Muhalefet Kanal İstanbul'a karşı çıkıp yalan iddialar ortaya atarken BBC arşivinden yıllar sonra İstanbul Boğazı hakkında bir belgesel çıktı. Kanal İstanbul'un önemi yıllar önce BBC belgeselinde çok net açıklanmış. Belgeselde İstanbul Boğazı'nda yaşanan ve tarihe en büyük kaza olarak geçen Independenta tanker kazası konu edilmiş. Kaza sonrası tüm ekolojik düzenin bozulmasından ve aylar süren söndürme çalışmalarından bahsedilmiş.
İşte İngiliz BBC arşivinden İstanbul Boğazı'ndaki büyük tehlike!
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde bir programdaki konuşmasında Boğaz'daki Independenta olayını anımsatmıştı. Başkan Erdoğan'ın bahsettiği olay, 1979 yılında yaşandı ve İstanbul Boğazı'ndaki en kötü kaza olarak tarihe geçti. 15 Kasım 1979 yılında Romanya'nın Köstence Limanı'na 96 bin ton ham petrol taşıyan Independenta tankeri, İstanbul Boğazı'ndan geçişi sırasında, Haydarpaşa açıklarında Yunan gemisi Evriali ile çarpıştı. Independenta büyük bir gürültüyle infilak etti. Tanker gemisi aylarca söndürülemedi ve Boğaz'ın ekolojik dengesini sarstı. İngiliz BBC kanalı 1981'de İstanbul Boğazı'yla ilgili dikkat çeken bir belgesele imza atmıştı.
KANAL İSTANBUL NEDEN GEREKLİ?
Kanal İstanbul'un gerekliliği ÇED Raporlarına da yansımış durumda. Kanal İstanbul projesinin gerekli olup olmadığı konusundaki tartışmalara yanıt veren ÇED raporunun ilgili bölümünde özetle şöyle deniyor:
"Dünya'daki ekonomik faaliyetlerin her geçen yıl artması, İstanbul Boğazı'ndan geçen gemi sayısının da buna paralel olarak artmasına sebep olmuştur. Yılda ortalama 50 bin geminin geçtiği İstanbul Boğazı, en dar yeri 698 metre olan doğal bir su yolu olup, ticari gemiler Montrö Boğazlar Sözleşmesi kapsamında Boğaz'dan geçiş yapmaktadır. Ancak, Montrö Sözleşmesi'nin imzalandığı 1930'lu yıllarda Türk Boğazlarından yılda geçen gemi sayısı 3 bin mertebelerinde iken günümüzde gemi trafiğindeki artış, teknolojik gelişmeler sonucu gemi boyutlarının büyümesi ve özellikle, akaryakıt ve benzeri diğer tehlikeli/zehirli maddeleri taşıyan gemi (tanker) geçişlerinin artması, dünya mirası kent üzerinde büyük baskı ve tehdit oluşturmakta, İstanbul Boğazı'na alternatif bir geçiş güzergahının planlanmasını zorunlu hale getirmektedir. İstanbul Boğazı'nın günümüzde yaklaşık 50 bin mertebelerinde olan trafik yükünün dünya ve bölge ülkelerindeki gelişmeler dikkate alındığında 2070'li yıllarda 86.000 mertebelerine ulaşacağı tahmin edilmektedir.
İstanbul Boğazı'nın seyir, can, mal ve çevre güvenliğinin sağlanması Türkiye için olduğu kadar Türk Boğazlarını kullanan tüm ülkeler için de büyük önem arz etmektedir. Planlanan proje ile İstanbul Boğazı'ndaki yaşam ve kültürel varlıkları tehdit eden gemi trafiğinin minimize edilerek, Boğaz'ın her iki girişinde yoğun trafiğe maruz kalan gemilere alternatif geçiş imkanının sağlanması hedeflenmektedir."
İstanbul Boğazı'nın seyir, can, mal ve çevre güvenliğinin sağlanması Türkiye için olduğu kadar Türk Boğazlarını kullanan tüm ülkeler için de büyük önem arz etmektedir. Planlanan proje ile İstanbul Boğazı'ndaki yaşam ve kültürel varlıkları tehdit eden gemi trafiğinin minimize edilerek, Boğaz'ın her iki girişinde yoğun trafiğe maruz kalan gemilere alternatif geçiş imkanının sağlanması hedeflenmektedir."
İnşaat aşamasında yaklaşık 10 bin kişinin çalışacağı tahmin edilen Kanalın genişliği 275 metre ve derinliği yaklaşık 21 metre olacak. Proje kapsamında; kanal içerisinde acil bağlanma alanları, kanal giriş ve çıkış yapıları, gemi trafik sistemleri gibi alt ve üst yapılar, liman, lojistik merkez, yat limanı, kanal içerisinde ihtiyaç duyulan noktalarda karşıdan karşıya ulaşımı deniz yolu ile sağlayacak kıyı yapıları, tahkimat ve dolgu alanları vb. kıyı tesisleri yapılacak.
Raporda yer alan projeye göre Küçükçekmece Gölü'nü Marmara Denizi'nden ayıran kara parçası da yaklaşık bir kilometre açılacak.