KHK ile Dicle Üniversitesinden ihraç edilen FETÖ'nün Jandarma mahrem imamı Hasan Hüseyin Özdemir'in yargılanmasına Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Mahkemeden edinilen son dakika bilgisine göre Burhan kod adlı Özdemir, etkin pişmanlık talebinde bulundu. Mahkeme heyeti sanık hakkında her ne kadar Anayasal düzeni bozmak suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açılmış ise de, işlediği suçun silahlı terör örgütü üyeliği kapsamında kaldığına dikkat çekerek 12 yıl hapisle cezalandırdı. Ancak aldığı son dakika kararıyla samimi itiraflarda bulunarak terör örgütünün çökertilmesine yönelik bilgi ve belgeler verip 213 terör örgüt üyesi ve mahrem imamı kod isimlerini ve açık kimlik bilgileriyle deşifre ederek açığa çıkardığı için sanığın cezasını etkin pişmanlık kapsamında 5 yıla indirdi. Sanığın itirafları şöyle:
"ATATÜRKÇÜ GÖRÜNÜN, CUMA NAMAZLARINA SAKIN GİTMEYİN"
"FETÖ'cü TSK mensubu askerlerin genel kriterleri, dikkat çekmemek için şu şekildedir. Her zaman Atatürkçü olur, kesinlikle namaz kılmaz. Cuma namazlarına asla gitmez. Sosyal ve alkoliktir. Evinde mini bar bulunur. Gitar, ney çalma potansiyeli olmalıdır. Spor dalında uzmanlaşmalıdır. Kız arkadaşı olmalı, yoksa da var gibi uydurmalıdır.
"KÜFÜR LÜGATINA SAHİP OLDUN"
Küfür lügatına sahip olmalıdır. Evliyse eşinin başı kesinlikle açık olmalıdır. 'Çocuktan al haberi' sözünden yola çıkarak çocukların yanında Ortaokul 3. sınıfa kadar asla namaz kılınmaz. Bu şekilde tedbir uygulanır. FETÖ üyesi askerler genellikle üst kademe masa başı işlerde çalışır. JÖH, Bordo Bereli veya Özel Kuvvetlere girmeleri kesinlikle istenmez, onları amele olarak görürler. Saffet kod adlı Jandarma imamı 15 Temmuz'dan bir hafta önce beni aradı ve sabaha kadar Fetih suresi ile Hizb-un Nasır dualarını okumamızı söyleyip toplu yapılan duaların daha faziletli olacağını belirtti. Bize Türkiye'nin kurtulacağını ve önemli gelişmeler yaşanacağına dair şifreli mesajlar gönderdi.
TABLETTE YAZIYORDU
Darbeden 2 gün önce örgüte ait gaybubet evinde Saffet kod adlı Jandarma imamı elindeki tabletle yazışıyordu. Darbe olumlu sonuçlanmayınca Saffet çılgına döndü. Ertesi gün bizi topladı ve darbenin cemaatle ilgisi olmadığını, iftira atıldığı şeklinde propaganda yapmamızı isteyerek, 'Darbe Fetullah Gülen'den habersiz TSK imamlarınca yapılmıştır. Mahrem programlardan hoca efendi talimat vermiş gibi mesaj atmışlar. Hocanın dizinin dibinde oturan 2 insanın hocayı satarak bilgisi dışında bu girişim olmuştur' diyerek FETÖ'yü bu kez aklama yoluna gitti. "Konya'daki kaldığım eve Ekrem Dumanlı geldi. Bize Zaman gazetesi tirajını 1 milyona çıkarmak için çaba harcamamızı söyledi. Gazetenin en büyük savaş araçlarından biri olduğunu, bu gazeteyi almanın sadaka olduğunu anlattı. Bana katalog evlilik teklif ettiler. Elazığ'da bir bayandan söz ettiler. 3 gün sonra kızın tüm şeceresini çıkarıp geldiler ve 'Cemaat bilgisi az. Sana uymaz' dediler. Bende vazgeçtim. Senih kod adlı jandarma imamı MİT'in By Lock yazışmalarını tespit ettiğini anlatınca sildik. Kafa karışıklığı yaratmak için cemaatten olmayan çok sayıda kişiye bu programı telefonlarına indirmelerini sağladık."
"JANDARMA TSK GENEL İMAMINA BAĞLIDIR"
"Fetullah Gülen'in altında kıta ve ülke sorumlusu vardır. Örgüt 3'lü yürütme sistemiyle faaliyet gösterir. Ülke sorumlusu ve ona bağlı 7 bölge sorumlusu, bunlara da bağlı il sorumluları var. Her kurumun sorumlusu vardır, mahrem yapının konumu özeldir. Mahrem yapı içindeki gruplar TSK, Adliye, Mülkiye, Emniyet ve MİT'tir. TSK'dan genel sorumlu kişi vardır. Bu kişinin altında Kara, Hava, Deniz Kuvvetleri ile Jandarma'dan sorumlu imamlar vardır. Bu birimlere örgüt renkli kodlar verip havacılara Mavi, jandarmaya Yeşil kodu vermiştir. Jandarma ve Kuvvet komutanlıkları TSK genel imamına bağlıdır. Jandarma imamı da TSK genel imamına bağlı olup jandarmanın Türkiye'deki tüm yapılanmasından sorumludur. Gaybubet evleri Adana'da MİT tırlarının durdurulmasından sonra oluştu. Bu evler, sorumlu düzeydeki cemaat üyesinin başı sıkıştığında hakkında arama kararı olduğunda aylarca gizlenebilecekleri evlerdir. Bu evleri 2 kişi hariç kimse bilmez. Jandarma içindeki öğrenci dediğimiz kritik görevdeki subaylarla irtibata geçmeden önce onlara patates hat dediğimiz ikinci GSM hattı veriyorduk."
"FACEBOOK KULLANANA 5 BİN LİRA CEZA"
"FETÖ üyesi evlenecekse öncelikle örgüt içindeki bayanlar tercih edilir. Dışarıdan bir kadında ısrarcı olunursa eşe cemaat hakkında bilgi verilmez ve kendisiyle görüşülmez. Bir de Arama Tarama Mesulü kişiler vardır. Bunlar öğrenci dediğimiz askerlerin evlerine aniden gelirler, bütün evi kıyafetlerin ceplerine kadar ararlar. Kullandıkları bilgisayarlar geri getirme programlarıyla denetlenir. Girilen sitelere bakılır. Facebook kullandığı tespit edilirse 500, gerçek ismiyle sosyal medya hesabı kullandığı belirlenirse 5 bin lira para cezasına çarptırılır. Android özellikli internet bağlantısı olan televizyon kullanmaları yasaktı. Fetullah Gülen, Beşir adlı Türkiye yürütmesindeki kişiye gönderdiği notta hükümetin cemaati tasfiye etmeye çalıştığını, üyeleri fişlediğini belirterek dikkatli olunmasını istedi ve 2013 yılının Eylül ayından sonra bizlere cemaati çok kötü günlerin beklediğini ilettiler. Gülen gönderdiği notlarda, özellikle Jandarma yapısının çok önemli olduğunu, buraya gelebilecek tasfiyenin büyük yaralar açabileceğini ve cemaatin yerleştirdiği TSK'daki her personelin, özel bir okuldan daha değerli olduğu yönünde dikkatli olmamızı istiyordu. Tıp Fakültesinde öğrenciyken Fetullah Gülen'in yanında uzun yıllar kalmış ilahiyatçı Molla Kudret bizlere ders veriyordu. Agresif biriydi. Gülen'in Türkiye'ye gönderdiği bu kişinin gerçek adı Kudret Tartılacı'dır. Jandarma ve Emniyete imam olacak öğrencilere dersler veriyordu."
"HAT İPTAL EDİLİR TELEFON PARÇALANIP ÇÖPE ATILIRDI"
"Bu telefondan haftada 2–3 kez özellikle Tatil Sepeti, ETS Tur veya emlak gayrı menkul şirketleriyle iletişim sağlamaları istiyorduk. Buradaki asıl amaç geriye dönük HTS kayıtları incelendiğinde mahrem imama ait tek numarayla görüşme yapıldığını önlemekti. Öğrenciler ayrıca Bakkal, Market gibi ödemeli kontörlü telefon noktalarından aranıyordu. Haftada 3 kez emlakçı veya market aranması zorunluydu. MİT'in tek numara ile görüşme yapan hatları dinlediği bize iletiliyordu. Subay ve astsubay olan öğrencilerimizle görüşme yaptığımız telefonlarda kesinlikle internet yoktu ve akıllı telefon değildi. Mesaj atmak yasaktı. İmam veya öğrencinin tayini çıktığında hat iptal edilir, telefon cihazı parçalanarak farklı bölgelerde MOBESE olmayan cadde ve sokaklardaki çöp kutularına parmak izi çıkmasın diye eldiven takılarak atılırdı. Bazen de dışarıda buluşma yapılacaksa yoldan geçen vatandaşların telefonlarından, 'Kontörüm bitti, telefonunuzu kullanabilir miyim' diyerek #31# yapılarak numara gizlenip öğrenci dediğimiz subayları arıyorduk. Eğer öğrenci askeri lojmanda kalıyorsa ve imamın acil görüşmesi gerekiyorsa imamın eşinin başı açılarak türbansız aile görüntüsü verilerek ziyarete gidilirdi. Bilgi İşlem Mesulü olanlar program kurulumlarında aktif görevlidirler. Bu kişiler bilgisayarlarda gizli sicil dediğimiz fişleme, imam ve öğrencilere sicil notu, kişinin sosyal hayatı ve cemaat karşıtı kişilerin adli ve idari soruşturmalarıyla ilgili fişlemeleri yaparlar."