A Haber'e özel açıklamalarda bulunan ABD'li Dış Politika ve Güvenlik Danışmanı Luke Coffey, programda kendisine yöneltilen soruları cevapladı.
WASHINGTON'UN STRATEJİSİ NASIL?
- ABD terör örgütü DEAŞ ile mücadelede bir başka terör örgütü ile yani PYD/PKK ile işbirliği yapmayı seçti. Bu süreçte de Türkiye'nin tüm haklı itirazları görmezden gelindi. Siz Washington yönetiminin bu stratejisini doğru buluyor musunuz?
'Bu en başından beri başarısız olacak bir stratejiydi. Bu Başkan Obama'nın başlattığı bir stratejiydi çünkü DEAŞ ile mücadeleye bir çözüm bulmak acele hale gelmişti. Ve daha sonra tabii ki Başkan Trump, bu politikalara devam etti. DEAŞ sahada yenildikten sonra ABD'nin YPG ile sahip olduğu bu ilişkinin bitmesi kaçınılmazdı. Bu yüzden günümüzde ABD, YPG/PKK terör örgütüne verdiğimiz destekten dolayı Türkiye ile kırılan ilişkilerimizin parçalarını toparlamaya çalışıyor.'
'TERÖRİST ŞAHİN ABD'YE AYAK BASMAMALI'
- Terör örgütü PYD/PKK'nın elebaşlarından biri de Ferhat Abdi Şahin ve bazı Amerikalı senatörler bu teröristin ülkeye gelmesi için çaba sarf ediyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
'Kendi adıma konuşayım, onun hiçbir zaman ABD topraklarına ayak basmaması gerektiğini düşünüyorum. Bence ABD kongresi ve senatosundan bazı üyeler tarafından davet edilmesinin sebebi, onların bu konuyu yeteri kadar iyi anlayamamaları. Ortadoğu'daki farklı gruplardan oluşan Kürtleri anlamıyorlar. Bu farklı grupların arkasında yatan tarihi anlamıyorlar. ABD'li senatörler yıllardır oldukça tembel bir politika sergiliyor. Şimdi biz bu tembel yaklaşımın sonuçlarını görüyoruz. Çoğu Amerikalıya YPG'nin neo-marksist bir terör örgütü olduğunu, bir terör örgütü olan PKK'nın Suriye kolu olduğunu söylerseniz uzun süredir bu örgütünü desteklediğimiz için şok olurlar. Çok sayıda Amerikalı bunun farkında değil.'
'SONUÇLARINI DÜŞÜNMEDEN PYD'Yİ DESTEKLEDİLER'
- Sizce hem Batı medyası hem de ABD basını terör örgütü PYD ile PKK arasındaki bağların üzerini bilerek mi örtüyor? Bu gerçekler neden aktarılmıyor?
'Bunu bilinçli olarak sakladıklarını düşünmüyorum sadece bilgileri yok. ABD'de televizyona çıkan çok sayıda yorumcunun bu konulara ilişkin çok az deneyimi var. Normal bir Amerikalı 'Kürt'leri duyduğunda akıllarına hemen Iraklı Kürtler geliyor. Çünkü Iraklı Kürtler bizim Irak'ta geçirdiğimiz zamandan ötürü ABD'de çok iyi biliniyorlar, seviliyorlar. Elbette Iraklı Kürtler ile YPG arasında çok büyük farklar var. Bu farklar söz konusu medya olduğunda genellikle ortadan kaybolur.
ABD DEAŞ'ı yenme konusunda oldukça çaresizdi. Bence bu yüzden Başkan Obama, sahada birlikleri olan YPG'yi buldu ve onları kullanmaya karar verdi. Bunu sonuçlarını düşünmeden yaptılar. Şimdi de bu sonuçlarla uğraşıyoruz. Terör örgütü PKK'nın Türkiye'ye olan etkisini anlayabiliyorsunuz. Bunu on yıllardır hissediyoruz. Onlarca masum insan öldürüldü. Ama Amerikalılar PKK'ya fazla odaklanmıyor çünkü onlar Türkiye'de olduğu gibi bu örgütün aynı seviyelerde tehdit ve etkisini yaşamadı.'
'TRUMP-ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ YENİ BİR BAŞLANGIÇ'
- Kısa süre önce Başkan Recep Tayyip Erdoğan Washington'a bir ziyaret gerçekleştirdi ve o ziyarette ABD Başkanı Donald Trump'a terör örgütü PYD/PKK'nın kirli yüzü belgeleriyle bir kez daha gösterildi. Siz tarihi zirveden çıkan sonuçları nasıl görüyorsunuz?
'Umuyorum ki bu ziyaret, Türkiye -ABD ilişkilerini geliştirme konusunda yeni bir başlangıç olur. Bana göre, ilişkilerimiz çok önemli. Sadece iki ülke için değil aynı zamanda NATO için de önemli. Bu ilişkiyi yeniden rayına sokmamız çok önemli. Ama bence sabırlı olmamız gerekiyor. Şimdiye kadar bu ilişki çok fazla zarar aldı. Tüm ilişkiler de olduğu gibi, her iki tarafın da çalışması gerekiyor. Umuyorum ki, Başkan Trump ve Başkan Erdoğan arasındaki görüşme ilişkileri olması gereken noktaya getirecek sürecin ilk adımı olmuştur.'
'OBAMA TUTAMAYACAĞI SÖZLER VERMEMELİYDİ'
- Bir taraftan da, geçmişten günümüze Başkan Erdoğan her defasında ABD tarafından PYD/PKK'ya verilen silahların oluşturduğu tehdide dikkat çekti. Sizce bu teröristlere verilen silahlar ne olacak?
'Silahların çoğunun Suriye'de kalacağını zannediyorum. Obama yönetimi, Başkan Erdoğan'a bu silahlara sahip olmayacaklarına dair söz vermişti. Obama yönetimi altındaki ABD hükümeti, DEAŞ ile savaş sona erdikten sonra tüm silahları toplayacağımız sözünü vermemeliydi. Çünkü bu neredeyse imkansız. Çatışma bölgesinde bulunan herhangi biri, bunun ne kadar zor olacağını bilir. Bu yüzden ABD tutamayacağı bir sözü vermemeliydi. ABD'nin bakış açısından duruma bakacak olursanız, 2015-2016'da DEAŞ'ı yenme konusunda politik bir zorunluluk vardı. Amerikalı politikacılar bunun nasıl olacağını umursamadı. Sadece bunu gerçekleştirmek istediler. Bu yüzden de YPG'yi silahlandırmaya karar verdiler.'
'TÜRKİYE'NİN SINIRLARINI SAVUNMA HAKKI VAR'
- Türkiye, sınırlarının yanı başında oluşturulmak istenen terör koridoruna karşı harekete geçerek Barış Pınarı Harekatını başlattığında PYD/PKK'lı teröristler kirli bir algı operasyonu için bir kez daha düğmeye bastı. Bu algı operasyonuna dahil olan politikacılar da vardı. Türkiye'nin uluslararası hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirdiği operasyona yönelik Batı'nın sergilediği tutumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
'Dünyada herhangi bir ülkenin olduğu gibi Türkiye'nin de sınırlarını savunma hakkı var. ABD çok uzun zamandır Ortadoğu'da. Bence ABD, bölgedeki ülkelerin güvenlikleri konusunda daha fazla sorumluluk almasını hoş karşılamalı. Türkiye'nin Suriye sınırında olanların bir kısmı bizim Meksika ile olan sınırımızda meydana geldi. ABD de oldukça güçlü bir pozisyon almıştı.'
Luke Coffey: "YPG/PKK Neo-Marksist bir terör örgütü"
'ABD ORTADOĞU'DAKİ SAVAŞLARDAN YORULDU'
- Peki sizce bundan sonra ABD ve Türkiye arasındaki ilişkiler nasıl bir yönde ilerleyecek?
'Türkiye ile iyi bir ilişkimiz olması ABD'nin çıkarına olur. Aynı zamanda ABD ile iyi ilişkiler Türkiye'nin de çıkarına olur. Washington'daki insanlar ne bekliyor emin olamıyorum. ABD'nin sonsuza kadar Suriye'de kalmasını mı istiyorlar? YPG'yi sonsuza kadar savunmasını mı istiyorlar? Bunun geçici, taktiksel bir ilişki olduğu ortada. Açıkça şunu söyleyebilirim, Amerikalılar Ortadoğu'daki savaşlardan yorgun düştü. Yani bence Başkan Trump'ın hisleri doğru söylüyor. Onun ABD'yi Suriye'den çıkarmanın, ABD'nin ulusal güvenlik çıkarlarını korumanın, Türkiye ile ilişkileri geliştirmenin bir yolunu bulması gerekiyor.'