Adnan Oktar Suç Örgütü'ne yönelik İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nce 11 Temmuz 2018 günü operasyon düzenlenmişti. Operasyon sonucunca aralarında Adnan Oktar'ın da bulunduğu 187 şüpheli yakalanmış ve 167 şüpheli tutuklanmıştı. Örgüt üyesi 226 şüpheli hakkında hazırlanan yaklaşık 4000 sayfalık iddianame, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti.
Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü iddianamesinde, örgüt lideri Adnan Oktar ve örgüt üyelerinin "Turnike" adı verilen "cinsel işkence" ve "cinsel sömürü" sistemi, örgüt içerisinde uygulanan işkence yöntemleri, cinsel sapkınlık, taciz, röntgencilik hakkında detaylı bilgiler yer aldı.
"HER TÜRLÜ İLİŞKİNİN SAKINCASI YOK"
İddianamede, elebaşı Oktar'ın erkek örgüt üyelerine kızlarla ilişkiye girmenin haram olmadığını söylediği ve bazı mekânlarda tanıştıkları kızlarla arkadaşlık ilişkisine giren örgütün erkek üyelerinin her türlü ilişkinin dince sakıncası olmadığını kızlara telkin ederek kandırdıkları belirtildi.
İddianamede, erkek örgüt üyelerinin örgüte 'sevgili' olarak getirdiği kız arkadaşlarını dini telkin, zorlama, görüntü ve fotoğraf ile şantaj etme yöntemlerini kullanarak örgütte "Kardeş" denilen onlarca erkek örgüt üyesiyle cinsel ilişkiye zorladıkları ifade edildi.
Birlikte olduğu erkek sayısı arttıkça kişiliğinden ve karakterinden uzaklaşarak maddi manevi yok edilme safhasına gelen örgüt üyesi kadınların Adnan Oktar'a hazır hale getirildiği ve böylece örgüt liderinin cinsel tacizlerine karşı koyması engellendiği iddianamede anlatıldı.
İşte Adnan Oktar suç örgütünün çirkin yüzü!
"BANA İTAAT ETMELERİ İÇİN BU ŞART" DİYEREK KANDIRMIŞ
İddianame kapsamında ifade veren itirafçı B.B., örgüt elebaşı Adnan Oktar'ın Turnike sistemini neden yaptığını ve örgüt üyelerini nasıl kandırdığını şöyle anlattı: "Adnan Oktar, 'Kızların nefislerinin ezilip bana itaat etmeleri için bu şart. Burunlarının sürtünmesi gerek. İlişkiye doyup akılları ilişkide kalmasın diye bunu yapmaları gerek."
"İLİŞKİYİ İZLİYORDU"
İfadesinde detaylı bilgi veren itirafçı B.B., Oktar'ın röntgencilik yaparak sapkınlığını sürdürdüğünü belirtti. İtirafçı B.B., "Adnan Oktar'ın sapıklıklarından biri de Kız Kardeşler denen kızlardan bazılarını Kardeşler denen örgüt elemanlarıyla cinsel ilişkiye sokması ve seyretmesiydi. Bunlar hep birlikte ilişkiye girerken Adnan Oktar'ın izlediğini biliyorum" diyerek örgüt içindeki sapkınlıkları anlattı.
OKTAR'IN ELLE TACİZLERİ
İddianamede yer alan itirafçı ifadelerine göre örgüt lideri Adnan Oktar'ın, örgütteki genç kızların ve erkeklerin soyunmalarını istedikten sonra herkesin ortasında örgüt mensubu genç kızları eliyle taciz ettiği, dokunduğu, ısırdığı ve cinsel şiddet uyguladığı ifade edildi. İtirafçı B.K., Adnan Oktar'ın cinsel saldırılarına nasıl bir gerekçe uydurduğunu şöyle anlattı: "Oktar, 'Bir hadise göre Roma'da Mehdi on bin bakire ile birlikte olacak' diyordu ve buradaki Roma'nın aslında İstanbul olduğunu söylüyordu. Bu hadisi uygulama adına örgüte getirilen yeni kızların bekâretini bozuyordu. Bu konuyu bizzat Adnan Oktar bize bu şekilde anlattı."
"17 YAŞINDA TECAVÜZ EDİLDİM"
İtirafçı Ç.Ç., kız getirmekten sorumlu iki erkek üyenin 17 yaşındayken Çengelköy'deki villada zorla kendisine tecavüz ettiği anları şu şekilde anlattı: "Ben ne kadar dirensem de ellerinden kurtulamadım ve bana tecavüz etmeye devam ettiler. Kısa bir süre sonra Adnan Oktar da içeriye girdi. Sonra bize dönüp 'Siz rahatınıza bakın, benden çekinmeyin, ben kenarda oturacağım' dedi. Koltuğa geçerek bizi izledi."
İtirafçı Ç.Ç., bir süre sonra örgüt liderinin ayağa kalkıp yanına geldiğini, iki erkek tecavüz ederken Adnan Oktar'ın kendisine "Sen ne kadar güzelsin, hayret ediyorum, senin güzelliğine canımın içi" dediğini ve örgüt liderinin de cinsel saldırıda bulunduğunu ifade etti.
Başka itirafçı ifadelerinde örgüt üyelerinin turnike sistemini uygularken Adnan Oktar'ın odaya girdiğinde "Siz benden çekinmeyin, utanmayın, devam edin" cümleleri sarf ederek cinsel saldırıyı izlemeye devam ettiği ve cinsel tacizde bulunduğu bilgisi iddianamede yer aldı.
"OKTAR'IN ZORLAMASIYLA CİNSEL İLİŞKİYE GİRDİM"
Örgüt lideri Oktar'ın kendisini nasıl cinsel ilişkiye zorladığını itirafçı B.K. ifadesinde şöyle anlattı: "Ben Dragos'a kalıcı olarak geldikten kısa bir süre sonra Adnan Oktar beni kendisi ile cinsel ilişkiye girmeye zorlardı. Adnan Oktar canı ne zaman isterse (uyku halinde olsam bile uykudan zorla kaldırırdı) odasına çağırırdı. Tüm her şey onun talimatları ile olur… Tam tarihini net hatırlamamakla beraber 2015 yılı olması gerekiyor, stüdyoya gittiğim dönemlerde Adnan Oktar beni zorla G.E. ile ilişkiye zorlamıştır. Adnan Oktar bunu izler, canı sıkılana kadar devam ettirirdi"
SUDAN SEBEPLERLE İŞKENCE UYGULAMIŞ
Örgüt elebaşı Adnan Oktar'ın örgüt mensuplarını isteklerini yaptırmak için farklı işkence yöntemleri uyguladığı, örgüt mensubu kadınların saçlarını kestirdiği, hakaret, şiddet, dayak gibi işkence metotları uyguladığını itirafçı Y. A. ifadesinde anlattı. Örgüt içerisinde istediklerini yapmayanlara karşı farklı işkence yöntemleri uyguladığını itiraf eden Y.A., şüpheli Ulviye Didem Ürer'in örgüt lideri Adnan Oktar'ın kadınlara şiddet uygulaması yönünde kışkırttığını da belirtti. İtirafçı Y.A. "Durup dururken birisi ile ilgili 'hocam' diye hitap edilerek 'Şu kişinin bakışını gördün mü?' gibi sudan sebeplerle o kişi için bu saydığım işkence yöntemlerini başlatıyordu" dedi.
"SENİ NASIL DÖVDÜM AMA!"
Şaşkınlık ve korku içerisinde örgütteki kadınların işkencelerine şahit olduğunu belirten itirafçı Y.A. "Küfür, hakaret, şiddet, dayak, saç kesme şeklindeki işkence olayları bazen birkaç gün sürebiliyordu. Örneğin; birinin bakışını beğenmeyip bakışını düzelt diyerek ani tokatlar atıyordu ya da iki kaşının arasına fiske diye tabir edilen bir vuruş yapıyordu. Karşı taraf Adnan Oktar'dan nasıl bir tepki geleceğini bilmediği için korkar ve tedirgin olurdu ya da bir kişiyi çok şiddetli darp ederek hatta vücudunun da morluklar oluşturacak şekilde döverdi. Daha sonra şiddete maruz kalan kişiyi tekrar gördüğünde 'Seni nasıl dövdüm ama!' şeklinde alaycı bir tabir kullanırdı. Kızın açıklama yapmasını bekler kız da 'Çok iyi oldu, çok iyi geldi, açıldım' şeklinde ifade ederdi" dedi.