Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik hakkında yürütülen 'FETÖ'ye yardım' soruşturması tamamlandı. Çelik hakkında 'Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmamakla Birlikte Örgüte Yardım Etme', 'Kamu Görevlisine Alenen Hakaret' ve 'Terör Örgütü Propagandası Yapma' suçlarından iddianame düzenlendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Çelik'in Twitter hesabından izah gerektirmeyecek açıklık ve netlikle yapmış olduğu paylaşımlarla o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret içerikli sözler söylediği kaydedildi. Çelik'in bu şekilde zincirleme olarak 'Kamu Görevlisine Hakaret' suçunu işlediği belirtildi.
İddianamede, Celal Çelik'in Fetullahçı Terör Örgütü'ne ait 13 radyo ve TV kanalının Digitürk'ten çıkarılması sonrası silahlı terör örgütünün çağrı yaptığı süreçte Digitürk'ten çıktığı anlaşıldı. 2 Kasım 2015 tarihindeki dilekçesinde "siyasi tasarruflar nedeniyle kanal sayısını azalttığınızdan" ifadesini kullanması dikkat çekti.
Çelik'in bu konuyla ilgili iddianameye yansıyan savunmasında, Digitürk'ün siyasi tasarruflar sebebiyle bahsi geçen kanalları platformdan çıkardığını, bu nedenle de üyeliğini iptal ettirdiği, yaklaşık 1,5 yıl sonra yeniden üye olduğunu, bu yönde siyaset yaptığı partinin de görüş açıklaması sebebiyle hareket ettiğini, örgüte yardım gayesi olmadığını ileri sürmesi dikkat çekti.
FETÖ'DEN KAPATILAN YARSAV'A 17 BİN BAĞIŞ İDDİANAMEDE
İddianamede, Çelik'in Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV)'ne 17 bin lira bağış yaptığı detayı da yer aldı. Şüphelinin 2011 yılında hakimlik mesleğinden istifa etmesi sonrası açıkça FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün kontrolüne geçen ve bu sebeple örgüt ile irtibatları nedeni ile 667 sayılı KHK ile kapatılan YARSAV derneğine HSYK üyeleri seçim süreci döneminde 17 bin lira bağışta bulunduğunun tespit edildiği kaydedildi.
İddianamede, şüphelinin savunmasının aksine 2014 yılında HSYK seçimlerinde YARSAV'ın göstermiş olduğu adayların birçoğunun sonrasında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle irtibatlı olduklarından bahisle kamu görevinden çıkarıldıkları belirtildi. Dernek başkanı olan Murat Arslan'ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca KHK ile kapatılan YARSAV'ın eski Başkanı olduğu, Murat Arslan hakkında Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmaktan 10 yıl hapis cezası ile cezalandırıldığı anlatıldı.
YARSAV ESKİ BAŞKANI İLE 417 İRTİBAT
Savcılık, Celal Çelik'in GSM hattı ile hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği/yöneticiliği suçundan soruşturma/kovuşturma yürütülen çok sayıda kişi ile olağanın ötesinde çok yoğun irtibatının bulunduğunu kaydetti. Çelik'in kamu görevinden ihraç edilen tetkik hakimi Kazım Uslu'nun telefonuna Bylock programı yükleyen kişi olarak beyan edilen Yargıtay Tetkik Eski Hakimi Mustafa Savaş adına kayıtlı telefon ile toplamda 118 kez irtibat kurduğu ifade edildi. Çelik'in YARSAV eski başkanı Murat Arslan ile 417 kez görüştüğü ifade edildi.
7 ŞUBAT MİT KRİZİ'NDE İMZA TOPLAMIŞ
Avukat Celal Çelik'in 7 Şubat 2012 MİT Krizi döneminde Ankara'da serbest avukat yaptığı, 7 Şubat tarihinde MİT görevlilerinin kumpas soruşturması kapsamında ifadeye çağrılırken daha önceki yıllarda terörle mücadelede görev aldıkları sırada gazi olan kişilere FETÖ örgütünden aldığı bilgilerle ulaştığı ifade edildi. Çelik'in tamamen FETÖ'nün oluşturmak istediği algı doğrultusunda 8 Şubat 2012 tarihli suç duyurusundan ibaret dilekçeyi gazilerin milli duygu ve hassasiyetlerini de istismar ederek imzalattığı, dilekçe içeriğinde öne sürülen hususlar ve olguların 7 Şubat günü MİT Krizi'nin gerçekleştiği günden sonra bir gün içerisinde hazırlanmasının ve gazilere imzalattırılmasının mümkün olmadığı kaydedildi. İddianamede, daha öncesinden FETÖ/PDY silahlı terör örgütünden yardım alınarak eş zamanlı sayılabilecek şekilde şüphelinin dilekçe hazırlayarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunmuş olduğunun anlaşıldığı ileri sürüldü.
İddianamede, gazilerin ifadeleri de yer aldı. Bu kapsamda gazilerin, dilekçe içeriğini tamamen Celal Çelik'in hazırladığını ve kendilerini şikâyette bulunmaları sonrasında da basın açıklaması yapılması hususunda yönlendirdiğini beyan ettikleri belirtildi.
İddianamede şu satırlar yer aldı: "Celal Çelik'in 7 Şubat MİT Kumpası sürecinde FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yargı ve emniyet teşkilatındaki mensuplarıyla eş zamanlı olacak şekilde Recep Tayyip Erdoğan ve MİT Müsteşarı ve diğer MİT görevlilerinin PKK/KCK silahlı terör örgütü ile iş birliği içerisinde hareket ediyormuş şeklindeki FETÖ/PDY örgütünün oluşturmaya çalıştıkları algının oluşmasına izah edilen eylemleri ile katkıda bulunduğu anlaşılmıştır."
"FETÖ SÖYLEMLERİYLE AYNI"
Celal Çelik'in 19 Ekim 2013 tarihinde Twitter üzerinden "MİT'in bütçesi 1 milyar 58 milyon olarak belirlenmiş! Bu kadar uçuk rakamın nedeni acaba ne?! "El Kaide'ye yardım" iddiası ile birlikte..." şeklinde bir tweet paylaştığı, bu tweetin henüz MİT TIR'ları durdurulmadan önce atıldığı, Çelik'in bu tweetle MİT'in terör örgütlerine silah gönderdiği algısını oluşturacak şekilde paylaşımda bulunduğu kaydedildi. İddianamede, paylaşımın FETÖ'nün kullanmış olduğu söylemlerle ayniyet gösterdiği, bu nedenle de örgütün amaçları doğrultusunda algı oluşturmak maksadıyla paylaşımlar yaptığı ifade edildi. Bu şekilde şüphelinin 'FETÖ/PDY'nin propagandasını yapma' suçunu oluşturduğu belirtildi.
Şüphelinin ayrıca 26 Temmuz 2017 tarihinde bir televizyon programında "Türkiye Cumhuriyeti'nde hiçbir makam hiçbir merci Türkiye'den başka bir örgüte silah gönderilmesini yasal kapsamda değerlendiremez bu suçtur ister bunu Cumhurbaşkanı yapsın ister Başbakan ister Bakanlar ister Silahlı Kuvvetler yapsın fark etmez buna ilişkin bir yetki düzenlemesi yok bu nedenle basın mensupları bunu haber yaparlar" şeklinde söylemlerde bulunduğu kaydedildi. Çelik'in bu söylemleriyle MİT TIR'larınun durdurulması olayıyla ilgili Türkiye Cumhuriyeti'ni (FETÖ/PDY mensupları tarafından planlanıp icra edilen bir kumpas ve komplo olduğu aşikâr olmasına rağmen) terör örgütüyle iltisaklı ve irtibatlı göstermeyi amaçlayan açıklamada bulunduğunun tespit edildiği belirtildi. Yine Çelik'in aynı programda 15 Temmuz kanlı darbe girişimiyle ilgili 'kontrollü darbe' söylemlerinde bulunduğu anlatıldı.
Savcılık, Celal Çelik'in atılı suçlar kapsamında hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. Çelik ilerleyen günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.