İddianamede, Birol Erdem'in örgüt faaliyetlerinin belli bir disiplin içinde istikrarlı bir şekilde devamı için, diğer örgüt yöneticileriyle birlikte fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek hiyerarşik yapıya dahil olduğu iddia edildi. Birol Erdem'in, örgüt içerisindeki konumu ve örgütün silah olarak kullandığı yargı yapılanmasının en üstünde yer aldığına dikkat çekilen iddianamede, "Mahrem sınıf olan HSYK üyeliği ve 2. Daire üyeliği sıfatları ile Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimliği, Daire Başkanlığı, Personel Genel Müdür Yardımcılığı, Personel Genel Müdürlüğü sıfat ve unvanları itibari ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yargı içerisindeki hiyerarşik yapılanmasında örgüt içi konumu, temadi eden örgütsel ve etkin nitelikteki faaliyetlerinin dikkate alınmalıdır" denildi.
Erdem'in sıkı bir disiplinle, örgütün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği belirtilen iddianamede, "Haiz olduğu görev ve sorumluluk alanlarıyla emir ve talimat verme noktasındaki yetkileri gözetildiğinde, FETÖ/PDY'nin hücre yapılanmasında, HSYK kurumu içerisinde özel göreve haiz yönetici sıfatında olduğu sonucuna ulaşılmıştır" denildi.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası "Örgütün yargı içerisindeki faaliyetleri ile ilgili beyanda bulunacağım" diyerek, 2 Aralık 2016 tarihinde ifade veren Birol Erdem'in, samimi olup olmadığı, etkin pişmanlık hükümlerinden hangi fıkranın uygulanıp uygulanmayacağı mahkemenin takdirine bırakıldı. Yargıtay Başsavcılığı, yapılacak yargılama sonucunda ortaya çıkacak delillere göre karar verilmesi gerektiğini de iddianamede belirtti.
'FETÖ'YÜ YARGIDAN TEMİZLEYEN TASARILARI BİROL ERDEM HAZIRLADI'
İddianamede Erdem'in lehine ifadeler de yer aldı. Eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yargıtay Üyesi Harun Kodalak tanık olarak yer aldı. Kodalak, Erdem'in 15 Temmuz sonrası kendi isteğiyle ifadesini aldıklarını, bu örgütle 17/25 sürecinden dahi önce, 7 Şubat 2012 MİT krizinden itibaren açık, net ve keskin bir şekilde mücadeleye başladığını belirttiğini söyledi. Kodalak bu konuda somut bilgiye de sahip olduğunu ifade ederek, şunları anlattı:
"2013 yılı bahar ve yaz ayları itibariyle zamanın Adalet Bakanlığı Müsteşarı olan Birol Erdem'in FETÖ'cü örgütlenmeyi kurumlardan temizlemek amacıyla Yargıtay, Danıştay, Akademi ve HSYK Kanun Tasarılarını hazırladığına şahidim. Bu tasarılar 17/25 süreci yaşanınca hızla meclise sevk edilerek hatırladığım kadarıyla 2014'ün Şubat ayında yasalaşmıştır. Tabi ki bu dönemde yapılan tasarruf üzerine Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem görevden alınmıştı, yerine Kenan İpek atanmıştı. Kenan İpek, müsteşar olur olmaz yaşanan 17/25 süreci sebebiyle Birol Erdem'in ekibiyle hazırladığı bu tasarıları hazır şekilde önünde bulup hızla yasalaşmasını sağlamıştır."
'FETÖ'YE KARŞI YARGIDA BİRLİK 2013'TE BİROL ERDEM TARAFINDAN BAŞLATILDI'
Kodalak yargıdaki FETÖ'cü yapılanmaya karşı oluşturulan, 'Yargıda Birlik Platgormu'nu ilk olarak başlatan kişinin Birol Erdem olduğunu ifade ederek, "2013 yılı Eylül ayı içinde Bakanlıktan beni aradılar. Gittiğimde Müsteşar Birol Bey başkanlığında, hatırladığım kadarıyla o zamanlar Bakanlığın üst düzey birim amirleri ve yardımcıları toplanmışlardı. Bu isimlerin hepsi bugün yukarıda belirttiğim gibi halen Yargıtay, Danıştay, HSK Üyesi ve üst düzey bürokrat olarak görevlerine devam ediyorlar. Konunun benim yaz aylarında Birol Bey'e bahsettiğim 2014 seçimleri olduğunu söylediler. Sonradan platforma ve derneğe dönüşen Yargıda Birlik Hareketi, ilk olarak bu toplantıyla başlamıştır. Bu toplantıda alınan ilk karar, her hafta Salı günleri Hakimevi'nde bir araya gelmek şeklinde oldu. Bundan sonra 17/25 sürecine kadar Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık'ın ilk haftasında hemen hemen her Salı günü Hakimevi'nde toplanıldı. Yargıda Birlik Hareketi'nin ilk nüvesi bu isimlerden meydana gelmiştir. Bu hareketi ilk başlatan kişi, zamanın Müsteşarı Birol Erdem'dir. Bu hususu aynı zamanda tarihe not düşmek adına belirtmek isterim" dedi.
'FETÖ'CÜLERE 'MİLLET SİZİ TARİHE GÖMECEK' DEDİ'
Danıştay Üyesi Rasim Aytin iddianamede yer alan ifadesinde, Birol Erdem'le ilgili tanıklıklarını şöyle anlattı:
"Adli Kolluk Yönetmeliği çıkartılınca HSYK üyelerinin bir kısmı yönetmeliğe karşı bir bildiri yayınlanması hususunu gündeme getirdiler. Birol Erdem içeride HSYK'nın bu bildiriyi yayınlamasının çok yanlış olduğunu dile getirerek, bilhassa da FETÖ'cüleri işaret ederek "..millet sizi tarihe gömecek.." sözünü de söylediğini hatırlıyorum. Birol Erdem muhalefetini açıkladı. İsmail Aydın, Halil Koç, Ahmet Karayiğit ve ben farklı gerekçelerle de olsa bu bildiriye muhalif kaldık ve bu şekilde çıktı...Birol Erdem, Turan Çolakkadı'yı (dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı) arayarak kendisinin de Muammer Akkaş'a karşı bir basın açıklaması yapmasının uygun olacağını söyledi."
İLK YARGILAMA DURDURULDU
Birol Erdem hakkında daha önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2017 yılında örgüt yöneticiliği suçlamasıyla dava açıldı. Erdem'in, 'Devlet yargısına alternatif olarak faaliyet gösteren FETÖ/PDY yargı yapılanması içerisinde bilerek ve isteyerek yer aldığı, 14 yıl boyunca değişen siyasi partilere ve eğilimlere rağmen örgütün temel hareket tarzına uygun olarak o dönemin siyasal eğilimiyle ters düşmeyecek şekilde hareket edip gizlenerek örgütsel bağlılığını devam ettirdiği, örgüt adına gizli ve örtülü faaliyet yürüttüğü iddia edildi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Erdem'in, 'yüksek yargı mensubu olması' nedeniyle yargılamayı durdurarak, dosyayı Yargıtay'a gönderdi. Yargıtay Başsavcılığı, tutuksuz sanık Birol Erdem hakkında yeniden iddianame düzenleyerek, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'ne, 'silahlı terör örgütü yöneticisi olmak' suçundan dava açtı.