4. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunun kapasitesinin yetersiz olması nedeniyle adliyenin konferans salonunda dün başlayan davanın ikinci celsesinde, tutuklu ve bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanık A.A. ifadesinde, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini ve 4 yıl boyunca gerçekleri anlatmadığı için çok pişman olduğunu söyledi.
Daha önce emniyet ve sulh ceza mahkemesinde verdiği ifadeleri reddettiğini, FETÖ'nün yapısının içerisinde uzun yıllardır bulunduğunu anlatan A.A, örgüte 1996 yılında katıldığını anlattı.
Örgütün "mühendisler sorumlusu" olduğu iddiasıyla yargılanan tutuklu sanık K.G. tarafından örgüt adına birçok organizasyona davet edildiğini anlatan A.A, şunları kaydetti:
"2009-2010 yıllarında çocuğumu cemaatin okullarına yazdırdım. Belirli dönemler sohbetlere katılırdım. Sohbetlerin katılımcıları sürekli değişiyordu. K.G'nin davetiyle adliye önünde gerçekleştirilen Zaman gazetesinin protestolarına ve Kadir Has Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türkçe olimpiyatlarına katıldım. Zaman gazetesi aboneliğim ile Bank Asya'da altın hesabım vardır. Bank Asya'daki hesabı K.G'nin talebi üzerine açtırdım. Kendisi sohbet imamıdır. Bizlerden kurban parası, himmet parası istiyorlardı. Keşke daha önceden bildiklerimi anlatsaydım."
"KADINLAR KOLLARINDAKİ BİLEZİKLERİ VERDİ"
A.A, 17/25 Aralık sürecinden sonra K.G'nin Bank Asya'daki hesaplarına para yatırmasını söylediğini öne sürerek şöyle devam etti:
"Sohbetlerde üzerimizde manevi baskı oluşturuyorlardı. 2013 yılında Kozaklı'da toplantı yapıldı. Toplantıya bu yapının en üst kademesinde bulunanlardan Yunus Serin (firari) geldi. Toplantıda öyle konuştu ki kadınlar kollarındaki bilezikleri ve kulağındaki küpeleri, erkekler ise cebindeki paraları çıkarak verdi. Yanında para taşımayanlar ise kredi kartı pos cihazından çektirerek para verdi. Daha sonra 17/25 olayları olunca bizden Bank Asya hesabımıza para yatırmamızı istediler. Ben de hesabıma 20 bin lira yatırdım."
Sanık AA, duruşmada örgütle bağlantısı olduğunu öne sürdüğü yaklaşık 20 kişinin de ismini verdi.
Tutuklu sanık H.H.Ü de kendisinin herhangi bir terör örgütüyle bağlantısının bulunmadığını ve örgütsel herhangi bir hareketin içerisine dahil olmadığını savundu.
Tutuksuz sanık M.E. ise 24 yıllık diş teknisyeni olduğunu ve K.G.'yi tanımadığını söyledi.
Polisin evinde ayrı ayrı zarflar içerisinde bulduğu 12 bin liranın sattığı arabanın ücreti olduğunu ifade eden M.E, "İddianamede bahse konu olan K.G'yi tanımam, eşim tanır. Ben kendinden para almadım. Örgütsel hiyerarşi içerisinde yer almadım. Ağzım çok yandı. Geçimimi sağlamak için çok işte çalıştım. Mağdurum. Beraatimi istiyorum." savunmasında bulundu.
Tutuklu sanıklar Z.Ş, M.K. ve A.B. de örgüt üyeliği suçlamalarını kabul etmeyerek beraatlerini talep etti.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
İDDİANAME
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının; FETÖ'ye bağlılığı devam ettirme, örgütü ayakta tutma, üyelerine ve ailelerine maddi manevi yardımda bulunmak amacıyla Kayseri ve çevre illerde güncel bir yapılanma içine girdikleri iddia edilen 11'i tutuklu 26 sanık hakkında hazırladığı iddianame, 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
Sanıkların "silahlı terör örgüne üye olmak" suçundan cezalandırılmalarının istendiği 260 sayfalık iddianamede, "Topladıkları paraları, dosyada bulunun birtakım şüphelilerin desteği ile Kayseri, Sivas, Yozgat, Nevşehir, Ankara ve Konya gibi civar illerde örgüt kapsamında tutuklu bulunan veya yargılama sonucu tahliye olan örgüt üyelerinin kendilerine veya yakınlarına, her daim yanlarında olduklarını bilmeleri amacıyla organize bir şekilde dağıtıyorlar." ifadesi yer almıştı.