nerede kadına yönelik bir husumet aşağılama varsa orada helak var demektir. Sırf cinsiyetinden dolayı kadına zulmeden hiç bir toplumun geleceği aydınlık olamaz. Artık biz cahiliye döneminin kız çocuklarını gömen bir dönemi yaşamak istemiyoruz.
Tarih boyunca olduğu gibi bugün de insanın insana yaptığı zulümlere şahit oluyoruz. Bu konuda her gün dünyanın pek çok yerinde haberlerle karşılaşıyoruz. Kimliğinden dininden cinsiyetinden dolayı bir çok zulme uğrayan insan görüyoruz. Her krizin en ağır faturasını çocuklarıyla birlikte kadınlar ödüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Yunanistan'a göçmen tepkisi "Ey Yunanistan..." | Video
KENDİ KONFORUNU KORUMAK İÇİN SIRTINI DÖNEN BİR DÜNYA VAR
Mesela Suriye'de evlerinden edinilen insanların kamplarında, Sınırlarımız içinde yaşayan Suriyeli kardeşlerimizin çoğunu kadınlar oluşturuyor. İdlib'de bunları görmedik mi? İnsanlık buna karşı maalesef sessiz kalıyor.
Avrupa'ya gitmek umuduyla giden insanların arasında en çok sıkıntıyı kadınlar çekiyor mu? Yunan güçleri tarafından batırılan botlarda en fazla sıkıntıyı kadınlar çekmiyor mu? Batı ne yapıyor bu konuda? Maalesef karşımızda sadece kendi konforunu korumak adına bu manzaraya sırtını dönen koca bir dünya var.
SADECE LAF LAF LAF!
Suriye'de 9 yıldır süren krizde yarım milyon hayatını kaybeden insanın içinde büyük bir kısmının kadın ve çocuk olması konusunda hiç bir ülkenin bu konuda hassasiyeti yok. Sadece laf laf laf. Başka bir şey yok.!
Dövülerek vurularak geri gönderilen insanların durumunu kınayan yok. Yunanistan sınırına giderken tarlalar içerisinde düşe kalka 3 yaşındaki yavrunun nasıl sınıra yürüdüğünü izlemişsindir. Torunuma da onu gösterdim. Niye biliyor musun? dedim. O kötü amcalardan kurtulmak için. Bunlarda insanlıktan nasibini almak yok.
YUNANİSTAN SEN NİYE RAHATSIZ OLUYORSUN?
Ey Yunanistan bu insanlar sende kalmayacak. Senden Avrupa'nın bir başka ülkesine gidecek. Sen niye rahatsız oluyorsun?
Biz böyle giderse kapıları açacağız dedik inanmadınız. Ey Yunanistan sen de kapılarını aç bu yükten kurtul. Adil bir yük paylaşımı diyorsak biz de ortak arıyoruz. Şu anda bizde hala 3 buçuk milyon mülteci var. Ve kapımıza dayanan bir buçuk milyon var. Temenni ederim ki ateşkesle bu burada kalır.
TERÖR ÖRGÜTÜNÜ GÖRMEYENLER...
Terör örgütünün katlettiği kadınları kız çocukları görmeyenlerin 8 Mart kutlaması riyakarlıktan da öte bir durumdur. Diyarbakır'da HDP'nin kapısı önünde dağa kaçırılan yavrularını bekleyen anneleri ziyaret ettiler mi? Etmediler onlar da edecek yüz de yok. Onlar bazı şartların oluşmasını beklerler. Bu arada Peyderpey kaçıp annelerine babalarına kavuşanlar oluyor. Aynı şekilde Filistin'de masum insanların üzerine dipçikle köpekle gazla saldıranları görmezden gelen dünya için söz söylemeyen ülkeler var.
NASIL SÜRÜKLENDİKLERİNİ GÖRMÜYOR MUSUNUZ?
Onlar yavrularıma sarılayım derken nasıl sürüklendiklerini görmüyor musunuz? Biz şu anda hakla beraberiz bunun ayrımında olunması lazım. Kadın bedenini meta olarak kullananların 8 Mart'ı kutlamasını da sizlerin takdirine bırakıyorum.
İnançlarına uygun yaşayan kadınlara hayat hakkı tanınmamasına susuyorlar. Ne zaman ki 8 Mart'ı tüm kadınların meselelerini konuştuğu bir tarihe çevirirsek o zaman gerçek bir 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olur. "Yaradılanı severiz yaradandan ötürü" diyoruz. Bu konuda dayanışma içinde olduğumuz tüm kadınlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.
KADINLARIN HAKLARINI KORUMAYA YÖNELİK CİDDİ ADIMLAR ATTIK
2002'den beri Başbakan ve Cumhurbaşkanı olduğum dönemde tüm mevzuatımızda kadınlarımızın haklarını korumaya ayrımcılığı ortadan aldırmaya yönelik çok ciddi çalışmalar yaptık. Kadına yönelik şiddet konusunda ciddi tedbirler aldık. Asıl amacın önlenmesine yönelik yeni adımlar da atacağız. İstihdamdaki kadın oranı yüzde 45'e yakın artarak 9 milyon sınırına yaklaşmıştır. Kadınların istihdamdaki oranı yüzde 25'ten yüzde 28,8'e yükselmiştir.
Önümüzdeki dönemde mutlu kadın müreffeh toplum yapısı için çalışmalarımız sürecek. Sürdürülebilir kalkınmanın yolu buradan geçiyor. Büyük ve güçlü hedefimize erkeğiyle kadınıyla ulaşacağız. Siz kadınlarımızdan daha fazla gayret bekliyoruz. Türkiye'nin kadınlarına güvendiğimiz için sürekli hedef büyütüyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'Türkiye’nin Kahraman Kadınları' programında önemli açıklamalar | Video
40 MİLYAR DOLAR NEREDE 3 MİLYAR EURO NEREDE?
Suriye'de son 9 yılda ortaya çıkan yükün büyük kısmını üstlenmek zorunda kaldık. Bu coğrafyada yaşanan insani drama sırtımızı dönecek değildik. Ama uluslararası toplumdan destek bekliyorduk. Belçika'da bu konuda bir toplantıya katılıyorum. Temennim odur ki olumlu bir sonuç alacağız.
Yeni bir ekiple görüşüyoruz insaallah farklı bir sonuç alacağız. Yüksek insani standartları sağladığımızı kimse inkar edemez. 40 milyar doların üzerinde bir destek sağladık. 3 milyar euroluk destek anca alabildik Avrupa'dan 40 milyar dolar nerede 3 milyar euro nerede?
Sınırlarımızdaki terör örgütü ve halkını katleden Rejim konusunda önemli sonuçlar aldığımızı düşünüyorum. Biz tek başımıza bu trajedinin önüne geçerek dünyaya ders verdik. Sınırlarımızdaki milyonluk sığınmacı akını ile de karşı karşıyayız.
İdlib'deki durum, Rejimin saldırganlığı ve Rusya'nın tutumu nedeniyle çalışmalarımızı hızlandırdık. Türkiye Suriye topraklarını işgal ve ilhak gibi bir amacı asla olmamıştır. Tek gayemiz ülkemizde yaşayan ve sınırlarımızda bekleyenler için kendi topraklarında güvenli bir ortam yaratmak. Suriye halkı zaten Rejime karşı direniyor.
REJİMİN DERDİ ÜLKESİNİN İŞGALİ OLSA PKK 'NIN ÜZERİNE GİDER
Ülkesi PKK terör örgütü işgalinde olan Rejim, İdlib'i yok etmeye kalkıp varil bombalarıyla bunları yapmıştır. Ortaya çıkan manzara karşısında sahadaki güçlerimiz artırdık. Türkiye olarak fiilen operasyon sürdürdüğümüz Suriye'de toplam 59 şehit verdik. Rejim'e tarihin en büyük darbesini vurduk. 3400 Rejim unsurunu etkisiz hale getirdik. Rejimin 3 uçağı, 8 helikopter, 8 hava savunma sistemini, 156 tank, 49 doçka, 99 askeri araç, 10 mühimmat deposunu ve 2 havalimanını imha ettik.
Türkiye insani krizin çözümünde daha ısrarcı olacaktır. Bugüne kadar ne söylediysek hepsinin arkasındayız. Bahar Kalkanı Harekatı ile verilen sözlerin tutulmaması halinde buraları kendi yöntemimizle temizleme hakkını saklı tutuyoruz. Bölücü örgütün bölgedeki varlığı sona ermeden Suriye'de düzen sağlanamaz. Tüm Suriyeliler evlerine dönmedikçe düzen sağlanamaz.
Moskova'daki görüşmede de unutulmamalıdır ki biz sadece İdlib'deki krizde daha fazla kan dökülmemesi için yaptık. İnşallah tüm taraflar riayet eder. Aksi halde bildiğimiz gibi çözmeye devam ederiz.
Hepinize saygılarımı sevgilerimi sunuyorum.