İşte Çelik'in açıklamalarından satır başları:
Bunu ilk gündeme getiren gazetecinin bunu doğru olmadığını kabul etmesi, hata yaptım demesi işin başka boyutu. Fakat burada CHP boyutunda bu işin nasıl algılandığı bir ahlak sınavı nasıl verilemez hikayesine dönüşmüş durumda. Şimdi burada bu iddia gündeme geldiği zaman ne dersiniz? Gazeteci bunun kaynağını açıklasın ya da gazeteci bunun belgesini koysun dersiniz.
Ömer Çelik: "CHP'nin içinden üretilen bir kumpas olduğu ortaya çıktı"
KILIÇDAROĞLU "BEN BİLİYORUM" DEDİ
Bunu demek yerine bir tek herkes bunu söylerken buna da çok ihtimal vermezken, çok prim vermezken bir tek CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu çıktı, ben bunu kim gitti Külliye'ye bunu biliyorum. "İsim bende ama açıklamayacağım" dedi. Şimdi olmayan bir şeyin açıklanması için de Sayın Cumhurbaşkanımızı işaret ettiler. Arkasından bu CHP Sözcüsü çıktı ve şunu söyledi: "Bu konuyu açıklama mükellefiyeti Külliye'dedir"
AHLAK SINAVINDAN NASIL SINIFTA KALINIR BUNUN NET BİR ÖRNEĞİ
Şimdi İletişim Başkanımız net bir şekilde yalanladı. Söz konusu gazeteci "Cumhurbaşkanı haklıdır, bir hata yaptım, bu hatayı da düzelteceğim" diye açıklama yaptı. Arkasından kaynağını ifade etti. Ama hala CHP Sözcüleri çıkmış, "Bu Cumhurbaşkanlığı tarafından bize kurulan bir komplodur. Dolayısıyla oranın açıklamasın lazım" diyorlar. Şimdi bir ahlak sınavı nasıl verilemez bunun net bir örneğini ortaya koyuyorlar.
"ADAYLARI BERTARAF ETMEK İÇİN"
Belli ki birileri mevcut genel başkana karşı rakip adayları bertaraf etmek için son derece düşük bir zeka düzeyiyle son derece ilkel bir komplo kurmuş. Fakat bu komplo patlamış. Bunun karşısında CHP'nin bu iddialara karşı biraz mesafeli durması gerekirken, gazetecinin kaynağını açıklaması beklemesi gerekirken hemen bu komplodan medet umarak bunu bir yalan siyasetine dönüştürdüler ve her aşamada CHP Genel Merkezi'nin bu konudaki tutumunun ne kadar yanlış bir tutum olduğu, rakipleri bertaraf etmek için bir yalan siyasetinden nasıl medet umdukları ortaya çıkıyor..