AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten MKYK toplantısının ardından bir son dakika açıklamasında bulundu. Çelik, açıklamasında 3600 ek gösterge ile ikinci yargı paketi konularında önemli açıklamalarda bulundu. Öte yandan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, DEAŞ elebaşının öldürülmesi konusuna ilişkin açıklamalarda da bulundu. İşte son dakika gelişmesinin tüm detayları…
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK toplantısına ilişkin yaptığı açıklamalarda, DEAŞ elebaşının öldürülmesi ile ilgili, "Bir terör örgütünün liderinin öldürülmesi söz konusuyken, bir başka terör örgütünün sözde liderinin ABD'ye davet edilmesinin terörle mücadele konusunda ne kadar büyük bir çelişki oluşturduğunun altını çiziyoruz." dedi.
"DEAŞ liderinin öldürülmesi terörle mücadele noktasında bir dönüm noktası. Umarız bütün terör örgütlerine karşı aynı ilkeli yaklaşım devam eder." ifadelerini kullanan Çelik, "YPG/PYD terör örgütünün varlığı DEAŞ'ı geriletmek değil, tam tersine DEAŞ'ın zemin bulmasına imkan vermektedir." şeklinde konuştu.
Çelik, "Tüm terör örgütleriyle mücadele, herkesin ilkeli bir şekilde hepsine karşı aynı tavrı almasıyla mümkündür. DEAŞ'a karşı yapılan neyse PYD/YPG ve PKK'ya karşı da aynısının yapılması gerekir." açıklamasında bulundu...
"CEZA İNDİRİMİ YERİNE SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİNDEN YANAYIZ"
İkinci Yargı Paketi ile ilgili olarak da AK Parti Sözcüsü Çelik, "Bir defaya mahsus ceza indirimi yerine bir sistem değişikliğinden yanayız." ifadelerini kullandı.
" Bir defaya mahsus ceza indirimi verelim' demenin başka birtakım semptomları olduğunu geçmişteki birtakım örneklerden gördük. Bunun yerine sistem değişikliği en mantıklı, makul yoldur. Mevcut durumda bir yandan cezasızlık algısı gibi bir durum söz konusu olmamalıdır. Yani birileri suç işliyor ama herhangi cezayla karşı karşıya kalmıyor, cezasızlık durumu toplumsal vicdanı olumsuz yönde etkileyecektir, adalete de uygun değildir. Aynı zamanda da cezaevlerinde de ciddi kalabalıklaşma sorunu var. Dolayısıyla cezasızlık algısının ortaya çıkmamasıyla bu kalabalıklaşma sorununu belli bir denge içerisinde çözen bir yaklaşım ortaya çıkarmaya çalışıyoruz."
Çelik, AK Parti'nin bir kereliğine af indirimi değil de ceza sistemindeki sistem değişikliği konusunu dengeleyecek bir yaklaşım üretmeye çalıştığını dile getirerek toplumdaki cezasızlık algısının önlenmesi için suç işleyen ve hapis cezasına mahkum olan herkesin belli bir oranda cezaevinde kalmasını sağlayacak bir düzenleme üzerinde çalışıldığını ifade etti.
Kalabalıklaşma durumunu gidermek için yeni infaz usulleri üzerinde çalışıldığını bildiren Çelik,
"Arkadaşlarımız tarafından, geceleyin infaz, hafta sonu infaz ya da konutta infaz gibi usuller de değerlendiriliyor. Konutta infazda kadın ve yaşlılar lehine düzenlemeler yapılması için çalışmalar yapılıyor. Tabii kamuoyunun son derece hassas olduğu konu uyuşturucu, cinsel suçlar, terör ve terör örgütlü suçlarla tekrar tekrar suç işleyenlerin durumunun özellikle tartışılması gerektiğini değerlendiriyoruz. Bunlar üzerinde arkadaşlarımız 'bu dengeyi nasıl sağlarız?' diye bir çalışma yapıyor, son noktasını koymadık." diye konuştu.
Çelik, bu konuda çalışmaları tamamladıktan sonra Meclis'e sunacaklarını, sonucun o şekilde tecelli edeceğini söyledi.
Ömer Çelik, KKTC Başbakanı Ersin Tatar'ın Barış Pınarı Harekatı süresince güçlü destekler verdiğini, desteklerinden dolayı Tatar'a ve KKTC'ye teşekkürlerini sunduğunu sözlerine ekledi.
"TÜRKİYE KİMSENİN MÜLTECİ KAMPI DEĞİLDİR"
"Türkiye, kimsenin mülteci kampı değildir." diyen Çelik, "Dolayısıyla (AB) yapacakları işi, bu meselenin sürdürülebilir insani standartların korunması açısından hassasiyetle ele almaları ve ciddi bir eylem planıyla önümüze gelmeleri gerekir." şeklinde konuştu.
PKK YANDAŞLARININ AVRUPA'DAKİ TÜRKLERE SALDIRILARI
Çelik, PKK yandaşlarının Avrupa'daki Türklere saldırıları ile ilgili de "Bütün ülkeleri, PKK terör örgütünün ve benzer terör örgütlerinin soydaşlarımızı, vatandaşlarımızı taciz etmesine karşı daha duyarlı olmaları konusunda uyarıyoruz." dedi.
"NASIL BİR DAVRANIŞ ORTAYA ÇIKACAĞINI HEP BERABER GÖRECEĞİZ"
ABD Başkanı Donald Trump'ın mektubunun ve ekinin ABD ziyaretinde iadesinin olup olmayacağına yönelik bir soruyu Çelik, şöyle yanıtladı:
"Sayın Cumhurbaşkanı'mıza karşı herhangi bir devlet başkanının saygı sınırlarını aşan herhangi bir mesajı kabul edilemez. Bizim için herhangi bir şekilde kayda değer bulunmaz. Ana muhalefet partisi bunu tebellüğ ediyor ama biz bunu tebellüğ etmiyoruz. Aynı zamanda Sayın Cumhurbaşkanı'mız, bir terör örgütünün liderinin ifadelerinin de mektuba ek yapılmasının doğru olmadığını belirtmiştir. Bütün bunları 13 Kasım'da muhatabıyla görüşeceğini ifade etmiştir. Nasıl bir davranış ortaya çıkacağını hep beraber göreceğiz.
Sayın Cumhurbaşkanı'mızın hem kendisinin kişisel saygınlığı hem Cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığı konusunda ne kadar güçlü bir duruşa, hassasiyete sahip olduğu çok net bir şekilde bilinir. Nitekim kendisine dönük olarak dünyanın her tarafından gelen Barış Pınarı Harekatı'nın yapılmamasıyla ilgili baskılar karşısında, dünyanın çeşitli yerlerinden yükselen 'tehditler' karşısında nasıl kararlı bir duruş sergilediği, herhangi bir şekilde duruşundan ve siyasetinden taviz vermediği Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkarlarını ve ilkelerimizi koruma konusunda güçlü bir yaklaşım sergilediği bilinmektedir. Kendilerinin 13'ünde ABD ziyaretinde nasıl bir şekilde davranacağını hep beraber göreceğiz. Bu kararlı duruşun ve ilkeli siyasetin bir devamı olarak bu duruş da kendisini gösterecektir."
"ÇARPITMANIN TİPİK BİR ÖRNEĞİ"
Çelik, Nevşehir Valiliğinin 29 Ekim yürüyüşüne izin vermediği iddialarına ilişkin soruya, yarın bütün illerde valiliklerin koordinasyonunda coşkuyla, çok güçlü kutlamalar yapılacağını, bu konuda çıkan haberlerin, twitlerin çarpıtmanın tipik bir örneği olduğunu söyledi.
Bu tip milli bayramlarda ortak duyguyu, birlikteliği yücelten tutumlar içerisinde olunması gerektiğini vurgulayan Çelik,
"Alternatif yürüyüşler, törenler tertip ederek bu ortak duyguyu, coşkuyu, bilinci zedelememek gerekir. Valilerimizin kendi illerindeki durumla ilgili olarak, alternatif birtakım kutlama yapmak isteyenlere izin verip vermemesi o ille ilgili değerlendirilecek bir şeydir. Cumhuriyet hepimizin ortak çatısıdır. Adlarımız, partilerimiz, kimliklerimiz farklı olabilir, hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Dolayısıyla bu duyguyu yarın milletçe 7'den 70'e kutlayacağız." ifadesini kullandı.
Çelik, 3600 ek gösterge meselesine yaklaşımlarının pozitif olduğunu, bu konuda çalışmaların sürdüğünü dile getirerek çalışmalar kapsamında, polisler, hemşireler, din görevlileri ve öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesiyle ilgili yapılacak düzenlemenin söz konusu olduğunu ifade etti.