FETÖ'nün Hava Kuvvetlerinden sorumlu sivil imamı Adil Öksüz'ün 15 Temmuz hain darbe girişimi ardından serbest bırakılmasına ilişkin 1'i eski Başbakanlık müşaviri, 13'ü asker, 14'ü polis 28 sanığın yargılandığı davada, mütalaa açıklandı. Savcılık mütalaasında, Adil Öksüz'ün FETÖ imamı olduğunu öğrenmesine rağmen tutanak tutmayıp götürmediği belirtilen İstihbaraçı polis Serter Koçak'la birlikte 6 sanığa 27 yıla kadar hapis cezası istedi. Mütalaada, sanıklardan 20'sinin beraatı, 2'sinin ise dosyasının ayrılması istendi. Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ve sanık yakınları katıldı. Başka suçlardan tutuklu bulunan bazı sanıklarla ise SEGBİS ile bağlantı kuruldu.
DELİLLERİ YOK ETTİLER
Mahkeme Başkanı Abdullah Köksal, mahkemeye gelen belgelere yönelik sanık ve avukatlarının beyanlarını aldı. Daha sonra söz hakkı verilen duruşma savcısı, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada, sanıklar Serter Koçak, Erhan Cihangir, Ömer Doğan, Osman Gök ve Zeki Çınkır'ın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme", "suçluları kayırma", "görevi kötüye kullanma" ve "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçlarından 27 yıla kadar hapsi istendi. Savcılık sanıklardan Hakan Kutlu'nun ise, "görevi ihmal" suçundan 1 yıla kadar hapse mahkum edilmesini talep etti. Savcı, aralarında eski Başbakanlık Müşaviri Ali İhsan Sarıkoca'nın da bulunduğu diğer sanıkların delil yetersizliği nedeniyle beraatlarını talep etti. Sanıklardan Serter Koçak 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Ankara Emniyeti İstihbarat Şubesi'nde çalışıyordu. Koçak mahkeme ifadesinde, darbe girişimi ardından Akıncı üssüne istihbari bilgi toplamaya gittiklerini anlatmıştı. Gözaltındaki darbecilere, "Fetoşa küfredin" dediğini, içlerinden sadece Adil Öksüz'ün küfretmediğini savunan Koçak, "Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Bilge Kağan Aksoy'u aradım. Telefondayken o bilgisayarı açtı ve bana Adil Öksüz'ün imam olduğunu söyledi" demişti. Mahkeme Başkanı Abdullah Köksal ise, sanık Koçak'a, "Bu kadar önemli bir adamı tutanak tutup, niye götürmediniz?" sorusunu yöneltmiş Koçak da kendisini, "Tutanak tutma görevim yok. Biz şubeye gidip, rapor yazarız" iddiasıyla savunmuştu.