Bazı basın yayın kuruluşlarında, ICAO'nun İstanbul Havalimanı'nı "güvenlik zafiyetleri sebebiyle incelemeye aldığı" yönünde asılsız iddialar yer aldığı belirtilen açıklamada, şu değerlendirmede bulunuldu:
"Türk sivil havacılığı 17 yılda büyük bir atılım gerçekleştirmiş, hatta tahminlerin ötesinde çok hızlı bir gelişme göstererek, ulusal ve uluslararası alanda büyük başarılara imza atmıştır. 2002 yılında 2 merkezden 26 noktaya gerçekleştirilen iç hat seferleri, bugün 7 merkezden toplam 56 noktaya uçuş gerçekleştirilmeye başlandı. Son 10 yılda uluslararası hava taşıma sektöründe Türkiye, dünya ortalamasının 3 katı büyüdü. Bu gelişmeler ışığında 2003 yılında 34,4 milyon olan yolcu sayısı, rekor kırarak 210 milyona ulaştı. Havacılıkta ülkemizin yaşadığı büyümeden en çok payı ise kuşkusuz İstanbul almış bulunuyor."
Tam kapasite ile çalışan Atatürk Havalimanı'nın son yıllarda talepleri karşılamaktan çok uzak olması nedeniyle bir süredir yurt dışından birçok şehre yeni slot verilemediği kaydedilen açıklamada, transfer yolcuda pazar payı yüzde 66'yı bulan Avrupa-Asya-Afrika-Orta Doğu koridoru için büyük önem taşıyan dev uçakların bu havalimanına inemediği vurgulandı.
Açıklamada, anılan durumun önceden tespit edilmesiyle başlatılan İstanbul Havalimanı projesinin ülke için sadece ilave bir hizmet kapasitesi oluşturmakla kalmadığı, topla-dağıt-işle-aktar (hub) havalimanı olarak Türkiye'ye ekonomik ve sosyal değer kattığı bildirildi.
"UYGULAMA VE MEVZUAT UYUMLULUĞU AÇISINDAN EN BAŞARILI ÜLKELERDENİZ"
Açıklamada, ICAO tarafından yürütülmekte olan Küresel Emniyet Gözetimi Denetim Programı (USOAP) ve Küresel Güvenlik Denetim Programı (USAP) kapsamında Türkiye'de de denetimler yapıldığı belirtilerek, şu bilgilere yer verildi:
"Ülkemiz, ICAO tarafından güvenlik alanında son olarak 4-11 Aralık 2014 tarihleri arasında denetlenmiş, yüzde 93,63 uyumluluk oranıyla denetimden başarıyla geçmiş olup, uygulama ve mevzuat uyumluluğu açısından en başarılı ülkelerden bir tanesidir. Ayrıca ülkemiz, 2008 ve 2014 yıllarında ICAO tarafından yapılan denetimlerde etkin uyumluluk oranını yüzde 64,9'dan yüzde 93,63'e yükselterek, ICAO Başkanlık Konseyi Havacılık Güvenliği Sertifikası almaya hak kazanmıştır. Bununla beraber haberlerde iddia edildiğinin aksine ICAO'nun, denetimler sonucunda bir havaalanını kapatma, operasyonları kısmen veya tamamen durdurma, bir ülkeye idari yaptırım veya ceza uygulama yetkisi bulunmamaktadır."
Açıklamada, ICAO tarafından 27 Haziran'da "ICAO Küresel Güvenlik Denetim Programı (USAP) 2020 Faaliyet Planı" konusunda yayımlanan elektronik bültende 2020'de güvenlik denetimine tabi tutulacak ülkelerin listesinin duyurulduğuna işaret edilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
"Söz konusu planlamada Asya-Pasifik bölgesinden 9, Doğu ve Güney Afrika'dan 5, Avrupa'dan aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 9, Orta Doğu'dan 4, Kuzey Amerika'dan 6, Güney Amerika'dan 2, Batı ve merkezi Afrika'dan 3 ülkenin denetleneceği belirtilmiştir.
ICAO, genellikle ülkeleri 2-4 yıl aralığında denetimlere tabi tutmakla birlikte hangi ülkenin hangi sıklıkta denetleneceğine risk değerlendirmesi, ülkenin geçmiş denetimlerinde uyumluluk durumu ve bulgularını kapatma durumuna göre karar vermektedir. Ülkemizin son denetimdeki uyumluluk oranı yüksek olduğu için 6 yıl aradan sonra tekrar ICAO tarafından denetlenecektir.
Diğer yandan yine aynı haber kaynaklarında Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliğinin (IATA) de İstanbul Havalimanı'nı incelemeye aldığı ve denetleyeceği iddiaları yer almaktadır. IATA bilindiği üzere hava yolu işletmelerinin oluşturduğu bir sektör STK'sı olup, herhangi bir ülkeyi veya havaalanını denetleme gibi bir görevi ve yetkisi bulunmamaktadır.
Sonuç olarak; Ne ICAO ne de IATA'nın İstanbul Havalimanı ile ilgili bir denetimi ya da herhangi bir olumsuz görüşü bulunmamaktadır."