Türkiye uzmanı, Alman tarihçi ve gazeteci Dr. Nick Brauns ile Gülen örgütünün Almanya'daki faaliyetleri ve Federal Almanya hükümeti ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Almanya merkezli Artı Gerçek'te yer alan haberde Süheyla Kaplan'a konuşan Dr. Nick Brauns, ,"Ya Alman devleti ile Gülen cemaati arasındaki işbirliği sadece gizli servis düzeyinde gerçekleşiyor. Ya da federal hükümet, Türk hükümetiyle sorun yaşamamak için Gülen cemaati ile işbirliğini ifşa etmek istemiyor" dedi.
haberde, Gülen örgütünün içinde bulunduğu cami, kilise ve sinagogu içinde barındıran 'House of One' (Birlik Evi) adlı proje 2020 yılında hayata geçeceği belirtildi. Geçtiğimiz hafta Berlin'de cami, kilise ve sinagogu aynı çatı altında toplayan 'House of One - Bir Ev' adlı projenin hizmete girdiği kaydedildi.
ALMAN MEDYASINA GÖRE FETÖ MAĞDURMUŞ!
Dr. Nick Brauns, 'House of One' projesinin girişimcileri Sankt Petri / Sankt Marien'in Protestan Kilisesi, Berlin Yahudi Topluluğu ve Potsdam'daki Abraham Geiger Eğitim Koleji olduğunu Müslüman tarafını ise Berlin'deki Gülen örgütü yanlısı "Berlin Kültürlerarası Diyalog Derneği' temsil ettiğini belirtti. Bu derneğin internet sayfasında, "İlham veren Müslüman alimler Fethullah Gülen'in öğretilerine ve değerlerine geri dönen, ağırlıklı olarak Türk göç tarihine sahip Alman Müslümanlar tarafından kurulmuştur' ifadeleri yer aldığını kaydeden Dr. Brauns, şunları söyledi:
"'Forum Diyaloğu' adlı oluşum hatırlanacağı üzere Gülen hareketinin yarı resmi bir oluşumu olarak ortaya çıkmıştı… Bazı Alman ana medyasında Gülen cemaati, AKP iktidarı tarafından kitlesel anlamda baskıya uğrayan mağdur kesim olarak temsili bir rol oynadı. İşte böyle bir ortam Gülen cemaati yanlıları için önemli bir fırsat olarak görüldü ve ortak 'House of One' projesine dahil olmayı uygun gördüler. Diyaloğa hazır olduklarını ifade ederek, cemaatin açık bir Müslüman topluluğu olduğunu öngörerek, kamuoyuna olumlu bir imaj sunmak istediler. Berlin'de üç dini bir çatı altında toplamayı amaçlayan (kilise, sinagog, cami) projenin başlarında yer alan Gülen yanlısı imam Kadir Sancı, projenin açılış töreninde yaptığı konuşmasında, bu proje ile karşılıklı diyaloğun sağlanmasını temenni ettiğini ve 'Işığın evi' olması gerektiğini bildirdi. Bu söylem Gülen tarikatı içi bir nevi Işık Evi anlamına geldiğinin kodlarını vermektedir ki, Gülen hareketinin kökeni de Nurculuk tarikatının kurucusu 'Işığın izleyicileri'ne dayanmaktadır. Gülen cemaati de bu projeyi bu anlamda kendi projelerine yakın görmektedir."
ÖRGÜT ALMAN İSTİHBARATI İLE ÇALIŞIYOR
Nick Brauns, 'House "Federal hükümet bugünkü Gülen cemaatini nasıl görüyor?" sorusuna ise şu cevabı verdi: "Alman dış istihbarat teşkilatı Federal Haberalma Servisi'nin (BND) Başkanı Bruno Kahl, Türkiye'deki darbe girişiminden Gülen yapılanmasının sorumlu olduğundan şüphe ettiğini bildirmişti. Yine aynı şekilde Kahl, Gülen yapılanmasını dini ve seküler eğitim için bir araya gelmiş sivil bir oluşum olarak değerlendirmişti. İstihbarat Temsilcisi'nin bu değerlendirmesi, açıkça kamuoyunu manipüle etmeye yöneliktir. Alman hükümetince desteklenen ve hükümete siyasi danışmanlık eden SWP tarafından yayınlanan bir bültende, Gülen tarikatının siyasi bir proje olduğu Alman istihbarat Şefi'nin de gözünden kaçmış olmalı! 2018 yılında 'Der Spigel' dergisi, Ankara'daki Alman Büyükelçiliği'nin iç gizli raporunu ele geçirmişti, bu raporda 'Gülen tarikatının Türkiye'de devlet kurumlarına yönelik kitlesel anlamda sızma' planı yürüttüğü bilgisi yer alıyordu. Raporda Gülen cemaatinin, hiyerarşik bir biçimde mafya tipi örgütlendiğine de yer verilmişti. Federal Sol Parti Milletvekili Ulla Jelpke, geçen yıl Federal Hükümet ile Gülen hareketi içindeki dernekler arasında, hala ortak projelerin olup olmadığı konusunda hükümetin yanıtlaması istemiyle soru önergesi hazırladı. Federal Hükümet, istihbarat servislerinin gizlilik prensipleri ve ortak çıkarlarını tehlikeye atacağı gerekçesiyle soru önergesine cevap vermemeyi tercih etti. Başka bir ifadeyle ise, ya Alman devleti ile Gülen cemaati arasındaki işbirliği sadece gizli servis düzeyinde gerçekleşiyor. Ya da federal hükümet, Türk hükümetiyle sorun yaşamamak için Gülen cemaati ile işbirliğini ifşa etmek istemiyor."
ALMANYA FETÖ'NÜN YENİ MERKEZİ OLMUŞ!
Nick Brauns, "Gülen cemaatinin bugün Federal Almanya'daki rolü nedir?" sorusuna karşı ise şunları söyledi: "Almanya bugün Gülen hareketinin yeni merkezidir. Türkiye'den Gülen cemaatinin önemli kadroları buraya kaçtı. Uzun süredir kurulmuş olan ağları sayesinde Gülen cemaati yanlıları, 'mağdur' olan sempatizanlarını güvenlik altına alıyor ve kendilerine burada yerleşmeleri için yardım ediyor. Resmi Dairelerin sığınma istatistiki bilgilerine göre, artık Kürtlerden daha fazla Türk kökenli Almanya'ya kaçmaktadır. Bu da Türkler arasında yoğunlukla akademisyen sayısının bulunduğunu gösteriyor. Aynı zamanda, Türk mültecilerin sığınma başvurularını kabul oranı, Kürtlerden daha yüksektir. Özellikle Alman ekonomisine de fayda sağlayabilen iyi eğitimli Gülencilerin, Almanya'da sığınma hakkı elde ettiği görülüyor."