Başkan Recep Tayyip Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında gündemdeki konularla ilgili önemli mesajlar verdi. İşte Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları:
ÜLKEYİ DÜŞMANA TESLİM ETME PEŞİNDE: Hiçbir şehidimizin tek damla kanı boşa gitmiyor. Bu tablonun anlamını kavrayabilmek için önce 'vatan, millet, gaza, şehadet nedir, şehit kimdir?' sorularının cevaplarını bilmek gerekiyor. Ebediyete uğurladığımız askerimizin, polisimizin şüheda makamına yükseldikleri konusunda kuşkusu olan, inancını, imanını bir sorgulasın. 'Şehitler tepesi boş kalmayacak' sözünü anlamak için, imanın yanında, bağrından çıktığınız toplumun kültürünü bilmelisiniz. Arif Nihat Asya'nın o şiirini okuyup da, hala ısrarla 'Şehitler tepesi boş kalacak' diyen kişi, bu ülkeyi düşmana teslim etme, milletimizin boynuna esaret zincirini geçirme peşinde demektir. Bölgede görev yapan bir kahramanımız, devre arkadaşına, Bu iş şu aşamada bitirilmezse oyun büyük. Sana vasiyetimdir, olur da görüşmemiz mahşere kalırsa, bizi bahane edip kaos çıkarmaya çalışan conconları cenazeme sokarsan hakkımı helal etmem' mesajı gönderiyor. Sokakta kendisine mikrofon uzatılan bir teyzemiz, 'Yılan düşman gelmiş bağrımıza, evimizin içerisine girmiş. Biz Suriye'ye gitmezsek Türkiye'yi taksim ettiler' diye sözde aydınlarımızın gösteremediği feraseti ortaya koyuyor. Bunun gibi daha binlerce, milyonlarca örnek var. Ben inanarak, atalarımızdan ilham alarak 'Şehitler tepesi boş kalmayacak' dedim, diyorum, diyeceğim.
İHANETİN İÇİNE DÜŞMÜŞ: Türkiye, dün Çanakkale'de, bugün Suriye sınırlarında emperyalistlere karşı mücadele ediyor. Vatanın ne demek ve sınırlarının neresi olduğunu bilmeyen bir adam, cehaletten öte bir ihanetin içine düşmüş demektir. Türkiye'nin bu tarihi mücadelesini sürekli fitneyle, yalanla, iftirayla lekelemeye çalışan kim olursa olsun, haysiyetsizdir, onursuzdur, şerefsizdir, alçaktır, haindir. Gazi'nin ifadesiyle, 'Düşmanlarımız bizi içten yıkmaya çalışıyor. Bu amacı gerçekleştirmek için içimize kadar sokulabilen bozguncu mikropların ajanlarının varlığını iddia etmek yerindedir.' Evet, bugün de Kılıçdaroğlu ve ekibi, ülkemizin doğrudan doğruya iç cephesine yani birlik, bütünlük ve kardeşliğine saldırıyor. Bunu da gafletlerinden değil, tamamen kasıtlı bir şekilde yapıyorlar. Bay Kemal'in yeri ne vatandır ne millettir. Onun yeri belli, Esad'ın yanıdır. Bize onu tavsiye ediyor ya. Buyur sen git. Zaten yanında da bay monşerler var. Onlarla güzel bir yolculuğu gerçekleştirirsin.
FUTBOL SAHALARINDA VE TRİBÜNLERDEKİ DESTEK MÜCADELE ZAMANLARINDA BİRLİĞİMİZİN GÖSTERGESİ: Yunanistan'ın mültecilerin botlarını şişleyerek, çocukları, anneleri ölüme terk etmesi insanlık dışı. Halbuki Yunanistan, 2'nci Dünya Savaşı'nda, bugün kapılarını kapattığı coğrafyada, sürgünde kurduğu hükümetle varlığını devam ettirmeye çalışıyordu. Mücadele zamanlarında 83 milyon biz biriz, beraberiz, güçlüyüz. Birlikte Türkiye'yiz. Futbol sahalarında ve tribünlerde bile Türk milletinin ülkesine, ordusuna desteği bunun en güzel örneği. Bay Kemal farklı şeyler bekliyordu ama tribünden ona farklı cevaplar geldi. Anadolu tarih boyunca herkese kucak açtı, yurt oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin" | Video
DESTANSI MÜCADELEYLE REJİMİ HER GÜN ERİTİYORUZ
KAHRAMAN ORDUMUZ DÜNYAYI KENDİSİNE HAYRAN BIRAKTI: Uçaklarımızla, SİHA'larımızla, topçularımız, tankçılarımız komandolarımız ve zırhlı birliklerimizle yürüttüğümüz destansı mücadele ile rejimi her gün biraz daha eritiyoruz. Kahraman ordumuz Suriye'de gösterdiği başarıyla tüm dünyayı kendisine hayran bırakmıştır. Savaşmayı bilmeyen değil, savaşmak istemeyen bir ülke olduğumuzu son operasyonlarımızla bir kez daha ispatladığımıza inanıyorum.Rejim ve onu destekleyenler sürekli olarak kendilerini savunma imkanı olmayan çocukları, kadınları masumları vahşice katlederek gerçek yüzlerini sergilemeyi sürdürüyor. Bir süre sonra rejim sadece İdlib'de değil, Suriye'nin diğer bölgelerinde de kendi halkını karşısında bulmaya başlayacaktır. İşte o zaman rejimi kurtarmaya bugün arkasına sığındığı hava ve kara güçlerinin imkanları da yetmeyecek. Biliyoruz ki rejim Dara, Hama, Humus, Halep'te yaptığını şimdi de İdlib'de tekrarlamaya çalışıyor. Ama bu defa başaramayacak. Türkiye, hem kendi güvenliği ve huzuru hem de Suriyeli masumların hayatlarını kurtarmak için bilfiil sahaya çıkmıştır. İdlib'deki çatışmalar sürerken bölücü terör örgütünün Suriye'nin diğer alanlarındaki güvenli bölgelerimize saldırmaya başlaması arka plandaki büyük oyunun işaretidir. İdlib'den ve diğer güvenli hale getirdiğimiz bölgelerden çekilirsek teröristlerin doğrudan ülkemiz topraklarını hedef alacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mehmetçiğin o mesajını okudu "O conconları cenazeme sokarsan..." | Video
ŞEHİTLERİN KANINI YERDE BIRAKMADIK: Suriye'deki mücadeleyi kendi topraklarımızda çok daha ağır ve büyük bedeller ödeyerek vereceğimizi görmek için daha neyi yaşamamız gerekir? İdlib'de şehitlerin kanlarını yerde bırakmadık.
AB'YE: BİZİ ALDATMAYA KALKMAYIN
AVRUPA DEĞERLERİNDEN UZAKLAŞIRSA ÖNCE KOMŞUSUNU GIRTLAKLAR: Avrupa ülkeleri şayet sorunu çözmek istiyorlarsa, Türkiye'nin Suriye'de gerçekleştirmeye çalıştığı siyasi ve insani çözüme destek vermesi gerekir. Bunun dışındaki yaklaşımlar zaten yabancı düşmanlığı ve ırkçılık batağında debelenen AB'yi kendi değerlerinden biraz daha uzaklaştıracaktır. Tarihi emsalleriyle sabittir ki böyle durumlarda Avrupa toplumları, en yakınlarından başlayarak önce kendi komşularının gırtlağına sarılmaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kemal Kılıçdaroğlu'na Atatürk'ün o görüntüleriyle İdlib cevabı | Video
İNSAN HAKLARI BEYANNAMESİNE UYGUN DAVRANIN: Hemen şurada mültecilerin akınında, AB kalkıyor Yunanistan'a '350-350 toplam 700 milyon euro, bunun yanında bot, silah, asker göndermeye hazırız' diyor. Peki 10 yıldır 4 milyon mülteciyi topraklarında barındıran Türkiye'ye böyle bir destek verdiniz mi? İkircikli davranıyorlar. Bunların birkaç yüzü var. Dürüst davranın. Vermeyecekseniz vermezsiniz ama bizi aldatmaya kalkmayın. 40 milyar doları harcayan Türkiye, evelallah bir 40 daha harcar. Bu milletin bereketli kesesi vardır. Suriye'nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğüyle yeni anayasa hazırlanana, özgür seçimler yapılana ve yeni yönetim oluşana kadar bu göçmen akını devam edecek. AB'nin gerçekleri görmeli.
ESAD, HAFTER, PKK, FETÖ BAY KEMAL'İ SEVİNÇLE DİNLİYORDUR
Zaman zaman Kılıçdaroğlu'nun ülkemizin Suriye meselesinden Akdeniz'deki politikalarına kadar hayati çıkarlarının söz konusu olduğu hususlarda söylediği sözleri acaba kimler keyifle dinliyordur diye merak ediyorum. Önümüzdeki fotoğrafa şöyle bir baktığımızda cevap hemen karşımıza çıkıyor. Mesela Esad, Kılıçdaroğlu'nu tarifsiz bir sevinçle takip ediyordur. Mesela darbeci Hafter, Kılıçdaroğlu'nu alkışlayarak dinliyordur. Mesela PKK'sından FETÖ'süne kadar tüm terör örgütleri, Kılıçdaroğlu'nu şükranla izliyordur. Mesela Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak için her gün envai çeşit oyunlar sergileyen ABD, Avrupa, Rusya, İran'daki bazı çevreler, Kılıçdaroğlu'nu taktirle takip ediyordur. Bu zatın ağzından ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini savunma adına tek kelime çıkmazken, her sözü ve tutumuyla karşımızdakilere destek veriyor.
Başkan Erdoğan: "Kılıçdaroğlu yüreğin yetiyorsa çıkarsın aday olursun..."
BEN KALKIP SENİ Mİ ARAYACAĞIM!..
CHP Genel Başkanı çıkmış kürsüye, 'O gece neredeydiniz?' diye soruyor. O gece bu ülkenin Cumhurbaşkanı sabaha kadar görevinin başındaydı. Benden telefon bekliyormuş. Nasıl ki Sayın Bahçeli'yle, Meral Hanım'la, Sayın Karamollaoğlu'yla bunu görüştük, sen de arardın, gerekli bilgiyi verirdik. Cumhurbaşkanlığı makamının seni araması bir defa protokol anlayışına sığmaz. Biz haritalar üzerinde nerede ne gibi adımlar atacağımız üzerinde çalışıyoruz, bir de kalkıp seni mi arayacağım? Sen ara. Niye aramıyorsun? Biz milletimizi bilgilendirdik. Sen kim bilir hangi sinsiliklerin peşinde olduğu için takip edememişsin.
YÜREĞİN YETİYORSA ÇIKARSIN MEYDANA
Sürekli kendini bu ülkenin Cumhurbaşkanı, kurumları, komuta kademesi yerine koyarak ahkam kesiyor. Kılıçdaroğlu eğer bu ülkenin yönetiminde sorumluluk almak istiyorsa, bu iş öyle sütre gerisinden saldırarak, birilerini öne sürüp arkadan kıs kıs gülerek olmaz. 2023'te Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Yüreğin yetiyorsa çıkarsın meydana 'Ülkeyi yönetmeye talibim' dersin, milletten yetkiyi alabilirsen söylediklerini yaparsın. O güne kadar görevin sorumluluk sahiplerini destek vermek.
ÇANAKKALE'DEKİ İDLİBLİ ŞEHİTLERİ GÖRÜRSE BELKİ YÜZÜ KIZARIR
Kılıçdaroğlu, Gazi Mustafa Kemal'in vatan toprağı olan Çanakkale'yi savunduğu dönemde İdlib'in de vatan toprağı olduğunu bilmeyecek kadar şuur kaybı içinde. Yolu Çanakkale'ye düşerse orada tavsiye ederim, İdlib doğumlu yüzlerce şehidin ismini görünce sanmıyoruz ama belki utanır da yüzü kızarır
NAZİLER'DEN KAÇAN YUNANLILAR'IN SURİYE'YE SIĞINDIĞINI HATIRLAYIN
Yunan yönetimine 11 Ocak 1942 tarihli El Kudüs gazetesinde Nazi saldırılarından kaçarak Suriye'ye sığınan Yunanlılara yapılan yardımları gösteren şu fotoğrafı hatırlatmak istiyorum. Bu fotoğrafta yemek ve kıyafet dağıtılan Yunan çocuklarından birisi belki Miçotakis'in büyükbabası veya büyükannesidir. Türkiye de Yunanistan'ın işgal ve açlıkla boğuştuğu bu dönemde, sıkıntı içinde olmasına rağmen gemiler dolusu gıda yardımıyla komşusuna destek vermiştir.
TRUMP'A MÜHİMMAT TALEBİMİ İLETTİM
Başkan Erdoğan, partisinin grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Rusya ziyaretinden beklentisinin "Bölgede süratle ateşkesi sağlamak olduğunu söylerken ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'nin "Mühimmat vermek istiyoruz" sözlerine işaret edilerek yöneltilen Türkiye'nin bu yönde bir talebinin olup olmadığı sorusuna"Ben, Sayın Trump'a bu tür taleplerimizi ilettim." yanıtını verdi.
PUTİN'LE KRİTİK GÖRÜŞME BUGÜN
Başkan Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin kritik zirve için bugün Moskova'da biraraya gelecek. Erdoğan'ın dosyasında şu konular olacak: Suriye genelindeki bütün anlaşmazlık unsurları, İdlib'in güvenliğini garanti altına alınacak ek önlemler, kara devriyelerinin yanı sıra ortak hava devriyesi önerisi getirilecek, gözlem noktalarının korunması ve konuşlanma düzeyine geçilmesi ve Soçi mutabakatı. ANKARA
AB KONSEYİ BAŞKANI'YLA GÖRÜŞME
Başkan Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ile ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Kelly Craft'ı ayrı ayrı kabul etti. Görüşmelerde Suriye'deki gelişmeler, mülteci hareketliliği ve ikili ilişkiler ele alındı.
MACRON'LA GÖRÜŞTÜ
Başkan Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede İdlib ve mülteciler meselesi ele alındı.