Bir dönem Tahşiye, Selam Tevhid kumpası ve Hrant Dink cinayeti davası olmak üzere önemli FETÖ kumpası dosyalarına bakan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi eski başkanı Ali İhsan Horasan'ın içinde bulunduğu aracın şarampolden yuvarlanmak istendiği ortaya çıktı. Hakim Horasan ve eşinin içinde bulunduğu aracın Balıkesir'de bir araç tarafından kasti olarak sıkıştırıldığı, dakikalarca taciz edildiği, Horasan'ın jandarma ve polisi arayarak yardım istediği anlaşıldı. Olayla başlatılan soruşturma sonucunda Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca iddianame düzenlendi.
Hazırlanan iddianamede, Ali İhsan Horasan'ın dilekçesine yer verildi. Horasan savcılığa verdiği dilekçede skandal olayı şu şekilde anlattı: "29 Ekim 2017 Pazar günü Çanakkale'de bir düğüne katılıp tekrar İstanbul'a dönüşe geçtim. Saat 22:30 civarı Havran Mevkii'nde yolda ilerlerken sağ taraftan çok hızlı bir şekilde bir aracın geldiğini gördüm. Araçla bir müddet yan yana yolda gittik. İkimiz de hızlıydık. Ne duruyor ne beni geçiyordu. Daha sonra kornaya basarak yavaşladım. Geçmesine müsaade ettim. Araç üstüme doğru kırarak beni adeta refüje düşmemi sağlayacak şekilde öne geçti. Yolu tam ortaladı ve dörtlülerini yaktı.
"KENARA ÇEKMEM İÇİN BAĞIRDILAR"
Terör Mahkemesi Başkanı olmam dolayısıyla hakkımda özel koruma kararı olduğundan araçta bulunan çakarları kısa süreliğine yakıp söndürdüm. Amacım polis olduğumu zannederek şahısların benden korkmasını sağlamaktı. Ancak tam tersine araç yavaşlayarak tekrar yanımda belirdi. Camını açarak öndeki iki şahıs birden kenara çekmem şeklinde bana bağıdılar. Şahısların halinden aşırı derecede uyuşturucu yahut alkol etkisinde olduklarını anladım. Eşimin de ikazıyla hiç durmayarak hızlı bir şekilde kaçmaya başladım. Bu şekilde bir saat boyunca yolda ilerledim.
"ISRARLA DURMAMI İSTİYORLARDI"
Şahıslar hızlanarak yanıma geliyorlar, önüme kırarak beni yol kenarına atıp öldürmeye teşebbüs ediyorlardı. Ben tehlikeli manevralar yaparak yoluma devam ettim. En az 4-5 kez hızımız 150-160 km iken beni yoldan çıkarıp eşimle beraber öldürmeye çalıştılar. Ben zaman zaman yavaşlayıp camı açarak şahıslara 'Yanımda eşim var, kusura bakmayın' gibi laflar dahi ettim. Ancak buna rağmen ısrarla benden durmamı istiyorlardı. Eşi 4-5 kez jandarma ve polisi aradı. Gökyazı Mevkii'ne yaklaşırken jandarmayı gördük. Hemen durdum. Araçtan inerek Jandarmaya durumu anlattım. Onlar da bilgi sahibiydi. Aracı beklemeye başladık. Araç bizi görünce çok hızlı ve tehlikeli bir manevrayla en sola kırarak kaçtı. En sonunda polis tarafından yakalandığını öğrendim.
"BENİM VE EŞİMİN CANINA KASTETTİLER"
Şahıslar benim ve eşimin canını kastetmiştir. Defalarca alttan almamıza rağmen ısrarla beni takip edip araçlarını benim aracımın önüne ciddi anlamda kırarak kaza yapmamı sağlamaya çalıştılar. Beni ve eşimi öldürmeye teşebbüs ettiler. Bir saat boyunca çok virajlı yollarda yüksek hızla gitmeme ve kaza riski geçirmeme sebep oldular."
İddianamede, sanık sıfatıyla bulunan Özkan A. ve Şenol T.'nin de ifadelerine yer verildi. Sanıklar üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedi.
DURDULMAK İSTENDİ AMA DURMADI!
İddianamede şüphelilerin bulunduğu 10 BK … plakalı aracın kolluk tarafından kontrol noktasında durdurulmak istenmesine rağmen durmadıkları ve Özkan A.'nın 127 promil alkollü olduğunun ortaya çıktığı kaydedildi.
KARAKOLA SIĞINDI, KURTULDU
İddianamede, şüphelilerin trafikte araç kullanımı sebebi ile meydana gelen tartışmanın öfkesiyle müştekinin kullandığı aracın kaza yamasına sebebiyet verebilecek şekilde 10 BK … plakalı araç ile kovaladıkları ifade edildi. Ancak müştekinin aracıyla Gökçeyazı Jandarma Karakolu'na varmasıyla müştekiye zarar veremedikleri kaydedildi.
Savcı, şüpheli Özkan A.'nın 'Basit yaralama', 'Alkol veya Uyuşturucu Maddenin Etkisin Altındayken Araç Kullanma' ve 'Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma' suçlarından, diğer şüpheli Şenol T.'nin ise 'Basit yaralama' ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma' suçlarından cezalandırılmasını talep etti. Şüpheliler Balıkesir Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyor.
Bilindiği gibi Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper 10 Mayıs 2017 günü şüpheli bir trafik kazası geçirmiş, Başsavcı ve şoförü hayatını kaybetmişti. Bu kaza ardından FETÖ'nün ABD'ye sığınan firari mensubu Emre Uslu, Twitter hesabı üzerinden propaganda dolu iğrenç bir mesaj yayınlayarak, "Denizli Başsavcısı binlerce masum kadın, çocuk, genci içeri tıktı. Üstüne kamyon devrilmiş ölmüş. Yaşasın zalimler için cehennem…" demişti.