Rusya Federasyonunun Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un öldürülmesine ilişkin, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 28 sanıklı davanın duruşmasında sanıklar hakkındaki tutukluluk halinin devamına karar verilerek, duruşma ertelendi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın duruşmasına tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Dava dosyasına gelen evrakın okunmasının ardından mahkeme başkanı, sanıklardan ek savunmalarını sordu.
Tutuklu sanık Hüseyin Kötüce, önceki celselerde dinlenen tanıkların kendi beyanlarını doğruladığını ileri sürerek, Büyükelçi Karlov hakkında istihbarat toplamadığını, büyükelçinin korumasız gezdiği bilgisinin açık kaynaklarda olduğunu savundu.
Sanık Ramazan Yücel de 25 aydır dosyadan tutuklu olduğunu, gizli tanık Garson'dan ele geçen dijital materyaldeki bilgileri de kabul etmediğini söyledi ve tahliye talebinde bulundu.
Tutuklu sanık Hayrettin Aydınbaş da hakkında örgütün "büyük bölge talebe mesulu" olduğuna yönelik tanık beyanlarına yönelik konuşmayacağını, tanıkların mahkemeye geldiği zaman beyanda bulunacağını söyledi.
Tutuklu sanık Ahmet Kılıçarslan da ByLock kullandığı tespitini kabul etmediğini, eğitimci olduğunu, uzun süren tutukluluğun infaza dönüştüğünü savunarak, tahliye talebinde bulundu.
Tutuksuz sanık Kaan Bülbül, ev hapsi şeklindeki adli kontrol hükümlerinin hafifletilmesini talep ederek, para kazanması için çalışmak zorunda olduğunu, iş bulmak için evden çıkması gerektiğini söyledi.
Duruşmada tanık sıfatıyla ifade veren suikastçi Mevlüt Mert Altıntaş'ın ev arkadaşı Serkan Özkan da Altıntaş'la kendisini İbrahim Yılmazoğlu'nun tanıştırdığını söyledi.
Yılmazoğlu'nun, Altıntaş'ın maddi sıkıntı yaşadığını ve ev arkadaşı aradığını söylediğini aktaran Özkan, "O dönem emniyetten ihraçlar vardı. Ben de Mevlüt'e bir bağlantısı olup olmadığını sordum. O da hiçbir örgütle bağlantısı olmadığını söyledi. Eve 3 valizle geldi ve yerleşti." diye konuştu.
Özkan, suikastın yaşandığı gün İstanbul'da olduğunu, olayı televizyondan görüp en yakın emniyet birimine gidip ifade verdiğini söyledi.
Altıntaş'ın FETÖ'cü olduğunu bilmediğini belirten Özkan, "Ben Türk bayrağı taşıyan emniyet mensubuna kapımı açtım, elinde silahla dağda gezen birine değil. Ben insanlara iyilik yapmakla mükellefim. Bu iyilik bana ne getirir ne götürür onunla ilgilenmem." dedi.
Verilen aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.
- İddianame
Büyükelçi Karlov, 19 Aralık 2016'da katıldığı sergide o sırada mesaide olmayan polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş'ın silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetmiş, Altıntaş da polis tarafından vurularak öldürülmüştü.
Soruşturma sonucunda FETÖ elebaşı Gülen'in de arasında bulunduğu 28 kişi hakkında dava açılmıştı. İddianamede Gülen ile birlikte 16 sanığın suikastla doğrudan bağlantıları ortaya konurken, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "terör amacıyla tasarlayarak öldürme" suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yanında, "terör amaçlı tasarlayarak öldürmeye azmettirme" ve "terör amaçlı kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından çeşitli sürelerle hapis cezasına çarptırılmaları istenmişti.
Soruşturma kapsamında ulaşılan ve biri suikastçı Altıntaş'ın örgüt içindeki "öğretmeni" Şahin Söğüt'ün eşi Ayşe Söğüt ile yüksekokul döneminde Altıntaş ile aynı "örgüt hücresi"nde yer aldığı kaydedilen 12 kişinin ise "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 buçuk yıldan 15'er yıla kadar hapisleri talep edilmişti.
İddianamede suikastın arkasında, 15 Temmuz darbe girişiminin faili ve aynı zamanda bir casusluk ve istihbarat örgütü olan FETÖ'nün bulunduğu, suikastın, "Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilere yönelik provokasyon türünde bir eylem" olduğu kaydedilmişti.
Davanın Gülen ile Şerif Ali Tekalan ve Emrullah Uslu'nun da arasında bulunduğu kimi sanıkları firari durumda bulunuyor.