İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 8 Adli Tıpçı'nın 'Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma', 'Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmamakla Birlikte Örgüt Adına Suç İşleme' ve 'Gerçeğe Aykırı Bilirkişilik veya Tercümanlık Yapma' suçlarından hapsi istendi. Adli Tıpçılar'ın Üçok'un Kayseri'de baktığı 3 FETÖ'cü astsubay ile ilgili soruşturmada 30 Nisan 2010 tarihinde gerçeğe aykırı bilirkişi raporu düzenledikleri kaydedildi.
SON DAKİKA: İDDİANAME DÜZENLENDİ
Hava Kuvvetleri eski savcısı, emekli hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'a Fetullahçı Terör Örgütü'nce kurulan kumpas ile ilgili yürütülen soruşturma tamamlandı. Üçok'un görevdeyken yürüttüğü soruşturma hakkında gerçeğe aykırı raporlar tanzim edip uzun süre cezaevinde tutuklu kalması için sahte delil oluşturan 8 Adli Tıp çalışanı hakkında iddianame düzenlendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, FETÖ'nün nihai amaçlarına ulaşmak gayesiyle öncelikle askeriye, mülkiye, emniyet, yargı ve diğer stratejik öneme sahip kamu kurumlarını ele geçirmek için kendilerine engel olacaklarını düşündüğü bürokrat ve personellerin sistem dışına çıkarılmasını sağlayarak örgüt elemanlarını bu makamlara getirdiği kaydedildi. Bu kapsamda örgütün yargı ayağındaki uzantısı tarafından Askeri Casusluk, Şemdinli, Balyoz, Ergenekon gibi proje soruşturma ve kovuşturmaların üretildiği belirtildi.
"GERÇEĞE AYKIRI RAPORLAR"
İddianamede verilen son dakika bilgilerinde, Adli Tıp Kurumu içerisine de birçok örgüt mensubunun yerleştirilerek özel yetkili mahkemeler ya da diğer mahkemeler tarafından yapılan yargılamalar sırasında, mahkeme tarafından konusu teknik ve uzmanlık isteyen konularda bilirkişilik görevi için Adli Tıp Kurumu'nun görevlendirilerek kurum içerisinde yer alan örgüt mensupları vasıtasıyla örgütün hasım olarak gördüğü kişi ya da kişiler aleyhine gerçeğe aykırı raporlar tanzim edildiğinin bilindiği anlatıldı.
HAKSIZ VE HUKUKSUZ CEZA ALMALARINI SAĞLADI
İddianamede, müşteki Üçok'un Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı yaptığı dönemde Kayseri'de haklarında 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan halen yargılamaları devam eden Ali B., Orhan G. ile vefat eden İsmail D. hakkında yürüttüğü soruşturma kapsamında FETÖ'nün hedefi haline geldiği kaydedildi. Üçok tarafından yapılan soruşturmadan kurtulmaları için FETÖ'nün yargı kurumu içerisine yerleştirilen mensupları tarafından müştekiler hakkında haksız ve hukuksuz yere ceza almaları, bu şekilde cezaevine girmelerinin sağlandığı kaydedildi.
İddianamede, "Müştekilerin ceza almalarına dayanak teşkil eden asıl belgenin de Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 30 Nisan 2010 tarihli gerçeğe aykırı bir şekilde ve daha önce adı geçen astsubayların çeşitli sağlık kuruluşlarında alınan sağlık raporlarının yok sayılarak düzenlenmesi karşısında, bu kurul içerisinde görev yapan şüpheliler Hamdi Tutkun ve Abdulkadir Koçer ile dönemin Adli Tıp Kurumu Başkanı şüpheli Cengiz Haluk İnce'nin FETÖ üyesi olduğu göz önüne alındığında, müştekilere yönelik gerçekleştirilen kumpas eyleminin FETÖ mensupları ve bu örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen diğer şüpheliler tarafından gerçekleştirildiği anlaşılmıştır" denildi.
İddianamede, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ifadesi alınan eski HSK üyesi Kerim Tosun'un beyanında da belirttiği üzere müştekilere verilen cezaların FETÖ/PDY silahlı terör örgütü tarafından kendi mensuplarının bulunduğu Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nde onanmasının sağlandığı, bu hususun bile FETÖ'nün müştekilerin yaşanan süreç içerisinde mağdur edilmelerine ve müşteki Ahmet Zeki Üçok tarafından kendilerine yönelik yapılan soruşturmalar nedeniyle güdülen hasmane tutumu gün yüzüne çıkardığı belirtildi.
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Genel Kurulu tarafından 30 Mart 2015 tarihinde düzenlenen raporlarda da Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu tarafından 30 Nisan 2010 tarihinde düzenlenen raporların gerçeğe aykırı olarak düzenlendiği kanaatinin oluştuğunun anlaşıldığı ifade edildi.
FETÖ İLTİSAKLARI
Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu'nda Psikiyatri Uzmanı olarak görevlendirilen şüpheli Hamdi Tutkun'un İstanbul Medeniyet Üniversitesi'nde profesör olarak görev yaparken KHK ile FETÖ iltisaklı olduğundan bahisle kamu görevinden çıkarıldığı, KHK'ler ile FETÖ'ye müzahir kuruluş olan Fatih Üniversitesi'ne bağlı Sema Sağlık Uygulama Merkezi Araştırma Merkezi'nde SGK kaydının bulunduğu belirtildi.
Şüphelinin örgütün tepe yönetiminde yer alan Hidayet Karaca, Naci Tosun, Kudret Ünal ve Mustafa Özcan ile çok sayıda görüşme kaydının bulunduğu, Bank Asya'ya örgüt elebaşının talimatı ardından hesap hareketlerinin olduğu kaydedildi. İddianamede, şüpheli Hamdi Tutkun hakkında FETÖ'nün askeri mahrem yapılanması içerisinde yer aldığına dair ifadelerin yer aldığı, bu nedenle şüphelinin FETÖ üyesi olduğunun anlaşıldığı belirtildi. İddianamede, şüpheliler Abdulkadir Koçer ve Cengiz Haluk İnce'nin FETÖ ile ilişkileri ve iltisakı da gözler önüne serildi.
Raporda imzaları bulunan diğer şüpheliler Bener Şen, Ajda Ağırbaş, Kamil Hasan Tüzün, Mehmet Zeki Güzel ve Ümit Naci Gündoğmuş'un ise doğrudan FETÖ üyeliğine delalet eden herhangi bir tespite varılmadığı belirtildi. Ancak şüphelilerin müştekiler Ahmet Zeki Üçok ve Gürol Doğan'ın 'İşkence' suçundan ceza almalarına neden olan şikayetçiler Ali B., Oran G. ve İsmail D.'ye ilişkin rapor alınması için gönderildikleri Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu'nda görev yaptıkları sırada, vakıf olmadıkları ve uzmanlık alanları dışında bulunan psikiyatri konusuyla ilgili olarak FETÖ kurul üyesi şüpheli Hamdi Tutkun'un yönlendirmeleri sonucunda kendilerinde kesin kanaat oluşmadan, adı geçen şüphelinin yaptığı muayene ve kendilerine yaptığı açıklamalar sonucunda kendi görgü, bilgi ve uzmanlık alanları dışında verilen mütalaaya katılarak gerçeğe aykırılık bilirkişilik yapma suçuna iştirak ettikleri belirtildi.
İddianamede, şüphelilerin FETÖ tarafından hedef tahtasına konulan müşteki Ahmet Zeki Üçok'un üyesi bulundukları kurul tarafından düzenlenen raporla mahkûmiyetine sebep olup, örgüt amacı doğrultusunda hareket etmek suretiyle 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işledikleri' sonucuna varıldığı kaydedildi.
Savcılık, şüpheliler Hamdi Tutkun, Abdulkadir Koçer ve Cengiz Haluk İnce'nin 'Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma', 'Gerçeğe Aykırı Bilirkişilik veya Tercümanlık Yapma' suçundan, Ajda Ağırbaş, Bener Şen, Kamil Hasan Tüzün, Mehmet Zeki Güzel ve Ümit Naci Gündoğmuş'un ise 'Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmamakla Birlikte Örgüt Adına Suç İşleme' ve 'Gerçeğe Aykırı Bilirkişilik veya Tercümanlık Yapma' suçundan cezalandırılması talep edildi. Şüpheliler ilerleyen günlerde hakim karşısına çıkacak.
NE OLMUŞTU?
Emekli Albay ve Askeri Hakim Ahmet Zeki Üçok, 2009'da Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcısı olduğu dönemde Kayseri'de 'Fetullah Gülen Grubu' diye bilinen oluşumla ilgili soruşturma yürütmüş, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın elektronik yazışma sistemine girdikleri ve bazı TSK personelini 'Ergenekon' örgütü üyesi göstermek amacıyla sahte emirler ürettikleri iddiasıyla Ali B., İsmail D. ve Orhan G. isimli 3 astsubay hakkında soruşturma açmıştı.
Askerler, sorguya katılan Yarbay Gürol Doğan'ın hipnoz tekniği ile kendilerini sorguladığını öne sürmüştü. Astsubayların tutuklanmasından yaklaşık 9 ay sonra Üçok ve Doğan, söz konusu soruşturma sırasında astsubaylara hipnozla işkence yapmakla suçlanarak tutuklanmıştı.
Üçok 'işkence' suçundan 7,5 yıl hapse çarptırılmıştı. Üçok 28 Kasım 2018'de yeniden yargılanmış, mahkeme heyeti yapılan yargılama sonucu oy birliği ile eski kararı iptal edip Üçok'a üç müşteki yönünden ayrı ayrı beraat kararı vermişti.