Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi bünyesindeki Sergi Salonu'nda düzenlenen Cumhuriyet Bayramı Kabul Töreni'nde Barış Pınarı Harekâtı'na ilişkin önemli mesajlar verdi. Yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı törene gelişinde Erdoğan'ı, harekât bölgesinde görev yapan askerler karşıladı. Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
Hamdolsun bugün de ülkesini ve milletinin geleceği, ezanı, bayrağı, kutsalları sözkonusu olduğunda gözünü kırpmadan şehadete yürümeye hazır 82 milyon vatandaşımız var. Milletimiz bu konudaki kararlılığını 15 Temmuz darbe girişimi başta olmak üzere istiklal ve istikbaline el uzatılan her durumda göstermiştir. Terör örgütleri arkalarındaki devasa desteğe rağmen ülkemizde başarılı olamıyorsa milletimizin bu dirayetli ve kararlı duruşu sayesindedir. Son yıllarda Suriye'de yürüttüğümüz Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve son olarak Barış Pınarı harekâtları da bu mücadelenin birer parçasıdır. Türkiye kendi milli güvenliği ve tarihi sorumlulukları sözkonusu olduğunda hiç kimseden bakmadan hiç kimseden icazet almadan kendi kararları ve imkanlarıyla istediğini yapabileceğini göstermiştir.
Ülkemizin terörle mücadele sürecinin bir başka önemli sonucu da Batı başta olmak üzere tüm dünyada terör örgütleri karşısında sergilenen ikircikli hatta ikiyüzlü tavrı da tüm açıklığıyla ifşa etmiş olmasıdır. Barış Pınarı Harekâtı için bizi arayan Batılı liderlerinden neredeyse hiçbiri terör örgütü tarafından alçakça şehit edilen çoğu çocuk, kadın 20 insanımız ve yaralanan 184 kardeşimiz ile ilgili üzüntü beyanında bulunmamıştır. Yurtdışındaki temsilciliklerimize yapılan ve önemli bir kısmı da şiddet içeren 700'e yakın saldırının önlenmesi konusunda hiçbir gayret sarfetmediler. Tam tersine teröristler bu ülkelerin emniyet güçlerinin koruması altında eylemlerini gerçekleştirdi. Bizi arayanlar ise sadece teröristleri kurtarmak, korumak ve savunmak için nefes tükettiler.
Türkiye'den başka her kim Suriye meselesinde derdinin insan hakları, masumların canı, Suriye halkının geleceği olduğunu iddia ediyorsa açık konuşuyorum, yalan söylüyor. Bizden başka Suriye ile ilgilenen herkesin öncelikli amacının petrol kaynaklarını kontrol etmek olduğu şu son iki haftalık süreçte bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bir damla petrolü bir damla kandan daha değerli gören ilkel anlayış tüm çıplaklığıyla karşımızda durmaktadır. Özellikle Suriye bölge ile hesabı olan güçlerin mücadele alanı ve pazarlık malzemesi haline dönüşmüştür. Suriye'ye baktığında petrol veya güç temerküzü fırsatı değil de sadece insan gören sadece can gören sadece kardeş gören tek ülke Türkiye'dir.
Türkiye'nin gücü, bekası sözkonusu olduğunda diğer tüm farklılıklarını aşarak birlik, beraberlik, kardeşlik içinde hareket edebilme kabiliyetinden geliyor. Bunun için doğrudan ülkemize saldırmakla hedeflerine ulaşamayanlar her fırsatta asıl gücümüzü yani milletimizin birliğini, beraberliğini hedef alıyor. Milletimizin içine fitne sokarak, ülkemizi zafiyete uğratma çabaları beyhudedir. Milletimiz o engin irfanıyla bağımsızlığına ve geleceğine yönelik her türlü tehdit karşısında tek yürek, tek yumruk olmayı sürdürmektedir. Malazgirt'ten İstiklal Harbi'ne uzanan ve günümüze kadar gelen kadim tarihi yürüyüşümüzde bu gerçek hiçbir zaman değişmemiştir. Her dönemde olduğu gibi günümüzde de kimi gafletten kimi bilinçli şekilde ülkesinin ve milletinin karşısında yer alanlar vardır. Hamdolsun bunların hem sayıları çok azdır hem de milletimizde ciddiye alınacak karşılığı yoktur. Öyleyse bir olmaya, iri olmaya, kardeş olmaya, hep birlikte Türkiye olmaya devam ettikçe Allah'ın izniyle bizi hiçbir engel, hiçbir güç durduramaz.
Buradan bölgemizdeki ve dünyadaki tüm devlet ve toplumlara çağrıda bulunmak istiyorum, gelin Türkiye'nin bu kutlu yürüyüşünde yanında yer alın. Tarih boyunca bu milletle birlikte hareket edip de pişman olan, zarar gören kimse yoktur. Buna karşılık yine tarih boyunca bu ülkeye ve bu millete düşmanlık edip de iflah eden yoktur. Biz güvenliğimizi, refahımızı, sevgimizi dostlarımızla paylaşmaktan memnuniyet duyarız.
Gittiğimiz her yere kavga değil sevgi götürmenin gayreti içindeyiz. Bunun için de gittiğimiz yerlerde gözümüz toprağın altındaki veya üstündeki zenginliklerine değil sadece insanların gönüllerine yöneliyor. Bu anlayışla dünyanın dört bir yanında edindiğimiz yüz milyonlarca dostumuz en büyük zenginliğimiz, itibar kaynağımızdır.
RUSYA'DAN TERÖRİSTLER ÇIKARILDI BİLGİSİ
Rusya, 'terör örgütlerinin buradan tamamıyla çıkarıldığı' bilgisini vermiş bulunuyor. Barış Pınarı Harekâtı ile sürdürdüğümüz bu süreci en kısa zamanda toparlamanın gayreti içerisindeyiz. Bir taraftan ABD ile bir taraftan Rusya ile yapmış olduğumuz mutabakatlar bitmiş bulunuyor. Yarın (bugün) yapılacak görüşmelerimiz var.
4 KRİTİK NOKTAYA CANLI BAĞLANTI
Başkan Erdoğan konuşması sırasında dört ayrı noktaya canlı bağlantı gerçekleştirdi. Erdoğan ilk olarak, Doğu Akdeniz'de görev yapan "Gökçeada" gemisinin komutanı Deniz Yarbay Engin Almış'a bağlandı. Erdoğan, "Biraz da Batı bu denizlerde dolaşan gemilerimizden çok rahatsız oluyor. 'Buralardan çekilin' diyor. Var mı böyle bir şey? Bu topraklarda, bu denizlerde bizim hakkımız var. Bizim hakkımız olmayan yerde işimiz yok" dedi. Erdoğan sırasıyla Diyarbakır'da 8'inci Ana Jet Üssü'nde Pilot Binbaşı Mehmet Onur Dikmen, Barış Pınarı Harekatı kapsamında Suriye'nin Resulayn ilçesinde görevli Komando Binbaşı İlkay Dirim ve Telabyad'da görevli Yüzbaşı Celil Özekin ile canlı görüşme gerçekleştirdi.