Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde "Dijital Gelecek' temalı "MÜSİAD Vizyoner'19" zirvesinde katılımcılara hitap etti. İşte Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları;
* Bugün artık MÜSİAD, sermaye üssü haline dönüşmüştür. Türkiye kendi içinde çok geniş yatırım, yurt dışında çok geniş ticaret potansiyeli bulunan bir ülkedir.
* Düşmanlarımızın attığı taşlardan ziyade içimizden atılan güller yaralamıştır. Aşık Reyhani ne güzel söylemiş, 'Dağ odur ki üzerinde kar ola, bülbül odur ki ötüşünde zar ola, dost odur ki dar gününde yar ola, geniş günde düşman bile yar olur.' Evet biz de ülkemizin dar günlerinde fikrine, zikrine, siyasetine bakmaksızın herkesin milletimize yar olmasını beklerdik. Ama maalesef bu konuda sürekli hayal kırıklığı yaşıyoruz.
* Türkiye FETÖ gibi eşine benzerine az rastlanır bir ihanet çetesine karşı mücadele ediyor, birileri sürekli bunların değirmenine su taşıyor. Türkiye, güney sınırlarında kurulan bir tuzağı, Suriye'de yürüttüğü operasyonlar ile paramparça ediyor, birileri yine karşımızdakilerin yanında saf tutuyor. Türkiye ekonomisine yönelik saldırıları bertaraf edip, yeniden yükselişe geçmenin heyecanını yaşıyor, birileri moral bozmanın peşinde koşuyor. Kendi ülkelerine gül değil, alenen taş atan bu kesimlerin yaptıkları işin adı siyaset değildir. Bunun adı en hafif tabiriyle fırsatçılık asıl olarak da kör düşmanlıktır.
* Milletimizin moralini bozmak isteyenlerin heveslerini, her alandaki başarılarımızla kıracağız, çünkü biz Türkiye'yiz. Türk milletiyiz. Dünyada ve bölgede süren tarihi bir yeniden yapılanma sürecinin tam merkezinde yer alıyoruz. Türkiye'nin içinde olmadığı, rıza göstermediği, katkı vermediği hiçbir projenin hayata geçirilmesi mümkün değildir.
* Rahmetli Menderes ve Özal döneminde yaşanan kıpırdanmalar kayıplarımızı telafi etmeye yetmedi. Milli geliri 3 bin 500 doları ancak bulan ihracatı 36 milyar dolar olan eğitimden sağlığa yetersiz altyapıya ağır, yüksek ve aksak yol yürümeye çalışan bir ülkeydik. Türkiye cuntaların ağırlığı altında iki büklüm haldeydi. Karşımızdaki manzaranın ağırlığı bizi ürkütmedi. Vesayet güçlerinin kimi zaman tahammülü zor hale gelen direnişlerini birer birer aşarak ülkemizin önünde yepyeni ufuklar açtık. 8 yıl önce, 2011'de, 2023 hedeflerimizi ilan ettiğimizde pek çokları dudak bükmüştü. Türkiye hızla bu hedefleri gerçekleştirme yoluna girince de ardı ardına saldırılar yaşamaya başladık. Gezi olaylarıyla ilk işareti ortaya çıkıp 17-25 Aralık darbe girişimiyle devam eden hendek hadiseleri ve ardından terör saldırılarıyla tırmanan, 15 Temmuz darbesiyle doğrudan milleti hedef alan, ülkemizi güney sınırlarından kuşatma girişimiyle süren bir süreç yaşadık. Karşımızdaki manzaranın ağırlığı bizi ürkütmedi. Cumhuriyet tarihimizin en büyük ekonomi ve demokrasi hamlesini başlattık. Türkiye'ye kelimenin tam anlamıyla çağ atlattık. Milli iradenin üstünlüğünü tahkim ederek demokrasimizi güçlendirdik.
* Ne yaptılarsa Türkiye'yi hedeflerinden koparmayı başaramadılar. Bugün ekonomisini toparlamış, güney sınırlarındaki kuşatmayı kırmış, birlik ve beraberliğini koruyan bir ülke olarak yolumuza devam ediyoruz. İnşallah 2023 hedeflerine ulaşacak, çocuklarımıza 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirebilmeleri için güvenli ve müreffeh bir ülke mirası bırakacağız.
BORDAN TSK'YA ZIRH ÜRETİLECEK
* Bor
madenini gerçek anlamda değerlendirecek çalışmaları biz yaptık. Önceden ham madde olarak satılan boru aldık, işledik, şimdi bor karbürü üretimine başlıyoruz. Balıkesir Bandırma'da temelini attığımız üretim merkezini hazırlıyoruz. Eskiden 1 liraya sattığımız Bor'u, işlenmiş hali ile 100 liraya alıyorduk, şimdi bunu biz işleyeceğiz. Boru aldık, işledik, ürüne dönüştürdük. Askeri kıyafetlerde, tanklarda zırh olarak kullanılacak bor karbürü üretimine başlıyoruz. Fabrikayı 2 yılda tamamlayacak ve yılda 1000 ton bor karbürü üreteceğiz. Dünyada 8 tondur.
* 2022'de yerli haberleşme uydumuz Türksat 6A'yı devreye almış olacağız. Hedefimiz uçtan uca yerli ve milli haberleşme teknolojisini hizmete sunmaktır.
HEYBELERİNDE MİLLETE SUNACAKLARI BİRŞEY YOK
Tarımla alakası olmayan biri çıkmış, güya Türk tarımının nasıl bittiğini anlatıyor. Söylediği her şey yanlış, her rakam yanlış. Tarım ve Orman Bakanlığı bütçemizin yarıdan fazlasını destekleme ödemelerine tahsis ettiğimiz halde, tam tersini iddia ediyor. Sulanabilir tarım arazilerinin büyüklüğünde rakam oyunları oynuyor. Halbuki biz polemikle konuları sulandırmanın değil, toprakları sulamanın peşindeyiz. CHP Başkanı bunu bilmiyor. 'Şeker pancarı' diyor, biz glikoz kotasını yüzde 10'dan yüzde 2.5'e indirerek çiftçimizi korumuşuz. Sen nasıl siyasetçisin. Kılavuzunu değiştir. Bunların heybelerinde millete sunacak hiçbir şeyleri yok.