İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi; sanık Ahmet Kadri Gürsel dışında yargılanan Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarına aynı cezaların verilmesine karar verdi
Savcılık; Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin bozma kararına direnilmesini ve sanıklara aynı cezaların verilmesini neden talep etti?
İşte o 6 madde:
1-) 17-25 Aralık darbe girişiminin hemen öncesinde Cumhuriyet Gazetesi yönetiminde etkin konumda olan Cumhuriyet Vakfı yönetimi, kanuna ve hukuka aykırı işlemler ve yönetim kurulunda yapılan usulsüz oylamalar sonrasında bir kısım sanıklar tarafından ele geçirildi
2-) 17 Aralık yargı darbe girişiminin mimarı ve FETÖ'nün kara kutusu olan savcı Celal Kara, FETÖ adına MİT TIR'larını durduran savcı Aziz Takçı, Reyhanlı katliama yol verdiği belgelenen savcı Özcan Şişman'la yapılan röportaj
3-) Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı makamında rehin alan ve katleden DHKP-C terör örgütü üyeleri Bahtiyar Doğruyol ve Şafak Yayla ile röportaj
4-) MİT TIR'ları görüntülerini yayınlaması
5-) "fuatavni" isimli twitter hesabından yapılan operasyonel paylaşımların internet sitesi ve Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanması
6-) @jeansBiri isimli twitter hesabından sistematik ve bilinçli olarak Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümeti aleyhine FETÖ/PDY'nin örgütsel amaçları doğrultusunda yapılan paylaşımlar
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi; sanık Ahmet Kadri Gürsel yönünden Yargıtay'ın ilamına uyulmasına, delil yetersizliği nedeniyle beraatine karar verdi. Mahkeme; aralarında Akın Atalay ve HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık'ın da bulunduğu diğer sanıklar yönünden direnilmesine karar verdi.
AKIN ATALAY VE AHMET ŞIK NE KADAR HAPİS CEZASI ALMIŞTI?
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkeme Heyeti; Cumhuriyet gazetesi Eski İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, "terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme" suçundan 7 yıl 13 ay 15 gün hapisle cezalandırılmıştı.
Mahkeme Heyeti; Cumhuriyet gazetesi Eski İmtiyaz Sahibi ve Eski Vakıf Başkanı Mehmet Orhan Erinç'i de aynı suçtan 6 yıl 3 ay hapis cezasına, Cumhuriyet gazetesi Eski Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Murat Sabuncu ve muhabir Ahmet Şık'ın da 7 yıl altışar ay hapisle cezalandırılmasına hükmetmişti.
SANIKLAR EYLEM VE FİKİR BİRLİĞİ İÇİNDE HAREKET EDEREK TERÖR ÖRGÜTLERİNE YARDIM ETME SUÇUNU İŞLEDİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talep yazısında; sanıkların eylem ve fikir birliği içinde hareket ederek FETÖ, PKK, DHKP-C terör örgütlerine yardım etme suçunu işlediklerinin dosya kapsamından anlaşıldığına dikkat çekiliyor.
Söz konusu yazıda; "Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin 12 Eylül 2019 tarihli bozma kararına CMK'nun 307/3 maddesi göre Direnme Kararı verilerek, daha önceki 16 Mart 2018 tarihli mütaalamızda belirtilen sevk maddeleri gereğince sanıkların cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur" denildi.
"17-25 ARALIK DARBE GİRİŞİMİNİN HEMEN ÖNCESİNDE CUMHURİYET GAZETESİ ELE GEÇİRİLDİ"
Talep yazısında; Cumhuriyet Gazetesi yönetiminin 17-25 Aralık yargı darbe girişiminden hemen önce kanuna ve hukuka aykırı olarak ele geçirildiği ifade edildi:
"Sanıklar tarafından eylem ve fikir birliği içerisinde hareket edilerek, Fetullahçı Terör Örgütü tarafından örgütsel amaçlar doğrultusunda kullanılan "Taraf" isimli gazetenin kamuoyunda bu niteliği anlaşıldıktan sonra 17-25 Aralık darbe girişiminin hemen öncesinde 2013 yılı içerisinde, Cumhuriyet Gazetesi yönetiminde etkin konumda olan Cumhuriyet Vakfı yönetimi, kanuna ve hukuka aykırı işlemler ve yönetim kurulunda yapılan usulsüz oylamalar sonrasında bir kısım sanıklar tarafından ele geçirilmiştir."
"YAYIN FAALİYETİ ADI ALTINDA TERÖR ÖRGÜTÜ LİDER VE YÖNETİCİLERİNİN ŞİDDET ÇAĞRISI YAPAN AÇIKLAMALARINA YER VERİLDİ"
"Yönetimin ele geçirilmesini takip eden süreçte; Cumhuriyet gazetesi ve aynı gazetenin internet sitesinde, bilinçli ve sistematik olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin anayasal düzeni ve toprak bütünlüğü aleyhine faaliyet yürüten silahlı terör örgütlerinin bu amaç ve hedeflerine ulaşması için terör örgütlerinin amaçları doğrultusunda eylemlerin gerçekleştirildiği, yayın faaliyeti adı altında terör örgütü lider ve yöneticilerinin şiddet çağrısı yapan açıklamalarına yer verildiği, FETÖ mensupları tarafından oluşturulan sahte delil ve belgeler üzerinden Türkiye Cumhuriyeti devletini terör örgütleri ile irtibatlandırma çabasına yönelik faaliyette bulunularak FETÖ, PKK ve DHKP-C silahlı terör örgütlerinin eylemlerini perdeleyip meşru gösterme gayretiyle, illegal, bölücü ve yıkıcı silahlı terör örgütlerinin amaç ve hedefleri doğrultusunda yayınlar yapıldığı anlaşılmıştır."
"CUMHURİYET VAKFI YÖNETİMİ HUKUKA VE KANUNA AYKIRI USULSÜZ BİR ŞEKİLDE ELE GEÇİRİLDİ"
Yazıda; Cumhuriyet Vakfı yönetiminin hukuka ve kanuna aykırı usulsüz bir şekilde ele geçirilmesinin ardından firari sanık Can Dündar ve ekibinin gazetede etkin konuma geldiğine dikkat çekildi.
"FETÖ/PDY TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESİ YARGI MENSUPLARIYLA RÖPORTAJLAR YAPILDI"
Yazıda; şöyle denildi:
"17-25 Aralık darbe girişimi sürecinde ve sonrasında sistematik biçimde yalan haberler üretilerek Türkiye Cumhuriyeti devletini gerek yurt içinde, gerekse uluslararası alanda itibarsızlaştırma amacıyla hareket edildiği, devlet ve hükümet aleyhine FETÖ/PDY, PKK-KCK ve DHKP-C silahlı terör örgütlerinin amaçlarına ulaşılması yönünde sistematik biçimde faaliyet yürütüldüğü anlaşılmıştır. Bu kapsamda halen bir kısmı tutuklu, bir kısmı da kaçak olan FETÖ/PDY terör örgütü üyesi yargı mensupları ile görüşmeler yapılarak, röportaj ve haber adı altında Fetullahçı Terör Örgütü'nün Türkiye Cumhuriyeti devletine yönelik operasyonel eylemlerine destek olunmuştur."
MİT TIR'LARI GÖRÜNTÜLERİ YAYINLANDI
Yazıda; Cumhuriyet Gazetesi'nin MİT TIR'ları görüntülerini yayınladığına dikkat çekildi:
"1 Ocak 2014 ve 19 Ocak 2014 tarihlerinde Fetullahçı Terör Örgütü mensupları tarafından durdurulan MİT TIR'ları ile ilgili gerçek dışı, somut ve nesnel bir dayanağı olmayan sahte bilgi ve belgelere dayanan yayınlarla ulusal ve uluslararası kamuoyunda Türkiye Cumhuriyeti devletinin terör örgütlerini desteklediği algısı oluşturmak amaç ve kastıyla hareket edilerek, devleti, hükümeti ve kurumlarını gerek yurt içinde gerekse uluslararası platformlarda zor durumda bırakıp itibarsızlaştırarak, silahlı terör örgütlerine yardım ettiği görüntüsü vermek suretiyle uluslararası yargı organları nezlinde hukuki ve cezai sorumluluk altına sokmak amaç ve kastıyla hareket edilmiştir."
"DHKP-C TERÖR ÖRGÜTÜ VE MENSUPLARININ EYLEMLERİ MEŞRU GÖSTERİLMİŞ, EYLEMİ GERÇEKLEŞTİRENLER AKLANMAYA ÇALIŞILDI"
Yazıda; şöyle denildi:
"31 Mart 2015 tarihinde İstanbul Adliyesi'nde görevi başında iken DHKP-C Terör Örgütü mensuplarınca şehid edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın katledildiği gün ve saatlerde, sanıklardan Ahmet Şık tarafından terör eylemini gerçekleştiren DHKP-C Silahlı Terör Örgütü üyesi olan teröristlerle yapılan telefon görüşmesi röportaj adı altında yayınlandı. Terör örgütü lehine açıklamalar da eklenmek suretiyle DHKP-C Terör Örgütü ve mensuplarının eylemleri meşru gösterilmiş, eylemi gerçekleştirenler aklanmaya çalışılmıştır"
"FUATAVNİ İSİMLİ TWİTTER HESABINDAN YAPILAN OPERASYONEL PAYLAŞIMLARA YER VERİLDİ"
"17-25 Aralık darbe girişimi öncesi ve sonrasında FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'nün, Türkiye Cumhuriyeti devletini ve hükümetini hedef almak ve karalamak, örgüte yönelik operasyonları itibarsızlaştırmak için gerçeğe aykırı ve asılsız bilgileri kitlelere yaymak amacıyla sosyal medyada açtığı "fuatavni" isimli twitter hesabından yapılan operasyonel paylaşımlara gazetenin internet sayfasında ve gazetenin bu maksatla oluşturulan köşesinde terör örgütünün amaçları doğrultusunda sistematik ve bilinçli olarak yoğun biçimde yer verildiği, Fetullahçı Terör Örgütü'nün amaçları doğrultusunda hareket edildiği tespit edilmiştir."
"@JEANSBİRİ İSİMLİ TWİTTER HESABINDAN SİSTEMATİK VE BİLİNÇLİ OLARAK FETÖ ADINA PAYLAŞIMLAR YAPILDI"
"FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü üyeliği suçundan 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık Ahmet Kemal Aydoğdu tarafından sosyal medyada örgütsel amaçlar doğrultusunda açılan @jeansBiri isimli twitter hesabından sistematik ve bilinçli olarak Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümeti aleyhine FETÖ/PDY'nin örgütsel amaçları doğrultusunda yapılan paylaşımlara terör örgütünün amaçları ile eş güdüm içinde yoğun biçimde yer verildiği, Fetullahçı Terör Örgütü'nün amaçları doğrultusunda hareket edildiği anlaşılmıştır."
CUMHURİYET GAZETESİ, FETÖ SAVCILARI CELAL KARA, AZİZ TAKÇI VE ÖZCAN ŞİŞMAN'LA YAPILAN RÖPORTAJLARI YAYINLADI
Bilindiği gibi; Cumhuriyet Gazetesi'nde FETÖ'nün 17 Aralık yargı darbe girişiminin mimarı ve FETÖ'nün kara kutusu olan savcı Celal Kara ile 5 gün süren röportaj yayınlanmıştı. Can Dündar'ın, Celal Kara'yla röportajı 25-29 Ocak 2015 tarihlerinde yayınlandı.
Cumhuriyet gazetesi muhabiri Ahmet Şık, 8 Mart 2015 tarihinde FETÖ adına MİT TIR'larını durduran savcı Aziz Takçı ile röportaj gerçekleştirdi.
Ahmet Şık, 9 Temmuz 2015 tarihinde 52 kişinin öldüğü, 146 kişinin yaralandığı Reyhanlı katliama yol verdiği belgelenen savcı Özcan Şişman'la röportaj gerçekleştirdi.
CAN DÜNDAR İMZASIYLA MİT TIR'LARI GÖRÜNTÜLERİNİ MANŞETTEN YAYINLANDI
Cumhuriyet Gazetesi, 29 Mayıs 2015 tarihinde Can Dündar imzasıyla MİT TIR'ları görüntülerini manşetten yayınlandı, Türkiye'nin DAEŞ'e silah yardımında bulunduğu iddia edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, MİT TIR'ları eylemini FETÖ'nün resmi hiyerarşinin dışındaki ast-üst ilişkisi içerisinde gerçekleştirilen silahlı terör örgütü eylemi olarak tanımlıyor.
SAVCIYI KATLEDENLER "EYLEMCİ" OLARAK TANIMLANDI
Şu an HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Cumhuriyet gazetesi muhabiri iken İstanbul Adliyesi'nde savcı Mehmet Selim Kiraz'ı makamında rehin alan ve katleden DHKP-C terör örgütü üyeleri Bahtiyar Doğruyol ve Şafak Yayla ile röportaj gerçekleştirdi. Gazetenin internet sitesinde yayınlanan röportajda, savcıyı katledenler "eylemci" olarak tanımlandı.
"BU EYLEM MECBUR BIRAKILDIĞIMIZ YÖNTEM"
Cumhuriyet gazetesi, 1 Nisan 2015 tarihli sayısında savcımızı şehid eden teröristlerin "Bu eylem mecbur bırakıldığımız yöntem" sözlerini manşet yaptı. Gazete; Savcı Kiraz'ın rehin alındığı fotoğrafların yayınlandı.
CUMHURİYET GAZETESİ YÖNETİCİ VE YAZARLARI NE KADAR HAPİS CEZASI ALMIŞTI?
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi 25 Nisan 2018 tarihli duruşmada; Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında açılan, aralarında firari sanıklar gazetenin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar ve İlhan Tanır ile aralarında Akın Atalay, Ahmet Şık'ın da bulunduğu 20 sanık hakkındaki kararını açıklamıştı.
Mahkeme heyeti, Cumhuriyet gazetesi Eski İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay'ın "terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme" suçundan 7 yıl 13 ay 15 gün hapisle cezalandırılmasına karar vermişti.
Cumhuriyet gazetesi Eski İmtiyaz Sahibi ve Eski Vakıf Başkanı Mehmet Orhan Erinç'i de aynı suçtan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, Cumhuriyet gazetesi Eski Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Murat Sabuncu ve muhabir Ahmet Şık'ın da 7 yıl altışar ay hapisle cezalandırılmasına hükmetmişti.
Mahkeme heyeti, aynı suçtan sanıklar Bülent Utku'nun 4 yıl 6 ay, Aydın Engin'in 7 yıl 6 ay, Hikmet Aslan Çetinkaya'nın 6 yıl 3 ay, Güray Tekin Öz, Hacı Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör ile Önder Çelik'in 3 yıl dokuzar ay, Yusuf Emre İper'in 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmasına karar vermişti.
Mahkeme Twitter'daki "jeansbiri" hesabının sahibi Ahmet Kemal Aydoğdu'yu "terör örgütüne üye olma" suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırdı.
FİRARİ SANIKLAR DÜNDAR VE TANIR'IN DOSYASI AYRILDI
Mahkeme heyeti, haklarında yakalama kararı bulunan firari sanıklar gazetenin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar ve İlhan Tanır'ın yapılan tüm aramalara rağmen henüz yakalanmamış ve savunmalarının alınamamış olması nedeniyle dosyalarının ayrılmasına karar vermişti.