TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Meclis'te basın mensuplarının sorularını yanıtladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün partisinin grup toplantısında, 'FETÖ'nün siyasi ayağı' ile ilgili açıklamalarının hatırlatılması üzerine Şentop, bu tür tartışmaların parlamento çatısı altında yapılmasını doğru bulmadığını söyledi. Şentop, herkesin parlamento çatısı altında yaptığı açıklamalara dikkat etmesi gerektiğini belirtti.
'DURSUN ÇİÇEK'İN TUTUKLANMASIYLA İLGİSİ YOK'
Şentop, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile eski CHP Milletvekili Dursun Çiçek'in, 'askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasına ilişkin Meclis'ten 2009'da geçen düzenlemeye' iddialarının anımsatılması üzerine, şunları söyledi:
"Asker kişilerin anayasal düzene karşı suçlar bakımından sivil mahkemelerde yargılanmasına dair düzenleme münferit bir düzenleme. Bir olaya mahsus bir düzenleme değil. Bir kere bahsedilen olaylar yani Sayın Dursun Çiçek'in tutuklanmasıyla ilgisi yok. Kanun tabi, bunu milletvekili olmayan arkadaşlar belki bilmeyebilir, onu mazur görebiliriz. 26 Haziran'da kanun Meclisten geçmiş ama kanun Meclisten geçerek yürürlüğe girmiyor. Cumhurbaşkanı tarafından onaylanıp, Resmi Gazete'de yayımlanması lazım. Yürürlüğe giriş tarihi 9 Temmuz. Dursun Çiçek 30 Haziran'da, yani kanun yürürlüğe girmeden önce tutuklanmış. Bir gün tutuklu kalmış serbest bırakılmış. Sonra kanun yürürlüğe girmiş, kasım ayında tekrar tutuklanmış, tekrar serbest bırakılmış ertesi gün. Sonra Anayasa Mahkemesi 21 Ocak 2010'da kanunu iptal etmiş, yürürlüğün durdurulması kararını vermi. Bir ay sonra Dursun Çiçek tekrar tutuklanmış. Yani kanun ortada yokken tutuklanmış, kanun yürürlüğe girmiş tutuklanmış, kanun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilip yürürlükten kaldırılmış, tekrar tutuklanmış. Dolayısıyla belli bir olayla ilişkili olarak bunları yorumlamak yanlış."
'FETÖ'CÜ GENERALLERİ BİZ SİVİL YARGIDA YARGILAYAMAZDIK'
Şentop, daha sonra 12 Eylül 2010'da askeri yargıyla ilgili Anayasa değişikliği yapıldığını ve bir sınırlama getirildiğini belirtti. Şentop, şunları kaydetti:
"15 Temmuz'dan sonra 16 Nisan 2017'de, bu sefer askeri yargıyla ilgili Anayasa'da 145'inci maddeyi tamamen kaldırmışız. Anayasa değişikliği ile. Yani bu vesayetle mücadeleden birçok adımdan bir tanesi. Burada bir şey daha ifade edeyim. Bakın denebilir ki; '12 Eylül 2010 referandumunu FETÖ'cüler destekledi' Fakat biz, 12 Eylül 2010 referandumun da askeri yargının alanını daraltan, anayasal düzene karşı suçlar bakımından istisna getiren, sivil yargıyı etkin kılan bir düzenlemeyi 12 Eylül 2010 referandumunda yapmasaydık 15 Temmuz'dan sonra FETÖ'cü generalleri biz sivil yargıda yargılayamazdık. Hani bunu, 'FETÖ'cüler yaptı' falan değil. Hukuk kuralları böyle bir şeydir. Ben herkesi daha dikkatli konuşmaya davet ediyorum. Parlamentonun bu anlamda yanlış yapmayacağına inanıyorum. Kasıtlı olarak yanlış yapmayacağına herkesin de inanması gerekir."
