İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya tutuklu bulundukları cezaevinden getirilen Mustafa Erdem ve Yusuf Karabina ile avukatları katıldı.
Haklarında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ''Silahlı terör örgütü yöneticiliği yapmak'' ve ''Uluslararası casusluk'' suçlarından hazırlanan iddianameden haberdar olduklarını belirten sanıklar Mustafa Erdem ve Yusuf Karabina savunmalarını yaptı.
Sanık Mustafa Erdem FETÖ'nün okullarında çalışması iddialarına yönelik ''Ben bu okullarda sadece ailemi geçindirmek için görev yaptım, bunun dışında görevim olmadı, suçlamaları kabul etmiyorum.'' ifadelerini kullandı.
Kendisine yönelik örgütün bankasına talimatla para yatırdığını reddeden Erdem, "İhtiyaçlarım için bu hesabı kullandım, emir ve yönlendirmelerle değil, böyle bir şeyin suç olduğunu bilseydim yapmazdım, talimatla para yatırmadım.'' şeklinde savunma yaptı.
Örgütün şifreli haberleşme ağı Bylock kullanıcısı olmadığını, FETÖ soruşturmasında şüpheli sıfatıyla beyanı alınan K.A'nın kendisi ile ilgili örgütün Kosova'daki "abisi/imamı" olarak görev yaptığı beyanlarını kabul etmediğini ve ülkesi adına casusluk yapmadığını öne süren Erdem, öğretmenlik ve müdürlük dışında bir unvanın olmadığını iddia etti.
Mustafa Erdem'in savunmasının ardından sanık avukatı Özgür Deniz Özsatıcı'nın iddianamenin iadesini istemesinin ardından, Mahkeme Başkanı Mahmut Başbuğ ile avukat arasında tartışma yaşandı.
Avukat Özsatıcı'nın, "Müvekkilimin gözlerinin bağlanarak getirilmesi suç." ifadelerini kullanması üzerine Mahkeme Başkanı Başbuğ, "O zaman Abdullah Öcalan'ı da bıraksınlar." dedi.
Savunmasını yapan sanık Yusuf Karabina da hakkındaki suçlamaları reddederek, "23 yıldır yurt dışında çalışıyorum. Oraya kaçarak gitmedim, kanunsuz ve tutuklama gerektirecek bir iş yapmadım, T.C. kimlik numaramı gururla taşıyorum. Çalıştığım kurumda sıradan bir öğretmenim. Bylock kullanmadım. İnternet paylaşımını bazı arkadaşlara açtım. Olmuşsa o zaman olabilir." iddialarını dile getirdi.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in Kosova'dan yurda getirilen FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yöneticisi şüphelilerini sahiplendiği konuşması için sanık Karabina, ''Açıklamaları beni bağlamaz. Uluslararası casusluk suçlamalarına yönelik savunma dahi yapmak istemiyorum. Suçlamayı akıl dışı buluyorum. Ben suçsuzum, hiçbir suça bulaşmadım, karar ne olursa olsun devletimin yanında kalacağım." ifadelerini kullanarak tahliyesini talep etti.
Savunmaların ardından söz alan Cumhuriyet savcısı, sanık Mustafa Erdem ve Yusuf Karabina'nın tutukluluğuna devamın edilmesini talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Mustafa Erdem'in ''Uluslararası Casusluk'' suçundan tahliyesine, diğer suçlardan tutukluluk halinin devamına karar verdi. Sanık Yusuf Karabina'nın da tutukluluğuna devam kararı veren mahkeme heyeti, eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
İddianamede, tutuklu sanıklar Mustafa Erdem ve Yusuf Karabina hakkında ''Silahlı terör örgütü yöneticiliği yapmak'' ve ''Uluslararası Casusluk'' suçlarından ayrı ayrı 16 yıl 6 aydan, 28 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor.
FETÖ'nün yapısı eylemleri ve örgütün yurt dışı yapılanmasının anlatıldığı iddianamede, silahlı terör örgütünün Güney Amerika ( Brezilya, Arjantin ), Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarındaki bazı ülkelerde okul, şirket ve kurum/kuruluşunun bulunduğu bildirildi.
İddianamede, FETÖ'nün bu okul, şirket, kurum ve kuruluşlar vasıtasıyla örgütsel faaliyetlerde bulunduğunun tespit edilmesinin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca örgütün tüm yurt dışı okul yapılanması ve müzahir dernekleriyle ilgili soruşturma emrinin verildiği anımsatıldı.
İddianamede, ''Her ne kadar örgüt tarafından yurt dışında eğitim-öğretim faaliyeti yürütüldüğü algısı ulusal ve uluslararası kamuoyuna verilmeye çalışılsa da asıl amacın; eğitim öğretim faaliyeti görünümü altında o ülkelerin güvenlik ve istihbari bilgilerini temin edip iş birliği yaptığı ülke ve devletlere aktararak uluslararası casusluk suçu olduğu anlaşılmaktadır.'' denildi.
RUS İSTİHBARATI: "FETÖ'NÜN OKULLARINDA ÇALIŞANLAR AJAN"
Rusya Federal Güvenlik Servisi'nin (FSB), FETÖ okullarında çalışan öğretmenlerin ABD ve İngiltere adına ajanlık yaptığı ve bazı Türk Cumhuriyetlerinde darbe girişimlerine katıldığını tespit etmesi üzerine Rusya'nın bu yapıya ait okulları kapatarak, öğretmenleri sınır dışı ettiği hatırlatılan iddianamede, FETÖ/PDY terör örgütünün Rusya'daki temsilcisi Tolerans Vakfı Başkanı Mustafa Kemal Şirin'in de ülkeye girişinin yasaklandığı anımsatıldı.
İddianamede FETÖ'nün, yurt dışında sözde eğitim öğretim kurumları vasıtasıyla oluşturduğu bu istismarcı algıyla faaliyette bulunduğu birçok ülkenin yönetimlerinden destek gördüğü ve bu alanda rahatlıkla lobi oluşturduğu vurgulandı.
- ByLock yazışmaları ele verdi
Sanık Mustafa Erdem'in de Gülistan Eğitim Kurumları'nda müdürlük yaparak örgütsel faaliyet yürüttüğü belirtilen iddianamede, sanığın Bank Asya mevduatını örgütün talimatının ardından artırdığı, aynı zamanda ByLock ve Falcon kullanıcısı olduğu kaydedildi.
İddianamede, sanık Erdem'e ait ByLock mesajları incelendiğinde ise örgütsel konu ve içeriklerle Kosova'daki okul yapılanmasına dair birçok yazışmanın mevcut olduğu vurgulandı.
Sanık hakkında yapılan açık kaynak araştırmasında ise Türkiye'de, örgütün Kosova yapılanması ve Gülistan Eğitim Kurumları aleyhine yapılan bir haberle ilgili olarak Mustafa Erdem adına yapılan ihtarname ile bu haberlerle ilgili tekzip yayınlanmasının talep edildiğinin belirlendiği anlatılan iddianamede, FETÖ soruşturmasında şüpheli sıfatıyla beyanı alınan K.A'nın ifadesinde, sanık Erdem'i teşhis ederek 2013 yılı sonrasında örgütün Kosova'daki "abisi/imamı" olarak görev yaptığını söylediği belirtildi.
Sanık Yusuf Karabina hakkında da Gülistan Eğitim Kurumları bünyesinde faaliyet gösteren Mehmet Akif Kolejinde müdürlük yaparak örgütsel faaliyet yürüttüğü bildirilen iddianamede, sanığın ByLock kullanıcısı olduğu ve terör örgütünün Kosova'daki faaliyetlerine yönelik birçok yazışmanın da telefonunda yer aldığı belirtildi.
FETÖ soruşturmasında ifadesi alınan K.A'nın beyanında, Karabina'nın terör örgütünün Kosova'daki muhasebesinden sorumlu olduğunu söylediği aktarılan iddianamede, sanığın telefonunda örgüte müzahir olduğu gerekçesiyle kapatılan kurum veya kuruluşların telefon aplikasyonlarını kullandığının tespit edildiği vurgulandı.