Gazeteci Kenan Kıran, Akit Gazetesi'nin 20 Ocak 2015'teki manşetinde "İşte TSK'daki Paralel" başlıklı manşet haberde, 2010'da KPSS sorularının çalınmasına yönelik soruşturma TSK'daki paralel yapılanmayı da deşifre etti. Haberde, askeri lojmanlarda kalan 24 subay eşi veya birinci derece yakınının 120 sorunun tamamını doğru cevaplayıp 120 puan aldığını ortaya konuldu. Aralarında S.D.'nin de olduğu 24 şüphelinin isim ve soy isimleri açıkça yazıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı haberi ihbar kabul edip dava açtı. 2 Şubat 2018 tarihli iddianamede, sanıkların, "FETÖ/PDY üyesi olmak", "resmi belgede zincirleme sahtecilik" ve "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına zincirleme dolandırıcılık" suçlarını işlediği ifade edildi. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, S.D. hakkında beraat kararı verdi. S.D. bunun üzerine gazeteci Kenan Kıran ve Yeni Akit Gazetesi Yayın Kurulu Üyesi Fatih Uğurlu aleyhine bin liralık manevi tazminat davası açtı. Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi S.D.'yi haklı buldu.
Kenan Kıran
Kıran ve Uğurlu, Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme tazminat cezasını bozdu. AYM'nin gerekçeli kararında, iki gazetecinin haberin doğruluğunu araştırmakla yükümlü olduğu ve yayınladıkları haberin yanlış olduğu gerekçesiyle tazminata mahkûm olduklarını hatırlatılarak,
"Gazetecilerden bir beyanın doğruluğunu kanıtlamakla yükümlü savcı gibi hareket etmelerini beklemek aşırı bir külfet getirir ve böyle bir yükümlülük sanık veya davalı olarak yargılandıkları davalarda hakkaniyete uygun düşmeyen sonuçlara ulaşılmasına neden olabilir" denildi.
AYM, gazetecilerin Anayasa'nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine, kararın, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine hükmetti.