İtirafçı olan FETÖ'nün MİT imamlarından Salim Zeybek, örgütün en önemli silahlı eylemlerinden Karlov suikastı konusunda şok itiraflarda bulundu. Zeybek, örgütün cezaevine adam göndererek Rus Büyükelçi Andrey Karlov'un öldürülmesi eylemindeki FETÖ bağlantısını anlatan itirafçıları, ifadelerini geri çekmeye zorladığını itiraf etti.
Salim Zeybek, Ankara'da gözaltına alınmasının ardından itirafçı olmuş, 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin bir numaralı ismi Adil Öksüz adına sahte MİT angajman belgesi düzenlediklerini ve Adil Öksüz'ün MİT'çi olduğu şeklinde algı oluşturarak kamuoyunu aldattıklarını itiraf etmişti.
SABAH, Salim Zeybek'in Karlov suikastına ilişkin çok kritik ifadelerine ulaştı. Zeybek, örgütün cezaevine adam göndererek Karlov suikastının FETÖ bağlantısını anlatan itirafçıları ifadelerini geri çekmeye zorladığını anlattı.
Salim Zeybek şunları söyledi: "Ben 19 Aralık 2016 tarihinde Şentepe'de bulunan bir evdeydim. Suikast olduğunu burada haberlerden öğrendim. Bu tarih öncesinde suikast olacağına ilişkin MİT mahrem yapılanması içerisinde benim kulağıma gelen bir bilgi olmadı.
Salim Zeybek
FETÖ'DEN 'ÖZEL AKLAMA' EKİBİ
Suikast olayı olduktan sonra örgüt ilk etapta bu işe hiç yaklaşmadı. Hatta üstüne de düşmedi. İlerleyen süreçte MİT mahrem yapılanması içerisinde görev alan Hüseyin Kötüce ve başka bir MİT mensubunun tutuklanması üzerine örgütün bu olayın üzerine eğilme durumu oldu. Hatta ben basında çıkan haberler üzerine ve bu suikast işini FETÖ/PDY terör örgütünün yapmış olması ihtimalini örgüte konduramadığım için bu konuda bilgi edinme gereği duydum. Bunun üzerine B.B. ile 'signal' isimli uygulama üzerinden konuştum ve bu işte örgütün bir dahlinin olup olmadığını sordum. B.B. bana 'yoksa inanıyor musunuz' diye sordu. 'İnanmaktan ziyade konu hakkındaki gerçekleri öğrenmek istiyorum' dedim. O da 'bununla alakalı öyle bir durum yok' dedi. Hatta bu olayla ilgili olarak B.B. yapmış olduğumuz bu görüşmede bana Cemal Karaata, A.Ö., T. isimli Emniyet imamı, Abdullah Bozkurt isimli gazeteci ve birkaç kişiden daha oluşan bir çalışma grubu oluşturduklarını söyledi.
Bu çalışma grubunu yurtdışında bu eylemi FETÖ'nün yapmadığı hususunda kamuoyu oluşturma adına oluşturulduğunu, Abdullah Bozkurt'un sitesi üzerinden haber analiz paylaşımı yapmayı planladıklarını söyledi. Bu bahsettiğim konuma iddianame yazıldıktan ve mahkeme tarafından kabul edildikten sonraki sürece ilişkindir. Bu çalışma grubunda başka kimlerin olduğunu hatırlayamıyorum. Bu grup içerisinde C.Ö.'nün de olması gerektiğini düşünüyorum. A.Ö. hukukçu olduğu için bu grubun içerisinde yer aldı diye düşünüyorum. Abdullah Bozkurt'un yayın yapacak olması nedeniyle bu grubun içerisinde olduğunu düşünüyorum. Yine olayla alakalı Abdullah Bozkurt'un ismi de geçmişti. Cemal Karaata ve T.A. isimli şahısların isimleri iddianamede geçtiği için bu şahısların da bu çalışma grubu içerisinde olduklarını düşünüyorum. Zaten B.B. bana bu kişilerin grupta olduğunu söylemişti. Hatta konuşmada 'seni de bu gruba dahil edelim' demişti. Ancak ilerleyen süreçte böyle bir durum söz konusu olmadı. Benim bu görüşmeden ve daha sonra grup oluşturulmasından dolayı Karlov suikastı olayının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü tarafından cihatçı grupların bu olayı yaptığı yönünde çalışma yapılacağı, bu yönde kamuoyu oluşturmaya çalışılacağı izlenimi edindim. O tarihte ben B.B.'nin Karlov iddianamesini temin edip etmediğini, etmiş ise nereden temin ettiğini bilmiyorum."
CEZAEVİNDEKİ İTİRAFÇIYA ADAM GÖNDERMİŞLER
Salim Zeybek, bir ara B. B. isimli şahıs bana Hüseyin Kötüce'nin Sincan'da tutuklu olarak avukat H. K. isimli örgüt mensubu ile aynı koğuşta bulunduklarını, kendisine haber gönderip göndermeme konusunda tereddüt ettiklerini belirtti. Zeybek bu konuda şunları söyledi:
"Burada Hüseyin Kötüce'ye gönderilmek istenen haber önceki ifadelerini geri çekmesine dairdi. Bu husus Karlov dosyası üzerinden konuşulan bir husus değildi. Hüseyin Kötüce'nin vermiş olduğu bütün dosyalardaki ifadelerini geri çekmesine ilişkin bir husus olabileceğini düşünüyorum. FETÖ/PDY silahlı terör
örgütünün yaklaşımı da zaten bu yöndedir. Yani örgütle alakalı bilgiler veren bütün mensuplarının daha sonra beyanlarını geri çekmeleri istenmektedir. Örgütün itirafçılık konusundaki yaklaşımı bu şekildedir. Yaklaşım bu olduğu için ben de bu konuda böyle düşünüyorum."
GÜLEN'E CÜBBE GÖNDERİLEN MAĞAZADAN TAKIM ALMIŞ
Salim Zeybek ifadesinde bir başka önemli ayrıntıya da değindi. Tetikçi Mevlüt Mert Altıntaş'ın Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrev Karlov'u öldürmeye giderken satın aldığı takım elbiseyi Fetullah Gülen'in cübbelerinin satın alınıp gönderildiği Ankara'da ünlü bir AVM'de bulunan mağazadan aldığını söyledi. Zeybek şöyle dedi:
"A… AVM'deki K. mağazasının sahibinin örgüt içerisinde asker yapılanmasında önemli bir kişi olduğunu söylemiştim. Bildiğim kadarıyla örgüt liderinin kullandığı ve yurtdışına giden cübbeler genelde bu mağazadan alınıyordu. Örgüt mensupları da bunu biliyordu. Mevlüt Mert Altıntaş'ın olay öncesinde satın almış olduğu takım elbiseyi buradan aldığını ben bilmiyordum. Yeni öğrendim. Belki mağaza sahibinin örgüt mensubu olduğunu bildiği için burayı kullanmış olabilir veya ikametine, iş yerine yakın olduğu için burayı kullanmış olabilir. Bu konuda bir bilgim yoktur."
Karlov'un katilinin yeni görüntüsü ortaya çıktı!
TETİKÇİ BTK ÇEVRESİNDE DOLAŞMIŞ
Zeybek'in itiraflarıyla tetikçi Altıntaş'ın ayrıca saldırı öncesinde belirli aralıklarla BTK'nın bulunduğu Demirtepe civarına gittiği de ortaya çıktı. Çünkü Altıntaş'ın FETÖ'deki mahrem abisi bu semtte bulunan BTK'da çalışıyordu. Salim Zeybek ifadesinde bu konuyla ilgili şunları söyledi:
"BTK ana binası buradaydı. Ben burada çalışıyordum. Şahin Söğüt (Mevlüt Mert Altıntaş'ın mahrem abisi) isimli şahsı tanımıyorum. BTK'da çalıştığı söylenen şahsın bu binada çalışıp çalışmadığını bilmiyorum. MİT mahrem yapılanmasına ait herhangi bir iş yerinin veya evin o civarda olmadığını biliyorum."
Salim Zeybek'in ifadelerinde geçen cezaevine avukat gönderip Karlov Suikastı'ndaki itirafçıların ifadelerini geri çektirme planı ile ilgili önemli bir ayrıntı ortaya çıktı. Gözaltındayken Karlov suikastına ilişkin önemli bilgiler veren FETÖ'nün MİT mahrem yapılanmasında yer aldığı ve 'Yusuf' kod ismini kullandığı belirtilen eski Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) çalışanı Kötüce, daha sonra itiraflarından geri adım attı. Kötüce, sorgu sırasında kendisine ezberletilen bir senaryoyu uydurduğunu öne sürdü.
MİT YAPILANMASINDA MAHREM ABİ
MİT'çi Vehbi Kürşat Akalın'ın Karlov'a ilişkin istihbaratları kendisinden sorumlu FETÖ'nün mahrem abisi Hüseyin Kötüce'ye aktardığı, Kötüce'nin ise elde ettiği bilgileri Fetullah Gülen'e ulaştırmak üzere Gülen'e çok yakın bir isim olan Cemal Karaata'ya verdiği ortaya çıkmıştı. Akalın, FETÖ irtibatı nedeniyle ihraç edilmeden önce Milli İstihbarat Teşkilatı'nın eski Rusya Masası'nda çalışıyordu.
Hüseyin Kötüce
KÖTÜCE NE DEMİŞTİ?
MİT'in mahrem imamlarından Hüseyin Kötüce, 2017 yılında gözaltına alınması ardından hem Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde hem de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nda verdiği ifadelerinde teşkilatın Rusya masasında çalışan ve cinayet ile ilgili istihbarat verdiği iddia edilen MİT'çi Vehbi Kürşat Akalın'ın FETÖ sohbetlerine katıldığını, örgüte himmet verdiğini ve bir dönem mahrem imamının kendisi olduğunu kaydetmişti.
Rus Büyükelçi Karlov suikastçisinin yeni görüntüleri ortaya çıktı