Katar'ın Eş-Şark gazetesine röportaj veren Al Şafi, iki ülke ilişkileri ile Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, bölgeye barış ve huzur getirmek amacıyla başlatılan Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin açıklamalarda bulundu.
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı aramasının, "açık bir destek mesajı" olduğunu ifade eden Büyükelçi Al Şafi, bu mesajın, "Türkiye'nin terör saldırılarına karşı ulusal güvenliği ve sınırlarını koruma hakkına destek verilmesi" yönünde bir içeriğe sahip olduğunu aktardı.
Al Şafi, Arap Birliği'nin Barış Pınarı Harekatı'nı kınadığı açıklamayı Katar'ın imzalamadığını hatırlatarak, "Biz tüm uluslararası platformlarda, çıkarlarını savunan diğer ülkelerin aksine Türkiye'nin ulusal güvenliğini koruma konusundaki meşru hakkına vurgu yapıyoruz." ifadesini kullandı.
- TÜRKİYE DİPLOMATİK ZAFER ELDE ETTİ
Katar Büyükelçisi, harekatla ilgili Türkiye ve ABD arasında varılan mutabakata ilişkin ise "Bu mutabakat, Türk diplomasisi için bir zaferdi. Aynı zamanda bu diplomasinin, öngörülü oluşu ve bilgeliği de kabul edilmiş oldu." değerlendirmesinde bulundu.
Al Şafi, Türkiye'nin uluslararası baskılar ve dış diktelere boyun eğmediğini, bununla birlikte NATO üyesi stratejik bir müttefike geçici ve şartlı olarak süre verdiğini belirterek, "ABD, Türkiye'nin sınırlarındaki terörü yok etme hakkını dolaylı olarak tanımamış olsaydı, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in olduğu bir heyeti müzakere yapmak için Türkiye'ye göndermezdi." ifadelerine yer verdi.
Türkiye'nin daha sonra Soçi'de Rusya ile imzaladığı diğer anlaşmanın da en az ABD ile yaptığı anlaşma kadar önemli olduğunu kaydeden Al Şafi, "Bu da Türkiye için siyasi ve askeri bir başarıydı." ifadesini kullandı.
Al Şafi, Barış Pınarı Harekatı dolayısıyla Türkiye'ye yöneltilen eleştirilerin çoğunun objektif nedenlere ve ikna edici argümanlara dayanmadığını belirterek, şöyle devam etti:
"Bu eleştirileri yapan ülkeler neden Türkiye'nin kendi topraklarında ağırladığı ve ev sahipliği yükünü üstlendiği 4 milyon Suriyeliye bakmıyor? O ülkelerden herhangi biri bu kadar Suriyeli ağırladı mı? Bir yandan sınırlarını koruyacağı, diğer yandan Suriyelilere emniyet içinde yaşayacakları vatan toprağı temin edeceği güvenli bir bölge oluşturmak Türkiye'nin hakkı değil mi?"
- İKİ ÜLKE İLİŞKİLERİ BÜYÜYOR VE GELİŞİYOR
Katar-Türkiye ilişkilerini de değerlendiren Büyükelçi Al Şafi, ilişkilerde uzun bir yol katedildiğini, iki ülkenin karşılaştığı her sorunun ardından bu ilişkilerin daha da geliştiğini belirtti.
Ticari ve ekonomik ilişkilerin gerilediği yönünde ortaya atılan iddiaların asılsız olduğunu dile getiren Al Şafi, şunları kaydetti:
"Herhangi bir gerileme yok. Bu iddialar, iki ülke arasındaki iyi ilişkileri bozmak ve ortalığı karıştırmak isteyenler tarafından uyduruluyor. Aksine Katarlı turistlerin oranı sürekli bir artış içinde. Geçen yıl sayıları 130 bini geçti. İki ülke arasındaki yatırımlar da devamlı bir iyileşme gösteriyor. Türkiye Merkez Bankası verilerine göre, Türkiye Ocak-Ağustos 2019 tarihleri arasında 4 milyar 282 milyon dolar doğrudan yabancı yatırım aldı."
Al Şafi, Türkiye'ye gelen yabancı sermaye yatırımlarında Katar'ın ilk sıralarda yer aldığını kaydederek, Katar'ın 2022 FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği kapsamında yaptığı hazırlıklar ve büyük altyapı projelerine Türk şirketlerinin katkıda bulunduğunu aktardı.
İki ülkenin yatırımcılarının karşılaştığı engelleri ortadan kaldırmak için ellerinden geleni yaptığına işaret eden Al Şafi, yeni fırsatlar ve ortaklıklar oluşturmak için yatırımcılara yardımcı olmaya ve sorunlarını çözmeye çalıştıklarını vurguladı.
Al Şafi, bu yıl sonunda iki ülkenin liderleri düzeyinde Beşinci Yüksek Stratejik Komitesi'nin toplanmasını beklediklerini, bu toplantının da iki ülkenin daha çok gelişmesine katkı sunacak ortaklıklar ve ekonomi anlaşmalarıyla sonuçlanacağını ifade etti.