Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı sonrası, merak edilenleri ilk kez TRT ekranlarından yanıtladı
Erdoğan, harekatın nasıl başladığını, dünya kamuoyunun baskılarına verdikleri tepkiyi, ABD ve Rusya ile yapılan mutabakata dair merak edilenleri anlatacak.
Serdar Karagöz, Andrea Sanke ve Pelin Çift'in sunumuyla Cumhurbaşkanı Özel Yayını bugün saat 21.00'de TRT ekranlarında.
İşte Başkan Erdoğan'ın açıklamalarında satırbaşları;
Barış Pınarı Harekatı başlamadan önce dünyada ABD, Rusya, Batı, İran, İslam dünyası ile diyaloglarımız oldu. Tüm dünyaya ulaşmak mümkün değil tabi ama NATO Genel Sekreteri ile burada görüştük. Bütün olan bitenleri o da dünyaya anlattı. ABD ve Rusya'nın bu süreçteki önemi şuradan geliyor. 10 bin kilometre mesafeden ABD'nin burada ne işi var. Koalisyon güçlerinin burayla bir sınırı yok bunların burada ne işi var.
Türkiye'nin 911 kilometre sınırı var. İnsanlarımız şehit oluyor, yaralanıyor. Bunları 8,5 yıl yaşıyoruz. Sınır 2 ülke burada söz konusu. Türkiye ve Irak. Başka bir ülkenin burada sınırı yok.
Bizim 98'de bir Adana mutabakatımız var. Biz buna dayanarak adımımızı attık. Hem tacizler hem de Adana mutabakatı böyle bir durum var. Uluslararası camianın terörle mücadele diye bir sorunu yok mu? Hangi toplantıya gitsek başlıklardan bir tanesi terörle mücadeledir. Burada DEAŞ kılıfı diye bir şey var. Yahu burada sadece DEAŞ yok ki.
Biz 3 bini aşkın DEAŞ'lıyı derdest ettik. AB'nin burada terör örgütü olarak kabul ettiği bir terör örgütü var. Bu terör örgütünün bir de kolları var. Bunları hala terör örgütü olarak kabul edelim mi diye tartışma var. Bunlara tırlar dolusu silah teslim edildi. Biz bunları sayın başkana ifade ettim.
Başkan Erdoğan adım adım Barış Pınarı Harekatı'nı anlattı
Hatta ilk anlatmam Hamburg'daki G20 zirvesiydi. Kendisine bunları anlattığımızda "bunlar nasıl olur" dedi. Bir ortağımızın böyle bir şey yapması ve bunlarla karşı karşıya kalmamız bizi üzüyor. NATO'nun sözleşmesinin 5. maddesinde bizim birbirimizi herhangi bir saldırıya karşı koruma tedbirimiz var. Terör örgütleriyle görüşme yapıyorlar.
Bir taraftan teröre karşı mücadeleyi konuşuyoruz bir taraftan onların gönderdiği mektupları kendi mektuplarınıza ek yapıp bize gönderiyorsunuz. Bunları hep konuştuk. Biz bunları Trump'ın kendisine bizzat anlattık. Biz şu anda size kırgınız, bir teröristle mektup alışverişinde bulunuyorsunuz, o mektubu kendi mektubunuza ek yapıp bize gönderiyorsunuz.
"MAZLUM DENİLEN TERÖRİST KIRMIZI BÜLTENLE ARANIYOR, ABD BİZE TESLİM ETMELİ"
Mazlum denilen terörist kırmızı bültenle aranıyor. ABD'nin bu adamı bize teslim etmesi lazım. Bugün Adalet Bakanıma da söyledim, onlar da bu adamı isteyecekler. Böyle bir çarlışmanın gayreti içerisindeyiz.
Başkan Erdoğan: "ABD, terörist Mazlum'u bize teslim etmeli"
"TEL ABYAD İLE RASULAYN'I SURATLE KONTROL ALTINA ALDIK"
Baktık ki eş dost ahbaptan bir şey olmayacak, adımı attık, hazırlıklarımız tamamdı. Biz terör koridorunu Barış Pınarı Harekatı koridoruna çevirdik. Burada ilk etapta bizim için çok çok önem arzeden Tel Abyad ile Rasulayn. Bu alanı suratle kontrol altına aldık. Burayı kontrol altına aldıktan sonra burada yaşayan halk huzur imkanını rahatladı. Burasının doğusunda da 10 kilometrelik derinlikler var. Buraları da 1 hafta süre ile Rusya ile yaptığımız anlaşma gereği Kamışlı hariç Rusya rejim güçleriyle terör örgütünden temizleyecek.
ABD'liler temizlediklerine dair yazılı olarak bize sözünü verdiler. Batıda da teröristler var. Tel Rıfat'taki teröristlerin de Ruslar ve rejim güçleri tarafından boşaltılmasını 10 maddelik metinde sözünü aldık. Burası da teröristlerden temizlendikten sonra atılacak adım 3 milyon 650 bin mülteci var. Bunların tamamına yakını Arap'tır. Bir de Ayn El Arab'dan 350 bin kişi Obama zamanından beri Türkiye'dedir. Tüm ihtiyaçlarını biz temin ediyoruz. Diyorlar ya Kürtler aşağı, Kürtler yukarı. Biz Kürtlerle kardeşiz, bizim teröristler ile sorunumuz var.
"BİZ ŞU ANDA 1 HAFTALIK SÜRECİ BEKLİYORUZ"
Biz şu anda 1 haftalık süreci bekliyoruz. 150 saatten sonraki süreç müşterek devriye güçlerimizin bu bölgede gezeceği dönemdir. Ondan sonra her iki tarafta da batıda da doğuda da devriye yapacağız. Ayn El Arab'da ABD'liler diyor buraya girmeyin, Ruslar da diyor ki girin. Biz gelişmelere göre kararımızı vereceğiz.
"MÜNBİÇ'İ 90 GÜNDE BOŞALTACAĞIZ DEMİŞLERDİ, BOŞALTMADILAR"
Orada bir de Münbiç var. Münbiç'i 90 günde boşaltacağız demişlerdi. 90 günde boşaltacağız diyen ABD orayı boşaltamadı. Münbiç yüzde 85-90'ı ile Arapların. Buradaki insanlar topraklarından oldu. Bunların tekrar topraklarına dönmesini sağlamak istiyoruz. Münbiç'te aşiretler diyor ki ne olur gelin. 5x19 böyle bir durumda adeta gözetleme kulesi gibi bir imkanı elde etmiş olduk. Münbiç'te Türk orduları olarak bir gözetim, kontrol durumumuz olacak. Tel Abyad'dan Cerablus'a doğru 10 kilometre derinliğinde bir barış koridorunu açmış olduk.
(TRUMP'IN DAVETİ) AYIN 13'ÜNDE TABİKİ BU DAVETE İCABET EDECEĞİZ
Sayın Trump benimle olan münasebetlerinde samimi. Bugüne kadar mümkün olduğunca dürüst davrandı. Teröristin ona gönderdiği mektubu bana göndermesi. Bu tavrını kınadım. Ayın 13'ünde tabiki bu davete icabet edeceğiz. Bir heyet olarak giderek oradaki görüşmeleri yapacağız. Bu mektubu da yanımızda getirip kendisine göstereceğiz. Sayın Putin'e de söylediğim bir şey var. Ben bir teröristle masaya oturmam. Herhangi bir terör örgütünü aracı olarak asla kabul etmem. Benim bugüne kadar öğrendiğime göre sadece devletler arasında savaş olur. Siz bir terör örgütünün başı ile müzakere etmezsiniz ama devletler arasında oturur müzakereleri yaparsınız. O zaman dedi ben Pence ve Pompeo'yu gönderiyorum dedi. Bu heyet geldi, görüştük. Türkiye Cumhuriyeti devleti asla terör örgütü ile masaya oturacak kadar alçalmamıştır. Orada 120 saat dedik. 120 saat doldu, ondan sonra da Rusya ile yaptığımız anlaşmanın süreci başladı. O da 150 saat ve devam ediyor. 13'ünde ABD seyahatini gerçekleştireceğiz. Bir çok konuda görüşeceğiz.
Bir çok konuda görüşeceğiz. Şu anda yaptırımların kaldırıldığını, kalktığını Sayın Trump açıkladı. 13'ünde Amerika'ya gitmemize mani bir hal kalmadı. Onun için gideceğiz. Orada daha önceki samimi tablolarımızı inşallah gerçekleştiririz.
"BİZ İNŞAYA GELDİK, YIKMAYA DEĞİL"
Sınırlarımızı terör belasından temizliyoruz. Ülkemizdeki mültecilerin gönüllü bir şekilde dönebilecekleri bir güvenli bölge inşa ediyoruz. Güvenli olarak gerçekleştirebilirsek, biz planı yaptık, dersimize çalıştık. BM Genel Kurulunda devlet başkanlarına verdim. Orada, hastaneler, yönetim binaları yapılacak. Bunu bile öyle anlatmışlar ki orada yeni bir devlet mi kuruyorsunuz diye anlatmışlar. Gidin Cerablus'a bakın. Biz Türkiye'yi oraya yığmadık ki. Cerablus'ta Cerablus halkı var. Biz belediyelerimizi görevlendirdik, oradaki altyapıyı yaptık, Cerablus halkına teslim ettik. Biz inşaya geldik, yıkmaya değil. Suriye Suriyelilerindir. Üzerimize hangi görev düşerse onu da sonuna kadar yapacağız.
"RAKKA VE DEYRİZOR'DA PETROL VAR, BURADA HESAPLARI OLANLAR VAR"
Rakka ve Deyrizor'da hesapları olanlar var. Burada petrol yatakları var. Kamışlı'nın da böyle bir durumu var. Teröristlerin bize zarar vermesi durumunda biz onların kafasını ezeriz. Bizim için uçuşa yasak bölge diye bir şey de söz konusu değil. Bizim Astana süreci ile ilgili bir 3'lü dayanışmamız var. Bu süreç olmasaydı, İdlib kan gölüne dönerdi. İdlib'de nasıl böyle bir başarı elde edildiyse bu devasa alanda kontrollü bir yaşam hazırlamak.
"DEYRİZOR'DAN PETROL ÇIKARTMAK SURETİYLE BU TERÖR ÖRGÜTLERİ NEMALANIYOR"
Deyrizor'dan petrol çıkartmak suretiyle bu terör örgütleri nemalanıyor. Oradan da tüm ihtiyaçlarını parasal olarak buradan karşılıyorlar. Hatta rejime dahi bunların petrol sattıkları vardır. Petrol ürünlerine dahil çalışmaları bile var.
"PKK/YPG'LİLER DEAŞ'LILARI SALIVERDİ"
PKK/YPG'liler DEAŞ'lıları salıverdi. Kararlı adımlarımızla ülkemize giremediler. Hangi cezaevlerinde DEAŞ'lı var bunları bize verdiler biliyoruz. Bunlar oralardan alınır ve cezaevlerinde yargılanır. Elimizdeki bilgi dosyalarında kaç tane İngiliz, Fransız var bunları biliyoruz. Az sayıda da olsa maalesef Türk de var. Bunların yargılaması cezaevlerinde olabilir. Ya da Türkler ülkemize getirilerek burada da yargılanabilir. Adalet Bakanlığımız da bu çalışmaları yürütüyor.
"YARIN BU TERÖR SENİN DE CANINI YAKAR"
Ciddi bir dezenformasyon var, bilgisizlik var. Koskoca devlet başkanı, başbakan bilgiyi kaynağından almamış. Bunu neden bana sormuyorsunuz da terör kaynaklarından alarak yargılamaya çalışıyorsunuz. Biz sizinle NATO'da uluslararası birçok kuruluşta beraber değilmiyiz. Bunlar dezanformasyonda başarılı olan kaynaklarla oradan aldıkları bilgi ile Türkiye'yi yargılamaya kalıyorlar. Biz medeni dünyanın temsilcisiyiz. Medeni dünyanın terörle mücadelesi de var. Medeni dünya terörden yana değil bizden yana olmak zorundadır. Yarın bu terör senin de canını yakar. Biz diyoruz ki kimsenin başına bu bela gelmesin. İngiltere'de bir tırın içinde 30 küsür ceset bulundu. Bu cesetler nereden geldi diye çıkarmaya çalışyorlar. 39 ceset bu tırın içinde buraya nasıl gelmiş. Bunlar çok çok acı şeyler ama biz her zaman söylüyoruz. Biz herzaman hakikatın yanında olduk. Terörü kaynağında kurutmalıyız. Terörü beslerseniz bir gün gelir sizi vurur.
"ARAP BİRLİĞİ İSLAM DÜNYASININ HİÇBİR MESELESİNE CEVAP ÜRETEMEMİŞTİR"
Arap Birliği'nin ortaya koyduğu o tepkinin tutulur yanı yok. Bunlar Suriye'yi Arap Ligi'nden çıkardılar, şimdi almak için değerlendirme yapıyorlar. Arap Milliyetöiliği mi yapıyorsunuz yoksa Türklere karşımısınız. Arap Birliği yapıyorsanız 3,6 milyon Arabı biz bakıyoruz. Bunlara sahip çıkan Türkiye'ye siz karşı çıkıyorsunuz. Siz Erdoğan karşıtlığından mı bunu yapıyorsunuz? İslam dünyasına sesleniyorum, Tayyip Erdoğan ve bizim siyasi hareketimiz ne bölgesel milliyetçilik, ne kavmiyetçilik yapar. Biz sadece şuna inanıyoruz. Müslümanlar kardeştir, biz zalimlerin karşısında mazlumların yanındayız. Bizim kültürümüzde muhacir, ensar olmaya talibiz dedik, ve Suriyeli kardeşlerimizi ülkemize aldık. Arap Birliği İslam dünyasının hiçbir meselesine cevap üretememiştir.
"REJİMİN GARANTÖRLÜĞÜNÜ ÜSTLENEN RUSYA VE İRAN İLE SÜREÇLERİ ÇÖZMEYE ÇALIŞIYORUZ"
Astana süreci ile ilgili olarak Rusya-İran-Türkiye 3'lüsü olarak görüşmelerimiz devam ediyor. Bu noktada bizim çok daha temkinli hareket etme zorunluluğumuz var. Rejimin garantörlüğünü üstlenen Rusya ve İran ile biz bu süreçleri çözmeye çalışıyoruz.
"MÜLTECİLER ŞEHRİNİ BU GÜVENLİ BÖLGE İÇİNDE KURMUŞ OLURUZ"
Teröristler bölgeden çıkarıldıktan sonra teröristlerden arındırılmış bir güvenli bölgede, hava sahasında sıkıntı olamayacak, lojistik destek sağlanacak. Bütün projeleri biz burada hayata geçirebiliriz. Burada bir mülteciler şehrini bu güvenli bölge içinde kurmuş oluruz. Bu bir damgadır, tarih bizi anar. 1940'lardan sonra ABD ve Rusya'nın tek noktada buluştuğu başka bir örnek yok. Biz bunu terör örgütüne karşı elde ettiğimiz zaferle yaptık. Şahsımın değil, TSK'nın milletimin ve Suriye Milli Ordusu'nun zaferidir.
"AVRUPA'NIN KAPILARINI AÇARSAK CİDDİ BİR GİDİŞ OLUR"
Avrupa'nın kapılarını açarsak ciddi bir gidiş olur diye düşünüyorum. Türkiye'yi sevip de buradan gitmek istemeyenler de var tabi. Dünya 8,5 yıldır Suriye trajedisine duyarsız kaldı. Bakalım Suriye'nin kuzeyindeki imar planımıza destek verecekler mi?