İki yıl önce makamında, bir polis memuru tarafından şehit edilen Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi öldürülmesi olayında Karlov suikastı benzeri bir FETÖ izi çıktı.
Verdi'yi görev yerinin değiştirilmemesini bahane ederek şehit ettiği ileri sürülen polis memuru İsmail Hakkı Sarıcaoğlu'nun FETÖ ile yoğun irtibatı tespit edildi. Verdi suikastını planlayıp azmettirdiği gerekçesiyle dün 27 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Gözaltı listesinde ismi bulunanlardan dokuzu görevdeki polis memuru, diğerleri ise FETÖ'den ihraç edilen polisler ile doktor, öğretmen ve araştırma görevlilerinden oluşuyor.
SABAH; İstanbul, Adana, Bursa, Rize, Samsun, Trabzon, Nevşehir'de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın koordinesinde yürütülen operasyonla ilgili özel bilgilere ulaştı. Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ile Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'nın yürüttüğü araştırmada 11 Aralık 2018 tarihinde merkeze 10 km uzaklıktaki görev yerini il merkezine aldırmayı bahane edinerek Rize Emniyet Müdürü'nün makamında terör estiren ve İl Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'yi şehit eden İsmail Hakkı Sarıcaoğlu'nun Fetullahçı Terör Örgütü ile yoğun bağlantıları tespit edildi.
Örgütün Altuğ Verdi'yi, kendi üyesi olan polis memuruna görev yerinin değiştirilmemesini bahane edip vurdurarak Karlov suikastı benzeri bir etki yaratmayı amaçladığı belirtildi. Rus Büyükelçi Andey Karlov 16 Aralık 2016'da kritik bir süreçte Türkiye ile Rusya'nın ilişkilerini bozmak için FETÖ üyesi Mevlüt Mert Altıntaş tarafından öldürülmüştü.
Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi’nin şehit olduğu saldırının yeni görüntüleri ortaya çıktı
TETİKÇİ MAHREM İMAMA BAĞLI
Altuğ Verdi suikastının tetikçisi Sarıcaoğlu'nun da FETÖ üyesi olduğu ve İstanbul'da görevli olduğu sırada örgüt imamının da Yıldız Teknik Üniversitesi'nde akademisyen olarak görev yapan FETÖ mahrem imamı olduğu yönünde ihbar üzerine harekete geçildi.
Sarıcaoğlu'nun lise son sınıftayken Trabzon'da bulunan FETÖ'ye ait Zafer-Fen isimli dershaneye gittiği, liseden mezun olması ardından FETÖ üyeliğinden işlem gören, Samsun'da doktor olarak görev yapan abisi aracılığıyla Samsun'da örgüte ait 'Sakarya' isimli dershaneye gittiği ve burada yatılı olarak belirlendi.
İsmail Hakkı Sarıcaoğlu'nun bilgisayarında yapılan incelemede, FETÖ'nün yayın kuruluşlarına ait üniversiteye hazırlanmaya yönelik, 'test, soru bankası, bu derslere ait ders notlarının' mevcut olduğu tespit edildi. Sanığın Erzurum Üniversitesi İnşaat Mühendisliği okuduğu dönemde, FETÖ Silahlı Terör Örgütü'ne ait yurtta kaldığı anlaşıldı.
SABAH Özel İstihbarat Bölümü'nün ulaştığı bilgilere göre, Sarıcaoğlu Erzurum'da okuduğu sırada FETÖ mensubu arkadaşlarıyla üniversitede öğrenim gören öğrencileri 'sohbet' adı altındaki toplantılara davet ettiği öğrenildi.
Sanık Sarıcaoğlu'nun 2003-2005 yılları arasında Niğde Polis Okulu'nda okuduğu sırada polis okulunun çevresindeki illerde bulunana polis memurları ile irtibatlı olan ve 'polis sohbet abisi' olarak bilinen, aynı zamanda da örgütün Bölgeden Sorumlu İmamı olarak değerlendirilen Akademisyen M. Ç. ile cep telefonu irtibatı tespit edildi.
Son dakika! Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi suikastinde FETÖ itirafı | Video
FETÖ İMAMI İLE ORTAK BAZ
İhbarda mahrem abisi olarak belirtilen İstanbul Üniversitesi Yıldız Teknik Üniversitesi'nde Akademisyen olarak görev yapan Polis Mahrem İmamı E.E. ile İstanbul'da göreve başladıktan sonra cep telefonu ile irtibata geçtikleri belirlendi.
Sarıcaoğlu'nun mahrem imam M.Ç. ile cep telefonu görüşmesinden üç gün sonra Polis Mahrem imamı E. E. ile evinde ortak baz sinyali verdiği anlaşıldı. Ayrıca E.E. ile İstanbul Şirinevler'deki evinde ve İstanbul'daki başka adreslerde Sarıcaoğlu ile çok sayıda ortak baz kayıtlarının olduğu tespit edildi.
Sanığın Ardahan'da görevli iken Rize'ye atanmasına müteakiben ilişik kesmeden önce geldiği, burada FETÖ'nün Cihan Medya çalışanı Abdülaziz L., Polis Mahrem İmam Ali E. ile bir araya geldikleri tespit edildi. Polis mahrem imamı Ali E.'nin Samsun'a 2014 yılında atanması ardından sSarıcaoğlu ile Rize'de bir araya geldiklerine dair ortak baz tespitlerinin olduğu anlaşıldı.
İsmail Hakkı Sarıcaoğlu'nun mahrem imamının Kerim kod adlı K.D. olduğunun anlaşıldığı, bu örgüt imamı ile sanığın diğer grup elemanlarının değişik adreslerde ortak baz tespitlerinin olduğu belirlendi.
İsmail Hakkı Sarıcaoğlu'nun Derepazarı İlçesi'nden evini ilçeye yakın olması nedeni ile Of İlçesi'ne taşıması ardından Derepazarı'nda ikamet eden ve Derepazarı İlçe Emniyet Amirliği'nde görev yapan 'grup elemanı' olarak belirtilen iki polis memurunun ikamet ettiği adresi adres beyanı olarak verdiği belirlendi. Sarıcaoğlu'nun mahrem imam vekili Polis Memuru M.A.D. ile Polis Mahrem İmamı Kerim kod adlı K. D. ile örgüte ait programlar üzerinden irtibat kurduklarının tespit edildiği anlaşıldı.
'ARKADAŞLARIMIZA ZULMETTİĞİ İÇİN VURDUM'
Sarıcaoğlu'nun eşi S. Sarıcaoğlu'nun örgütün mahrem imam vekili polis memuru B.A. ile çok sayıda telefon kaydının olduğu belirlendi. S. Sarıoğlu'nun FETÖ tarafından örgüt ile internet üzerinden haberleşme amacıyla kullandığı 'Kakao Talk' programını kendi mail hesabına indirdiği tespit edildi.
Tetikçi polisin tutuklu bulunduğu cezaevinde hükümlü olarak bulunan ve tetikçi ile cezaevinde arkadaş olan bir tutuklu gizli tanık oldu ve Sarıcaoğlu'nun "Arkadaşlarımıza zulmettiği için öldürdük" dediğini itiraf etti.
Edinilen bilgiye göre, Sarıcaoğlu, sonradan gizli tanık olan hükümlü arkadaşına Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'nin şehit edilmesinin bir tayin meselesi olmadığını, tayin konusunun sadece bahaneden ibaret olduğunu, Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'yi şehit etmesinin asıl nedeninin darbe gecesi FETÖ mensuplarına yağtığı zulüm ve işkenceden kaynaklı olduğunu söylediği ileri sürüldü.
Katil polisin eylem öncesi Altuğ Verdi'ye kin dolu mesajlar atarak sözde yakalandığında ilk bakılacak yerin cep telefonu olduğunu bildiğini, bu nedenle bu mesajları eylemden sonra akıl denge bozukluğunu öne sürmek adına kullanmak için yaptığını söylediği ifade edildi.
İtirafçı imamının olay sonrası emniyette ifadesinin alındığını, ancak kendisini tanımadığını söyleyerek kendisinin ismini vermediğini, kendi ismini vermesi halinde etkin pişmanlığının yanacağını, bu nedenle ismini vermesinin söz konusu olmayacağını söylediği kaydedildi.
RÜYASINDA FETÖ ELEBAŞINI GÖRMÜŞ
Sarıcaoğlu'nun cezaevinde terörist başı Fetullah Gülen'i rüyasında gördüğünü ağlayarak anlattığı, rüyasında terörist başının kendi önünde tebessüm ederek namaz kıldığını, kendisine bu dünyada sen küfeni doldurdun dediğini, bu rüya üzerine şükür namazı kılacağını belirttiği anlaşıldı.
Sarıcaoğlu, gizli tanığa Rize'de kendisinden sorumlu olan Rizeli veya Samsunlu olup Samsun'da ikamet eden örgüt abisinin itirafçı olması nedeni ile Rize Emniyeti'ne getirilerek kendisi ile ilgili bilgi sorulduğunu anlattı. Ancak örgüt abisinin İsmail'i tanımadığını söyleyerek yalan beyanda bulunduğunu, hatta Sarıcaoğlu'nun gizli tanığa 'Allah'tan yalan söyledi. Buna şükürler olsun. Benim ismimi vermemiş. Verebilirdi de...' dediği öğrenildi.
Garson kod adlı gizli tanıktan elde edilen SD kartta polis mahrem imamları ile İsmail Hakkı Sarıcaoğlu da dahil olmak üzere bağlı grup elemanları ile birçok kez farklı adreslerde ortak baz kayıtlarının mevcut olduğu tespit edildi. Ortak bazlar üzerinde tespit edilen adreslerden birinin örgüt tarafından kullanıldığı, yani gaybubet evi olduğu da anlaşıldı.
Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'nin şehit edilmesi olayında FETÖ izi
Gizli tanık ayrıca örgütteki doktor abinin halen FETÖ üyeliğinden işlem gören doktor İsmail Sağlam ve İsmetihan Keskin'in kırsal bir alanda örgüt evinde toplantı yaptıkları bilgisini de verdi.
Rize İl Emniyet Müdürü Altuğ Verdi makamında personel görüş günü sebebiyle kabul ettiği sırada trafik polisi İsmail Hakkı Sarıcaoğlu tarafından vurularak şehit edilmişti. Olayla ilgili çok yönlü soruşturma başlatılmış, Rize Cumhuriyet Başsavcılığı'nca tamamlanan soruşturma sonucunda Sarıcaoğlu hakkında, 'Tasarlayarak kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürme' ve 'Tasarlayarak 2 kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 40 yıla kadar hapis cezası istenmişti.