Dönemin Kayseri Valisi Mevlüt Bilici'ye 'Yazıcıoğlu yaşıyor, ayağı kırık' bilgi notunu göndererek arama çalışmalarını sekteye uğrattığı iddiasıyla görevi kötüye kullanmak suçundan yargılanan Dursun Özmen, sağlık sorunları nedeniyle bugün görülen 18'inci duruşmaya katılmadı. Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu ve Yazıcıoğlu'yla birlikte hayatını kaybedenlerin ailelerinin ve yakınlarının katıldığı duruşmaya o dönem Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görev yapan ve FETÖ soruşturması nedeniyle açığa alınan polis memuru İsmail Kaya da katıldı.
'AMİRİM BU İFADELER İNSANI İPE GÖTÜRÜR, GÖNDERMEYELİM'
Kendisinin idari büroda memur olarak görev yaptığını ancak bilgi notu hazırlamak gibi bir görevi olmadığını belirten İsmail Kaya, o gün Sezgin Bozkurt'un nöbetçi olduğunu söyledi. Tüm bilgi notlarını Dursun Özmen'in sezgin Bozkurt'a yazdırdığını öne süren Kaya, "Ben tam olarak ne yazdığını bilmiyorum ama televizyona bakarak bir şeyler yazdırıyordu. Ben sadece gerekli yerlere iletmiştim. Bu talimatı Dursun Özmen'den aldım. Sezgin, sanık Dursun Özmen'e 'Amirim bu ifadeler insanı ipe götürür, göndermeyelim' şeklinde beyanda bulunmuştu. Ben de olay yerinin jandarma bölgesine ait olduğunu bizim sorumluluk alanında olmadığını belirttim ancak Dursun Özmen 'Siz bilmiyorsunuz kardeşim' demişti. Ben bilgi notlarını nereye göndereceğimi sordum. 81 ile bilgi notunu göndermemi istedi. Tüm bilgi notlarını bütün illere çekmiştim. Dursun Özmen bilgi notunu gönderdiğine ilişkin sürekli şahsi telefonda konuşuyordu ama kimle konuştuğunu bilmiyorum. Ben bu 81 ile bilgi notunu gönderdim ancak Kayseri iline yaklaşık 15 dakika sonra gittiği görülmüştü" diye konuştu.
'MEHMET KARATEKİN BU BİLGİ NOTLARINI ÇEKTİĞİM HARD DİSKİ ALDI, DAHA SONRA NE YAPTI BİLMİYORUM'
Olay günü Kayseri'den herhangi bir iletişime geçmediğini ifade eden Kaya, şöyle devam etti:
"Hatta Ali Kırcılı Göksun'da, emniyette o sırada devre arkadaşı ile görüşüyordu. Dursun Özmen'e Göksun Devlet Hastanesi'nde herhangi bir hazırlık olmadığını isterse devre arkadaşı ile görüştüreceğini söyledi. Bizim bu uyarılarımıza ve Ali Kırcılı'nın uyarısına rağmen bilgi notunu çekmemi istedi. Bilgi formu hazırlamadım çünkü bilgi formu şeklinde yazışma yoktur. Ben soruşturma aşamasında bilgi notunu Dursun Özmen'in talimatı ile hazırladığımı söylemiştim bu doğru değildir. O tarihte Dursun Özmen 'Sezgin'le beni uğraştırma, Sezgin aksi biridir bilgi notunu sen hazırladığını söyle zaten ben de bu şekilde beyanda bulunacağım' dedi. Şube Müdürü Mehmet Karatekin ise 'Sıkıntı olabilir 81 ile bilgi notu gönderdiğini söyleme' şeklinde beni yönlendirdi. Hatta sonrasında Mehmet Karatekin bu bilgi notlarını çektiğim hard diski aldı bu hard diski daha sonra ne yaptı bilmiyorum."
'ALİ SÜLLÜ'NÜN OLAY GÜNÜ NEDEN ÇAĞRILMADIĞINI ŞİMDİ DAHA İYİ ANLIYORUM'
O tarihlerde FETÖ'nün sohbetlerine gittiğini ancak Sezgin Bozkurt'un gitmediğini ileri süren İsmail Kaya, "Bu arada şu an Ankara İstihbarat Şube Müdürü olan Ali Süllü o dönem büro amiriydi ancak mobinge tabi tutuluyordu. Olay günü onun çağrılması gerekirdi ancak çağrılmamıştı. Kendisi FETÖ'cü değildi, sohbetlere gelmezdi. Ben sonradan düşündüğümde onun olay günü neden çağırılmadığını şimdi daha iyi anlıyorum" dedi.
'MUHSİN YAZICIOĞLU İLE HELİKOPTERDEKİ DİĞER KİŞİLERİN CEP TELEFONLARINDAN TESPİT YAPILMIŞTI'
İfadesinde kestirme tabiri kullanan İsmail Kaya, avukatların kestirmeden kastının ne olduğunun sorulması üzerine şunları söyledi:
"Kestirme tabiri, rahmetlinin telefonundan alınan sinyalin nereden geldiğine yönelik en kısa yoludur. İlyas Uçar bana daha sonra olay yerinin 1.5 kilometre kadar yakının tespit edildiğini, buna rağmen tam yerinin neden bulunamadığına anlam veremediğini söyledi. Muhsin Yazıcıoğlu ile helikopterdeki diğer kişilerin cep telefonlarından tespit yapılmıştı."
MAHKEME, EMNİYETTEN TELEFON SORGULAMA KAYITLARINI İSTEDİ
İsmail Kaya'nın dinlenmesinin ardından mahkeme, olayla ilgili kestirme işlemi için yapılan telefon sorgulama kayıtlarının (İDEA Sistemi) temini içim Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürlüğü ile Emniyet Genel Müdürlüğü'ne müzekkere yazılmasına karar verip davayı 9 Nisan 2020'ye erteledi.