İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısında bulunan salondaki duruşmaya, Adnan Oktar ve 161 tutuklu sanık ile avukatları katıldı. Duruşmada, 10 tutuksuz sanık da hazır bulundu.
OKTAR BABUNA HESAP VERİYOR
Duruşma, tutuklu sanık Ahmet Oktar Babuna'nın savunmasının alınmasıyla devam ediyor.
KAN KAMPANYASIYLA GÜNDEME GELMİŞTİ
Adnan Oktar ve grubuna yönelik operasyonda tutuklanan Oktar Babuna 1999 yılında üzenlediği ilik kampanyasıyla gündeme gelmiş, sonrasında burada bağışçılardan alınan örneklerle Türkiye'nin gen haritasının çıkarıldığı ve genlerimize duyarlı virüsler üretilmiş olabileceği iddiaları gündeme gelmişti.
Oktar Babuna: "Adnan Oktar mason ve loca kurma yetkisi var"
"OPERASYONU 100 KİŞİLİK POLİS VE ÖZEL HARPÇİ YAPTI"
Mavi Marmara ve İran'a yapılacak İsrail operasyonunu kendilerinin durdurduğunu iddia eden Oktar Babuna, turnike sistemi ve çocuk tacizi iddialarını da reddetti. Babuna "Bize operasyonu 100 kişiyle içinde emekli polislerin, özel harpçilerin ve avukatların olduğu bir ekip yaptı. Başlarında Özkan Mamati var" dedi.
"ADNAN OKTAR MASON VE LOCA KURMA YETKİSİ VAR"
Adnan Oktar hakkında da şaşırtan açıklamalarda bulunan Oktar Babuna, yurtdışında mason locaları ile yapılan görüşmeleri kabul etti ve "Adnan Oktar 33. Derece Mason ve Loca kurma yetkisi vardır" dedi.
SANIKLAR MAHKEMEDE
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 3 bin 908 sayfalık iddianamede, sanıkların haricinde 26 kişi mağdur, aralarında eski emniyet müdürü Adil Serdar Saçan'ın da bulunduğu 99 kişi ise müşteki sıfatıyla yer alıyor.
İşte Babuna'nın savunma yaptığı duruşmadan notlar;
Sanık Babuna, suçlamaların hepsinin yalan ve iftira olduğunu, bunlara inanılsa ortalığın yıkılacağını savunarak, "56 yaşındayım. Çapa Tıp Fakültesi mezunuyum, Amerika'da ihtisas yaptım. Binin üzerinde konferans yaptım. Birden örgüt kuruldu deniliyor, amaç yok. 'Camide toplanıp, Kur'an okunuluyordu.' deniliyor. Böyle suç mu olur? PKK'nın ideolojisi var, Türk devletini yıkmaya çalışmaktır. Bunlar suçtur." diye konuştu.
Dünyevi bir amaçlarının olmadığını, amaçlarının Allah'ı çok sevmek olduğunu ifade eden sanık Babuna, mehdiliğin Allah'a şirk koşmak olduğunu, Allah'tan korkan bir insanın "mehdiyim" diyemeyeceğini söyledi.
"TECAVÜZE UĞRADIM DİYEN KIZLARI İNGİLİZ DERİN DEVLETİ KORKUTTU!"
Mahkeme Başkanı Perk'in cinsel eylemlerle ilgili iddiaları sorması üzerine Babuna, şunları anlattı:
"Biz Allah'tan korkarız. Zina haramdır. Ben evli bir insanım. Asla böyle bir şey yapmayız. Bu genelevlerde olan sistem. Adnan Bey, turnike sistemini eleştirdi, aynı suçlama bize yapıldı. Bu kadınların bu hayattan kurtulması gerektiğini söyledi. Bu iftira bize yapıldı. Neden bu hanım kızlar bize bu iftiraları atıyor? Bu kızlar Adnan Bey'i çok seven insanlar. Korkuttular. İngiliz derin devletinin ekipleri vardır, kumpasçıları kullanıyorlar. Özel ekibi var, 100 kişilik ekip. Kim cezaevine girecek, neyle suçlanacak, planlıyorlar. Etkin pişmanlıktan faydalananların avukatı, cezaevine geldi, bana 'İtirafçı olmazsınız, 30-40 yıl içeride kalacaksınız, suçunuz olmasa bile ceza yiyeceksiniz.' dedi. Aileler tehdit ediliyor. Bu kızlar o yüzden itirafçı oldu. Ben 2000 yılında Amerika'ya gidiyorum, bir itirafçı beyanına göre 2001 yılında ona tecavüz etmişim. Ben 2004 yılında Amerika'dan döndüm. Cinsel istismarla birini itham ediyorsun, niye karakola gitmedin, adli tıp raporu yok. 'Bana tecavüz etmiş.' deniliyor. Sen ispat et deniliyor."
Salonda deprem hissedildi
İstanbul ve çevre illerde hissedilen Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 4.6 büyüklüğündeki deprem, mahkeme salonunda, sanık Babuna savunma yaparken hissedildi. Sanıklar arasında kısa süreli şaşkınlık yaşandı. Duruşmaya ara verilmesine gerek olmadığından Babuna savunmasını yapmaya devam etti.
Sanık Babuna, ilik kampanyasıyla ilgili iddialara ilişkin, "İlik kampanyasını, devlet yaptı. Devletin yaptığı, belgelidir. Devlet yolluyor kanları yurt dışına. Binlerce insanın hayatı kurtuldu. 160 bin kişi kan verdi, Allah devletimizden ve Adnan Bey'den razı olsun. O gün bana kahraman diyenler bir günde döndü. Devletin yaptıklarını iftira olarak bana geri döndüler." diye konuştu.
Babuna, örgüt evliliği yaptığına dair iddialara ilişkin, eşinin pırlanta gibi bir insan olduğunu, canından çok sevdiğini söyledi.
Adnan Oktar ile ilk tanışmasının Bakırköy'deki akıl hastanesinde olduğunu anlatan sanık Babuna, 1987 yılında öğrenciyken Adnan Oktar'ın bir sözünden dolayı akıl hastanesinde bulunduğunu, Oktar'a şizofren tanısı konulduğunu ancak böyle bir hastalığının olmadığını anlattı.
''Adnan Oktar 33. derece mason''
Cumhuriyet Savcısı Serkan Akan, "Davanın sanıklarından Sercan Yalva'nın babanızın mirasını tapudan 19 kez sorguladığı görülüyor. Neden sorgulamıştır?" sorusuna sanık Babuna, "Benim muhattabım avukatlarımdır." dedi.
Üye hakim, "Masonlara dini anlattığınızı söylediniz. Masonlardan berat alınmasının sebebi dini anlatmaktan mıdır?" diye sordu.
Sanık Babuna da "Amerikalı mason localarında Müslümanlığı anlattım. Bütün üstatlar Adnan Bey'e gelir. Adnan Bey, 33. derece masondur. Loca kurma yetkisi var. Bütün dünyanın gözü önünde oldu, Kur'an-ı Kerim'i locaya koydurttuk." dedi.
Sanık Adnan Oktar'ın avukatı da söz alarak "Masonluk İçişleri Bakanlığına bağlı resmi bir dernektir." dedi.
Babuna'nın savunmasını tamamlamasından sonra duruşmaya öğle arası verildi.
Mağdur ve müştekilerin yanı sıra 23 tanık ve etkin pişmanlıktan yararlanan 25 kişinin beyanlarına yer verilen iddianamede, suç örgütünün kurucu ve yöneticisi olan sanık Adnan Oktar elebaşılığındaki silahlı suç örgütünün biri firari 13 yöneticisi bulunduğu anlatılıyor.
İddianamede, sanıklar hakkında istenen cezalar şöyle:
"Siyasal veya askeri casusluk suçuna teşebbüs etme, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme, cinsel istismar, cinsel saldırı, 6136 Sayılı Kanun'a muhalefet, eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi, şantaj, eziyet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama, hakaret, 3628 Sayılı mal varlığı bildiriminde bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'na muhalefet, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, dolandırıcılık, tehdit, kişisel verilerin kaydedilmesi, kasten öldürmeye teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme, 5607 sayılı Kaçakçılık Kanunu'na muhalefet, resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek, resmi belgede sahtecilik ve suçluyu kayırmak."
İddianamede, örgüt elebaşısı Adnan Oktar hakkında ise ''devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme'', ''suç işlemek amacıyla örgüt kurma-yönetme'', ''terör örgütüne (FETÖ) üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek'', ''kasten öldürmeye teşebbüs'', ''5607 sayılı Kaçakçılık Kanununa muhalefet'', ''resmi belgeyi yok etmek'', ''resmi belgede sahtecilik'', ''nitelikli cinsel saldırı'', ''çocuğun nitelikli cinsel istismarı'', ''6136 Sayılı Kanun'a muhalefet'', ''eğitim öğretim hakkının engellenmesi'', ''eziyet etme'', ''şantaj'', ''cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma'', ''suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama'', ''dolandırıcılık'', ''3628 sayılı Kanun'a muhalefet'', ''hakaret'', ''tehdit'', ''hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek'', ''suçluyu kayırma'' ve ''kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması'' suçlarından toplam 420 yıldan 871 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede, 11 müşteki-sanık hakkında ise sadece ''suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma'' suçundan ayrı ayrı 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Diğer sanıkların ise benzer suçlardan hapis cezalarına çarptırılmaları isteniyor.