Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le Moskova'da yaptığı kritik görüşme sonrası uçakta gazetecilere değerlendirmelerde bulundu.
* Ateşkes birkaç alanda önemli kazanımlar getiriyor. Ülkemizin sınırlarını rejim ve terör saldırılarına karşı daha korunaklı hale getiriyor. İdlib bölgesinde istikrar ve normalleşmeye zemin hazırlıyor. Orada bulunan askerlerimizin güvenliğini teminat altına alıyor. Sivillerin korunması için önemli bir adım teşkil ediyor. Bu örnekler çerçevesinde sahadaki gelişmeleri anbean takip etmeye devam edeceğiz.Başta şahsım olmak üzere mevkidaşım ile beraber, bunun yanında Dışişleri Bakanım, Milli Savunma Bakanım, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanım ile birlikte bu süreci takip edeceğiz. Ve zaman zaman, belki gün aşırı birbirimizi arayacağız ki bu ateşkes sürecini kontrol altında tutalım, herhangi bir zemin kayması olmasın. Amacımız Suriye'de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararındaki siyasi süreci işletmek ve Suriye iç savaşını sona erdirmektir. Buraya gelirken amacımız ateşkes sağlamaktı. Hamdolsun bunu temin ettik.
* RUSYA İLE İLİŞKİLERİMİZ HİÇBİR ŞEYE BENZEMEZ: Zaman zaman uluslararası ilişkilerde iniş çıkışlar olabiliyor. Rusya ile olan belki de bizim en son düşünebileceğimiz bir konu olabilir bu. Bizim şu anda Rusya ile olan ikili ilişkilerimiz hiçbir şeye benzemez. Bir taraftan savunma sanayiinde attığımız adımlar, bir taraftan nükleer enerjide attığımız adımlar, bir taraftan Türk Akımı konusunda attığımız adımlar, bir diğer taraftan turizmde attığımız adımlar. Tabi bunların çok büyük önemi var. İkili ilişkilerimizin geldiği bu noktalarda bir de üçüncü ülkelerde beraber atabileceğimiz adımların planlamasını yaptığımız dönemi yaşıyoruz.İlişkilerimzde bir farklılık yok. lişkilerimzde bir farklılık yok. Yani herhalde bir yerden kara kediler girmiş olabilir.
(İsrail olabilir mi? sorusu soruluyor)
- O kadar zayıf değil.
* GÖZLEM NOKTALARI AYNEN KORUNACAK: İdlib'de 12 gözlem noktası var ve bizim için çok önemli. Bu noktaların dışında tabi aşağıda da gözlem önem ifade ediyor. Bu durumların hepsi de aynen şu andaki durum gibi korunacaktır. Şu anda herhangi bir değişiklik söz konusu değil.
* PUTİN'LE HER AN İRTİBAT HALİNDE OLACAĞIM: Biz şu anda işi o kadar sağlama aldık ki her an Sayın Başkan'la irtibat halinde olacağım. Dışişleri Bakanımız aynı şekilde muhatabıyla, Milli Savunma Bakanımız muhatabıyla, Milli İstihbarat Başkanımız muhatabıyla sık sık görüşmek suretiyle bu ilişkiyi sürekli diri tutacağız. Bir yerde çatlak patlak olduğu anda hemen konuya müdahale edeceğiz, an be an takip edeceğiz. Tabi aramızda her şey yazı ile olmuyor, söz ile olanlar da var. Burada bu kararlılığımızı teyit ettik.
* 'REJİM, RUSYA'NIN TALİMATINA ÇOK FAZLA DİRENMEZ': M4 karayolunun kuzeyinde 6 kilometre ve güneyinde 6 kilometre derinliğindeki alanda bir güvenli koridor tesis edilecek. Burada aynı zamanda kendileriyle devriye sistemini de çalıştırmaya başlayacağız. Bu zaten aynı zamanda Türkiye ve Rusya olarak bir dayanışmayı ortaya koyuyor. Rejim bu noktalarda zaten Rusya'dan gelecek herhangi bir talimata karşı çok fazla direnmez. Nitekim bugün mesela biz çalışmalarımızı bitirdik. Her şey oldu ki orada da imzalar atıldı. Bundan sonra da ayrıca işin esas ve usulleri hakkında burada bir hafta kadar bazı çalışmalar yürütecekler.
* BRİKET BARAKALARI BİTİRİR İNSANLARI YERLEŞTİRİRİZ: Batı maalesef çok yüzlü. Yunanistan'a hemen anında 700 milyon avro söz verdiler; "350'sini hemen gönderelim, 350'sini de sonra gönderelim." dediler. Şansölye bize 25 milyon avrodan bahsetti ama ondan da ses çıkmadı. AB'den de bazı sözler verdiler, netice çıkar mı çıkmaz mı bilmiyorum ama gelse de gelmese de biz bu kadar seviye kaybına uğramış değiliz, Allah'ın izniyle bu işi hallederiz. Mesela basın mensuplarını o briket barakaların yapıldığı yere bir götürmek lazım. 25-30 metrekarelik yapılar. Oralarda Suriyeli kardeşlerimiz daha iyi koşullarda yaşasın istiyoruz. Duruma göre biz farklı ekip de ayarlar oradaki briket barakaları bir an önce bitirip o insanları oralara yerleştiririz.
* ABD'DEN SÖZDE GÜZEL ŞEYLER VAR AMA GELMİŞ BİR DESTEK YOK: ABD'den Suriye konusunda sözde güzel şeyler var ama uygulamada ne getirir ne götürür bilemiyorum. Ateşkes olmayıp süreç devam etseydi birçok silah mühimmat, araç gereç vesaire destekleri olabilirdi. Şu an Amerika'dan gelmiş herhangi bir destek söz konusu değil. Tabi önümüzde şimdi bir de Libya meselesi var. Libya'da da yine bizim Amerika ile görüşmelerimiz var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Rusya dönüşü flaş Suriye İdlib ateşkes anlaşması açıklaması | Video
YUNANİSTAN MÜLTECİLERE GADDARCA ZULMEDİYOR
* (Türkiye'nin göçmenlerle ilgili açık kapı politikasına geçişiyle ilgili soruya) Herşeyden önce bizim Yunanistan tarafı ile bu süreçte "Açık kapı artık kapalı mı?" bunu tartışacak zamanımız yok, o iş bitti. Biz kapıları açtık şu anda. Mülteciler gidebildiği kadar gidecek biz bunları zorla ülkemizden de çıkartmıyoruz. Kendi arzularıyla kendi istekleriyle bu insanlar çıkıyorlar. Ama tabi Yunanistan bunlara zulmediyor. Takip ettiğim kadarıyla, en son 5 tane vaka vardı öldürdükleri. Tüm bunların yanında tabi şişleyerek batırdıkları botlar da bunların yine çok gaddar yaklaşımlarıdır. Tabi bakıyorsunuz bunlar Avrupa Birliği'nden gelenleri böyle farklı yerlerde gezdirip öbür taraftan da maalesef bu uygulamaları sürdürüyorlar. Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov bize "Sofya'da bir toplantı yapalım" dedi. Buna Yunanistan Başbakanı Miçotakis'i de davet etmek istedi. O gün iki tane ölüm vakası vardı. Bu olaydan sonra ben de kendisine dedim ki "Miçotakis'in olduğu yere gelmem ve onunla aynı fotoğraf karesinin içerisine de girmem." O gece çok konuştuk, çok ikna etmeye çalıştılar ve sonra iptal edildi. Zira bu işler bu kadar ucuz değil. İnsan hayatının bu kadar ucuz olmadığını bu siyasetçilerin bilmesi lazım. Dolayısıyla bunlar olmamış olsa belki bu süreç çok daha farklı akacaktı. Aslında İdlib olayı ile Avrupa Birliği'nin ilgisi yok ama onlar tabi bundan vazife çıkarma noktasında. Nasıl ki Libya ile ilgili Merkel Berlin zirvesi olayını gündeme getirdi aynı şekilde Macron buralardan bir şeyler çıkarmaya gayret ediyor. Buna benzer şekilde Avrupa ülkelerinin çoğu durumdan vazifeyi çıkarmakta mahirler. Ama yük paylaşımına gelince yük paylaşımında yoklar.
Dolayısıyla da bu süreç içerisinde temenni ederiz ki hele hele bugünkü karardan sonra onlarda çok daha farklı bir süreç başlar ve ona göre yeni adımlar atarız.
S-400 ARTIK BİZİM MALIMIZ, NİSANDA FAAL HALE GELECEK
* S-400 artık bizim malımız. Bir taraftan eğitim çalışmaları bunlar devam ediyor. S400'ü büyük oranda teslim aldık. Tamamı elimizde. Nisandan itibaren faal hale gelecek. Ama yine söyleyeyim, Amerikalılara "Eğer bize Patriot verirseniz biz sizden de Patriot alırız." dedik.
* Rusya'dan Libya'daki Wagner konusunda olumlu bazı beyanlar aldık. Bu hayata geçerse o zaman Libya'da işimiz kolay olacak, Sarrac'ın işi de kolay olacak.
* (ODA TV'nin MİT deşifre skandalıyla ilgili) Yargı gerekli adımı attı. Biz de takip edeceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a skandal hakaretler eden CHP'li Engin Özkoç hakkında flaş gelişme | Video
DOKUNULMAZLIĞININ KALDIRILMASINA KADAR TAKİP EDECEĞİZ
* CHP'li Engin Özkoç'un cumhurbaşkanı için sarfettiği hakaretlerle ilgili soruya) CHP'deki ruh halini benim anlatmam doğru olur mu? Bunlar adeta deli dumrul misali felaket yaşıyorlar. Gerek avukatım gerek yargı bu şahıs ile (Engin Özkoç) ilgili bu davaları açtılar. Dokunulmazlığının kaldırılmasına varıncaya kadar bu süreci takip edecekler. Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanıyım. Kalkıp da bu tür edepten, ahlaktan yoksun, böyle akla hayale gelmeyecek hakaretleri yapmaya ne yasalarımız ne örfümüz ne adetimiz müsaade eder. Tabi dün TBMM bugüne kadar yaşamadığı bir tabloyu yaşadı, bunu hiç istemezdik. Ama bu tabloyu yaşayan ve yaşatanlara önce o partinin başındaki şahsın gereken bedeli ödetmesi lazım. Türk siyasetinin kesinlikle buralara düşmemesi gerekirdi, bu çok büyük bir tehlike.
SALDIRILAR, BİZ PÜSKÜRTTÜKÇE ŞEKİL DEĞİŞTİRİYOR
* Türkiye'yi tökezletme girişimlerini biz püskürttükçe saldırılar şekil değiştiriyor. 15 Temmuz'da FETÖ'cü darbecilere karşı ülkemizi nasıl savunduysak, koruduysak, Suriye'de de aynı şey sebeple bulunuyoruz. Şimdi de İdlib'de farklı bir olay sahnelenmeye çalışılıyor. Olay Rusya ile Türkiye arasındaki olay değil. Bizim burada karşımızda Rusya yok, rejim var. Bölgede bugüne kadar kendi halkına acımasızca zulmeden bir rejim. Önce El Bab'da, Cerablus'da, sınır bölgelerinden bizi hep rahatsız etti. Her zaman saldırdı. Uyarılarımıza rağmen durmadı. Milyonu aşkın insan sınırlarımıza doğru iltica ediyorsa buna seyirci kalamayız. 'Bunlar da gelsin' diyemeyiz. Buradaki sıkıntının temelinde şu anda göç yatıyor. Bunların da Türkiye'ye girdiğini düşünün... Bu size 5-5,5 milyon mülteci demek. Bunun altından Türkiye nasıl kalkacak? Tabi ki durdurmamız gerekiyordu ve bunu bu şekilde durdurmuş olduk.