Çavuşoğlu, Türk Kanser Araştırmaları ve Savaş Kurumu Antalya Şubesi tarafından Prof. Dr. Mustafa Samur anısına Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi'ndeki Regnum Carya Otel'de düzenlenen "Onkolojide İz Bırakanlar Zirvesi"nin gala gecesine katıldı.
ANNESİNİ KANSERDEN KAYBETMİŞ
"Bir siyasetçinin kanserli hasta yakını olma deneyimi" konulu konuşma yapan Çavuşoğlu, rahmeti annesini akciğer kanserinden kaybettiğini belirtti.
Annesine kanser teşhisi konulduğunda emin olmak için Ankara'da bir kez daha kontrol ettirdiklerini dile getiren Çavuşoğlu, aynı dönemde Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde (AKPM) başkanlık görevini yürüttüğünü söyledi.
"SÜRECİN BİZE ÖĞRETTİĞİ ŞEYLER OLDU"
Aynı anda hem bu başkanlığı hem de rahmetli annesinin hastalığını bir arada yürütmek durumunda kaldığını anlatan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Ailemizde ilk defa birisi kanser hastalığına yakalanmıştı. Tedavi karşısında ne yapmalıydık? Öncelikle hastanın ailesinin yanında olması çok önemli. Yurt dışında ya da Ankara'da tedavi ettirebilirdik. Bize Prof. Dr. Mustafa Özdoğan'ı tavsiye ettiler. Mustafa hoca ile tanışır tanışmaz, annemi ona emanet ettik. Kanser hastasının nasıl yönetileceğini ondan gördük. Annemin hastalığı 3. dereceydi, '6-8 ay yaşar' dediler, 16 ay yaşadı. Son 10 gün aralıksız vakit geçirdikten sonra hakkı rahmetine kavuştu. Bu süreçte öğrendiğimiz bir şey de, devlet ve hükümet olarak bu teknolojileri yakından takip edip, hemen onaylandıktan sonra ödemesini devlet olarak yapmanız gerekiyordu. Bugün kanser tedavisinin tamamını devlet ödüyor. Ama yeni ilaçları devletin takip edip zamanlıca komisyondan geçirip listesine alması gerekiyor. Bu tür ilaçların ödenecekler listesine alınmasına küçük de olsa katkı sağladığım için ayrıca mutluyum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Mülteciler için yaptığımız harcama 40 milyar Euro'yu aştı"
"TÜRKİYE EN CÖMERT ÜLKE"
Çavuşoğlu, kalp yetmezliği olan bir yakınına da suni kalp takıldığını aktararak, bunu gördükten sonra bu cihazların devlet tarafından tamanının karşılanmasına vesile olduklarını belirtti.
Bakanlığına bağlı personellerin geçmişte kanser hastalığına yakalananları, tedavi olabilmeleri için yurt dışına tayin ettiklerini dile getiren Çavuşoğlu, bugün bu tedavilerin Türkiye'de çok iyi bir şekilde yapılmasından ötürü yurt dışına tayinlerin yapılmadığını anlattı.
Dışişleri Bakanı olduğundan beri, bir ülkenin yurt dışındaki itibarının ne kadar önemli olduğunu yaşayarak öğrendiğini anlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Bugün gururla söylüyorum ki ülkemiz, en zengin ülke değil ama en cömert ülkedir. Türkiye, insani ve kalkınma yardımlarında, son 4-5 yıldır dünyada birinci sırada. Önce milli gelire göre birinci sıradaydık şimdi rakam olarak da birinci sıradayız. Bu yaptığımız yardımların içinde diğer insani yardımların yanında sağlık hizmetleri var. Bugün dünyanın her yerinde hastaneler yapıyoruz. Acil ihtiyacı olan yerlere de sahra poliklinikleri kurup tedavileri götürüyoruz. Her ülkeye kontenjan veriyoruz, hastalarını ülkemizde tedavi ettiriyoruz. Ama bir o kadar da insanı ülkemizde eğitiyoruz. Yaptığımız insani yardımların içerisinde en önemlisi budur. Bu dönemde Türkiye'nin itibarını en çok yükseltenler de yurt dışında doktor, bilim insanı olarak çalışıp, oralarda buluşlar yapanlardır. Bu bizi çok gururlandırıyor."
Bakan Çavuşoğlu, konuşmasının ardından zirve kapsamında düzenlenen yarışmada proje dalında dereceye girenlere ödüllerini takdim etti.
Yaklaşık 150 bilim insanının görev aldığı, 500'e yakın akademisyen ve genç kanser araştırmacının katıldığı zirve, 17 Kasım'da sona erecek.