23 Haziran seçimlerinin üzerinden yaklaşık 3 ay geçti. "Kaybedecek bir saniyemiz bile yok" sloganı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan CHP adayı Ekrem İmamoğlu, önce üst üste kullandığı izinlerle gündeme geldi. Daha sonra öğrencilerin eğitimi ile ilgilenen vakıflar ve gönüllü kuruluşlara verdiği desteği kestiğini açıklayan İmamoğlu, son olarak belediyenin hizmet araçlarını Yenikapı Meydanı'na taşıyarak yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Son olarak "namus sözü" verdiği işçileri bir SMS ile işlerine son vererek büyük tepki topladı. İBB meclisinde hararetli tartışmalara neden olan bu icraatları en çok eleştirenlerin başında, AK Parti Grup Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı Teyfik Göksu geliyor. Seçim sürecinde de görüşlerine başvurduğumuz Teyfik Göksu ile ikinci kez biraraya geldik.
HENÜZ İSTANBUL'LA İLGİLENEMEDİ!
-Seçim sürecinde herkesi kucaklayacağını vadeden bir Ekrem İmamoğlu vardı. Seçimden sonra nasıl bir İmamoğlu ile karşılaştınız?
Seçimlerin üzerinden yaklaşık 3 ay geçti. Bu üç aylık süreçte gördüğümüz şey şudur ki, İBB başkanı gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemiştir. Bundan sonra gelecek düğmelerin doğru iliklenmeyeceği yönündeki kaygılarımız artırmıştır. İBB Başkanı'nın ilk üç aylık durumu, dikiz aynasıyla yol almaya çalışan şoföre benzemektedir. Önüne değil daima arkasına bakan bir sürücünün kaza yapması kaçınılmazdır. İBB Başkanı'nda anlaşılmaz bir panik havası var. Ne yapacağı ve nereden başlayacağı konusunda kafasının karışık olduğu izlenimi vermektedir. Seçimden önce "çok çalışacağız, çok işimiz var" dedi. 3 aydır suni gündemlerle İstanbulluyu oyaladı ve Yenikapı başta olmak üzere çeşitli tiyatro işleriyle uğraştı. Bizi esas ürküten şey, İstanbul henüz İBB Başkanı'nın gündemine girmemiştir.
İMAMOĞLU YÖNETİMİNİN İLK İCRAATI ZAM YAĞMURU OLDU!
Elbette şaşırdık. "İstanbul'da hayatı kolaylaştıracağız dediler, hayatı ucuzlatacağız" dediler. Hatta hızlarını alamadılar ,ekmeği suyu ve sütü bedava yapacağız dediler. İstanbullular bu sözlere inandı ve oy verdi. Peki ne oldu? Halka ilk icraatı zam yağmuru oldu. Ekmeğe zam yaptılar. İlkokul öğrencilerine bedava yapacağız dedikleri servis ücretlerine zam yaptılar. Taksiye zam yaptılar. Minibüslere zam yaptılar. Arabalı vapurlara zam yaptılar. Gençlerin ve çocukların bindiği bisikletlere bile zam yaptılar. Seçimlerde "bedava su dağıtacağım" dediler. Hamidiye damacana suya zam yaptılar. 'Mahalle mutfakları' kurup ucuz yemek satışı yapacağız dediler. İstanbulluların Sosyal Tesisler'de yediği yemeklere zam yaptılar. İspark'a zam yaptılar, yanlış oldu şimdilik yapmıyoruz ileride yapmayı planlıyoruz dediler. Bir de üstelik zam kelimesinin yerine dilimize yeni bir kavram kazandırdılar. Zam değil, finansal düzenleme diyerek İstanbullu hemşerilerimizin aklıyla alay ettiler.
Daha da acı olan nedir biliyor musunuz? Hem seyahat ve tatillerinin hem işçi kıyımının hem de bu zam yağmurunun gündemden düşmesi için ve unutulması için Yenikapı'da ellerine yüzlerine bulaştırdıkları bir tiyatro sahneye koydular.
YENİKAPI'DA İMAMOĞLU TİYATROSU ÇÖKTÜ
-Yenikapı'da tam olarak ne oldu?
Bakınız peşinen söylemem gerekir ki; bu konuda da İstanbulluya doğruları söylemediler. Sayın Başkan adaylığı döneminde "643 yöneticiye 1717 makam aracı tahsis etmişler, ben bunları seçimden sonra Yenikapı'da sergileyeceğim" demişti. Bu söylenen yalan tutmayınca birdenbire "Makam" aracı dedikleri araçların ismini "İhtiyaç Fazlası Araçlar" olarak değiştirdiler. Seçimden sonra 1717 tane ihtiyaç fazlası aracı da bulamayınca yapacakları şovu ertelediler. Gecikmeyi soranlara araçları arıyoruz diye komik bir cevap verdiler. Erteleme gecikince AK Parti tarafından İstanbul'a armağan edilen ve İstanbul'un en büyük meydanı olan Yenikapı'da geçtiğimiz günlerde alelacele bir tiyatro oynamaya karar verdiler. Aslında şov konusunda epey mahir olan Sayın başkan maalesef Yenikapı Tiyatrosu'nda başarısız olarak dağ fare doğurdu dedirtti.
EVDE BAKIM ARAÇLARINI GETİRDİLER
-Peki Yenikapı'da gördüğümüz binlerce araç nereden geldi?
Bu araçları Yenikapı'ya toplamak için tüm birimlere emir tadında talimat verdiler. Her birimden belli sayıda araç Yenikapı'ya getirilecek dediler. İstanbullulara yapılan hizmetleri engellediler. Mesela o gün evde bakım hizmeti alan binlerce aileye hizmet götürmediler. Mesela o gün sosyal yardım için İBB aracını bekleyen yoksul aileleri ekmeğinden ettiler. Kamyon, kamyonet, saha keşif aracı, zabıta araçları, ilaçlama araçları, hizmet araçları, evde bakım araçları ne varsa bir şov uğruna Yenikapı'ya doldurdular. Ne trajikomiktir ki; bir gece sonra bazı araçların "yanlışlıkla" oraya getirildiğini görüp yüze yakın aracı geri çektiler. Bu yapılanların hepsi bir tiyatronun dekor çalışmalarından ibaretti. Geldiğimiz noktada gördük ki; Yenikapı şovu, İstanbul'da oynanmak istenen oyunun perdesini düşürmüştür.
NAMUS SÖZÜNÜZE NE OLDU?
-Yenikapı tartışması bitmeden işten çıkarılan işçiler konusu gündeme geldi. Bunlar iddia edildiği gibi trol ve bankamatik işçiler miydi?
Seçim öncesi hem CHP Genel Başkanı'nın hem de İBB Başkanı'nın sözü vardır. Her ikisi de işçilerin ekmeğiyle oynamayacağız dediler. Ancak sözlerinde durmadılar. Şimdi seçim öncesi verilen bu sözlere inanan ve şu anda aldatılmışlık duygusu yaşayan tüm İstanbullular adına soruyorum. Son günlerde işinden, aşından, emeğinden edilen binlerce kişiyi neden işten çıkardılar? Onbinlerce Belediye çalışanına verilen garanti ve namus sözüne ne oldu?
İBB'de işçilerin direnişi 19. gününde!
BANKAMATİK VE TROL DİYEREK EMEKÇİLERİ RENCİDE ETTİLER
-O işçiler neden çıkarıldı peki?
Bakın, İşten çıkarılan bu işçilerimizle ilgili hem onları ekmeğinden edip, hem de onlara iftira atarak onları rencide ettiler. Güneşin alnında ya da soğuk kış günlerinde, İstanbul caddelerinde makbuz keserek ekmeğini çıkaran bir kişiye 'Bankamatik memuru' denir mi? Gece gündüz mesai mefhumu düşünmeden ve üstelik yıllardır bu kurumda çalışan bir emekçiye ''TROL'' demek insafsızlıktır. Hiçbir hukuki dayanağı olmadan, kısa mesaj göndererek bir emekçinin işine son vermek, Sosyal Demokrasi anlayışlarının kaçıncı maddesinde yazıyor? Çıkardıkları işçiler arasında yıllardır İBB de çalışan yüzlerce işçi olduğu gerçeğini neden saklıyorlar? Bu güne kadar yapılan bu haksız çıkarmalar karşısında her daim Ak Parti grubu olarak karşılarında olacak ve işçilerimizin de her daim yanlarında olacağız.
VAKIFLARA 367 MİLYONLUK YARDIM YALANI
-Bazı vakıflara ve gönüllü kuruluşlara yapılan yardımlar da çok tartışıldı. Bu konuyu araştırabildiniz mi?
İstanbul için, gençlerimiz için, ihtiyaç sahipleri için, öğrencilerimiz için barınmadan iaşeye birçok ihtiyacını karşılayan Vakıflarla ve derneklerle ilgili asılsız itham ve iftiralarda bulundular. Bir takım kurgu rakamlar açıklayarak bu vakıf ve derneklere nakdî yardımlar yapılmış algısı oluşturmaya çalıştılar. Oysaki bu vakıf ve derneklere yapılan hiçbir nakdî yardım söz konusu değildir. Yapılan proje ortaklıkları ise çağdaş kamu yönetimi anlayışının gereğidir.
İBB YARDIMI VAKIF GELİRLERİNİN YÜZDE 1'İ BİLE DEĞİL
-367 milyonluk yardım gazete manşetlerinde yeraldı. Bu rakamlar gerçeği yansıtmıyor mu?
Bakın rakamlarla insanları aldatıyorlar. Bir örnek vereyim. 165 milyon değerinde bir binanın falanca vakfa verildiği bilgisi külliyen yalandır. Bu rakamda verilmiş bir bina yoktur. Ortak hizmet protokolleri ile yapılan işler tamamen İstanbullu gençlerin eğitimleri ile ilgilidir. Bir başka konu ise;bu vakıflar sanki komple İBB tarafından finanse edilmiş gibi bir algı oluşturmalarıdır. Bakınız İBB tarafından ortak protokoller gereği yapılan işlerde ortaya çıkan rakamlar,bu vakıfların toplam bütçeleri arasında %1 bile yer tutmamaktadır. Yaptıkları bu sözleşme iptalleri ile bu vakıf ve derneklerin hayırlı hizmetlerine engel olmaya çalışıyorlar. Oysa bu vakıf ve dernekler İBB 'den önce de vardılar.Bundan sonra da ilelebet var olmaya devam edeceklerdir.
BİNLERCE ÖĞRENCİ MAĞDUR EDİLDİ
-Vakıfları zarar vermek isterken olan yine öğrencilere olmuyor mu?
Elbette. Esasında onlar bu tavırlarıyla vakıfları değil, onlardan hizmet alan binlerce öğrenciyi ve ailelerini kendilerince cezalandırıyorlar. Aslında onların meselesi , bu vakıflardan çok, onların üstelendiği gönüllük ve hizmet anlayışları ve misyonları hakkındaki haksız yargılarıdır.
HİÇBİR PROJESİ YOK
-İstanbul bunlarla meşgul olurken elle tutulur hiçbir proje konuşmuyoruz. Sonuçta bu süreçten İstanbul zarar görmeyecek mi?
Biz bu konuda AK Parti grubu olarak en az kamuoyu kadar rahatsızız. Seçim olalı yaklaşık 3 ay oldu. İBB Başkanı bu süreçte Meclisimize İstanbul'u ve İstanbulluyu ilgilendiren tek bir konu getirmedi. Varsa yoksa algı. Biz kendisine ilk Meclisimizde bir taahhütte bulunduk. İstanbul için yapacağınız her hayırlı işin yanında olacağız dedik. Ancak bu güne kadar faydalı bir konuyla meclisimize gelmediler. Bakınız seçimden sonra İstanbullu için yapılan birkaç iyi şeyin altında Ak Parti olarak bizim imzamız vardır. Son olarak gençlerimiz için 10 GB ücretsiz internet için teklifimizi verdik.
DİYARBAKIR'DA O ANALARI NİYE ZİYARET ETMEDİ
-İBB Başkanı'nın geçtiğimiz günlerde kayyum atanan illerdeki eski belediye başkanlarına yaptığı ziyareti nasıl değerlendiriyorsunuz?
Burada esas değinilmesi gereken iki konu vardır. Bunlardan birincisi, İBB Başkanı madem toplumsal olaylara ve siyasi gelişmelere bu kadar duyarlıdır, Diyarbakır'a gitmişken neden çocukları dağa kaçırılan aileleri ziyaret edememiştir. İkincisi ise yaptığı ziyaretlerde ''16 milyon İstanbullunun selamını getirdim'' demiştir. Sayın Başkan hangi saikle ve hangi duygularla bizim adımıza 'selam' götürmüştür. Bizim terörü destekleyen ve teröre lojistik sağlayan ve böylece yıllardır bölge halkına kan kusturan bir zihniyete söyleyecek selamımız yoktur.
İSTANBUL HALKI BASİRETLİDİR
-Sizce İmamoğlu 5 yıl boyunca bu gerilim siyasetini sürdürebilir mi?
Her gün bir başka suni gündemle milletin huzuruna çıkanları uyarıyorum. İstanbul sizin suni gündemlerinize sığmayacak kadar büyük bir şehirdir. Hala bunun farkına varmamış olmalarını üzüntüyle izliyoruz. Bakınız Sayın İBB Başkanı seçim öncesi ''algı operasyonlarıyla'' dolu bir propaganda yürüttüler. Şunu asla unutmasınlar; ''Algıyla kazandığınız bu şehri, algıyla yönetemezsiniz'' İstanbul halkı basiretlidir. Kendisine yapılan hizmetleri de verilen sözleri de asla unutmaz. Biz de AK Parti Grubu olarak İstanbulluya verilen bu sözlerin yine İstanbullularla sonuna kadar takipçisi olacağız.