Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu dün düzenlenen 11. Büyükelçiler Konferansı'na katıldı. Çavuşoğlu burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Doğu Akdeniz'de, Türkiye'nin ve Kıbrıs Türkleri'nin meşru hak ve çıkarlarını dikkate almayan adımların başarıya ulaşmasına izin vermeyeceğiz. Zenginliklerin hakça paylaşılmasından ve iş birliği zemininde ortak çözüm bulunmasından yanayız. Deniz yetki alanları gibi hukuki bir konuda, Avrupa Birliği (AB) mahkeme gibi hareket edemez. AB'nin sözde tedbirlerine itibar etmeyeceğiz.
Kader birliğimizin bulunduğu Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliği ve güvenliği vazgeçilmezdir. Bu temelde hiçbir çözüm modelini dışlamıyoruz. Herhangi bir çözüm modelini de dayatmıyoruz. Sonuç odaklı müzakereye varız. Bu bölgeye ilgi gösteren herkese mesajımız tektir: Bizimle iş birliği zemininde buluşun, herkes kazansın.
ABD'nin, Suriye'de PKK/PYD/ YPG ile angajmanını sonlandırmasını ve FETÖ yapılanmasına yönelik iade taleplerimize olumlu yanıt vermesini bekliyoruz. S-400 tedariki kendi kapsamından çıkarılarak yanlış bir boyuta taşındı. Bu sistemi savunma ihtiyacımız doğrultusunda satın aldık. Hal böyleyken, bu meseleyi F-35 programındaki mevcudiyetimiz ve bizimle hiç bir alakası olmayan bir yaptırım yasası ile irtibatlandırmak müttefiklik anlayışıyla bağdaşmıyor. Bu konuyu en iyi anlayanın da ABD Başkanı Trump olduğunu görüyoruz.
HASTA ADAM OLACAK
Artan ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı ve popülizm Avrupa'nın temel değerlerinin altını oymakta, demokratik kurumları ise kökten sarsmakta. AB ya kendi ilkelerinden uzaklaşıp geçen yüzyılın hatalı söylemlerine yönelecek ve dünyanın hasta adamı olacak. Ya da yeniden canlanacak. İkinci seçeneğin gerçekleşmesinde, Türkiye'nin AB üyeliği sürükleyici etki yaratacak. AB, Türkiye'yi dışlamak için harcadığı enerjiyi doğru yolda kullansa, AB daha güçlü bir uluslararası aktör olur.
YENİDEN ASYA AÇILIMI
Yeniden Asya açılımı bugün buradan ilan ediyoruz. Tüm Asya ile eşitlik, karşılıklı saygı, BM Şartı'nda ifadesini bulan ilkeler, ortak değerler ve uyum üzerinden yepyeni bir enerji yakalamak istiyoruz. Batılı dostlarımız 'Ne oluyor, dış politikanızda eksen kayması mı var, Türkiye sırtını Batı'ya dönüp yüzünü başka yere mi döndü?' diye sitem etmeye başlayacak. O zaman ben şunu sorayım: 'Siz oralara gidince dış politikanızda veya sizde eksen kayması olmuyor mu? Türkiye gidince niye eksen kayması oluyor?' Avrupa ve Asya'yı birleştiren Türkiye, eksenin ta kendisidir, eksenin merkezindedir.
İDLİB'TE YAŞANACAK DRAM 2015'İ ARATABİLİR
Astana ve Soçi'de Rusya ve İran ile işbirliğimizi sürdürerek, sahada sükûneti sağlamaya gayret gösteriyoruz. Bu işbirliğinin somut sonuçlarını İdlib mutabakatında gördük. Son zamanlarda, rejim ve destekçilerinin İdlip'te sivillere yönelik saldırılarını önlemek için de her imkânı kullandık. Bu konuda tüm dünyayı çabalarımıza destek vermeye çağırıyorum. Aksi halde İdlib'de yaşanacak bir insani dramın 2015'i dahi aratacağı konusunda herkesi buradan uyarmak isterim.