İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca, FETÖ'nün TSK'daki yapılanmasına yönelik ''ankesör-sabit kontörlü'' hatlara ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan, sanıkları arasında yer aldığı "Balyoz planı" davasında beraat eden emekli Jandarma Albay Mustafa Aydın hakkındaki soruşturma tamamlandı.
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen 150 sayfalık iddianamede, FETÖ'nün yapılanması ve örgütün askeri mahrem oluşumunda iletişim amacıyla kullandığı ''ankesör-sabit kontörlü hatlara'' ilişkin detaylı bilgilere yer verildi.
Aydın'ın ankesör-sabit kontörlü hattan arandığına ilişkin 2012 ile 2014 yılları arasındaki kayıtlara yer verilen iddianamede, şüphelinin kapatılan I·stanbul 10. Agˆır Ceza Mahkemesince, kamuoyunca "Balyoz Davası'' olarak bilinen davada sanık olarak yargılandığı anlatıldı. İddianamede, Aydın'ın, söz konusu davada, FETO¨/PDY mensubiyeti nedeniyle ihrac¸larına karar verilen hakimlerden kurulu adı gec¸en ve ilk derece olarak go¨rev yapan mahkemenin berat eden sanıklarından olduğu kaydedildi.
Kripto FETÖ'cüler ankesörlü telefon ağı ile deşifre oldu
KARDEŞİ FETÖ İMAMI
İddianamede şüpheli Aydın'ın eşinin KHK ile kapatılan iş yerinde SGK kaydının bulunduğu, babası hakkında ise FETÖ üyesi olduğuna ilişkin BİMER'e ihbar yapıldığı, annesinin ise Bank Asya'da hesabının tespit edildiği 2014 yılından sonra hesabında artış yaşandığı, kardeşi M.N.Y'nin ise Bylock kullanıcısı olduğu, KHK ile kapatılan iş yerinde SGK kaydının bulunduğu, ''Ürdün imamı'' olduğuna dair istihbari bilgilere ulaşıldığı aktarıldı.
İddianamede, yine şüphelinin ablası ve eniştesi hakkında, FETÖ üyesi oldukları iddiasıyla ihbarda bulunulduğu ve ablasının 2016 yılında FETÖ'den tutuklandığı belirtildi.
İddianamede şüpheli Aydın'ın ifadeleri de yer aldı.
Mustafa Aydın, 1983 yılında Bursa'da FETÖ'ye bağlı Özel Nilüfer Ortaokulu'nda okuduğunu, 1984-85 yıllarında FETÖ'nün öğrencilere ders veren ve "belletmen" adı verilen Enes isimli Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi 4'üncü sınıf öğrencisinin oluşturduğu gruba dahil olduğunu anlattı.
Aydın, örgüt ''abisinin'' askeri okula yönlendirdiğini, 1986 yılında Bursa Işıklar Askeri Lisesi'ne girdiğini, lisede okurken "Recep" isimli kişinin kendisiyle ilgilendiğini ifade etti. Şüpheli Aydın, 1990 yılında Kara Harp Okulu'na başladığını bu tarihlerden sonra örgütle bir irtibatının olmadığını iddia ederek, 2010 yılında Balyoz davasına dahil ediliğini ve dava sonucunda beraat ettiğini, bu kararın da 13 Eylül 2013 yılında onandığını söyledi.
Şüpheli ifadesinde, ''2011 yıllarında Kumkapı'da devre yemegˆinde yaklas¸ık 40-50 devrem ile yemek yedigˆimiz esnada devrem olan Pilot Kurmay Albay C.H.C¸ yanıma gelerek 'senin her s¸eyini biliyoruz, sen kardes¸ine dua et, onun sayesinde kurtuldun biz senin maillerin dahil her s¸eyini biliyoruz' dedi ben de bu laftan sonra ku¨frederek bogˆazına sarıldım bu esnada c¸evremizde olan devrelerimiz olayın ne oldugˆunu anlamadan bizi ayırdılar ve ondan sonra yemegˆi terk etti.'' dedi.
Kızını, daha sonradan örgütle bağlantısı olduğunu öğrendiği Boğaziçi Ufuk Kolejine kayıt ettirdiğini, eşinin de bu okulda çalışmaya başladığını anlatan Mustafa Aydın, 2012 yılından sonra örgütle temasını da şöyle anlattı:
"2012 yılında amcamın damadı M.H, dini bilgimin zayıf olması ve dindar bir yas¸antımın olmamasından dolayı bana bazı telkinlerde bulundu ve beni Kur'an o¨gˆrenebilmem ic¸in bir arkadas¸ıyla tanıs¸tırabilecegˆini so¨yledi. Bir süre sonra beni, ismini Kemal olarak bildigˆim s¸ahıs aradı ve numaramı Musa Hoca'dan aldıgˆını, go¨ru¨s¸mek istedigˆini so¨yledi. Sonrasında Gu¨ltepe'de Hamurabi Pastanesi'nde kendisi ile 10-15 dakikalık bir tanıs¸ma go¨ru¨s¸mesi gerc¸ekles¸tirdik. Bu go¨ru¨s¸mede Kur'an o¨gˆrenmem hususunda yardımcı olabilecegˆini so¨yledi. Bende onun numarası yoktu, beni bir defa aradıgˆı numaradan bir daha aramıyordu. Bu duruma birkac¸ aramadan sonra tepki go¨sterdim ve yu¨z yu¨ze konus¸urken normal telefonun varken neden ankeso¨rlu¨den arıyorsun diye sordum o da cevaben; benimle go¨ru¨s¸mesinin gizli kalması gerektigˆini, kendisinin Fetullah Gu¨len cemaatinde u¨st ru¨tbeli askerlerden sorumlularından oldugˆunu bu nedenle gizlilik ic¸erisinde go¨ru¨s¸ebilecegˆini tedbirli olmamız gerektigˆini so¨yledi.
2013-2014 yıllarındaki go¨ru¨s¸melerimizde genelde Fetullah Gu¨len'e ait kitabı okuyup bana anlatıyordu. Sohbetlerde Fetullah Gu¨len'i o¨ven ve kutsallas¸tıran s¸eyler anlatıyordu. Bu ilginc¸ hikayeleri anlattıgˆı zaman benim aklıma Adnan Oktar cemaati geliyordu c¸u¨nku¨ o da kendisini mehdi gibi go¨steriyordu aynı s¸ekilde anlattıkları hikayelerde de Fetullah Gu¨len mehdiles¸tiriliyordu. Mart 2014 yılında yapılan yerel sec¸imlerde ve Ağustos 2014 yılında yapılan Cumhurbas¸kanı sec¸iminde AKP haricinde her tu¨rlu¨ partiye hatta HDP'ye bile oy verilmesini telkin ediyordu. Ben internetten takip ettigˆim kadarıyla bir cemaatin siyaset ile bu kadar ilgili olması bende tereddu¨tler olus¸turdu ve yavas¸ yavas¸ sogˆumaya bas¸ladım. Benim sadece Kemal isimli s¸ahısla irtibatım vardı. 17-25 Aralık 2013 olaylarından sonra Kemal bana kızım Betu¨l'ü, adı degˆis¸erek Bogˆazic¸i Fatih Koleji olan fakat yo¨netim kadrosu aynı olan sonradan da FETO¨/PDY bagˆlantısı oldugˆunu o¨gˆrendigˆim okuldan almamı, orada c¸alıs¸an es¸im Fatma'yı da okuldan c¸ıkarmamı so¨yledi. Bende okulun egˆitimi iyi olması ve es¸imin de maas¸ının du¨zenli olmasından dolayı c¸ıkartmadım. Kemal siyaseti arttırdıgˆı ic¸in birkac¸ kez tartıs¸ma tarzı diyaloğumuz oldu. Bu nedenlerle aramız ac¸ıldı ve 2014 yılının sonlarına dogˆru beni bir daha arama diyerek go¨ru¨s¸meyi sonlandırdım.''
ETKİN PİŞMANLIK İÇİN YETERSİZ İFADE
İddianamede, şüphelinin ifadesinde gec¸en, o¨rgu¨tsel hiyerars¸ide kendisinden sorumlu sivil unsur olan Kemal (K) isimli tero¨r o¨rgu¨tu¨ mensubunun, kendisinin tes¸hisi dogˆrultusunda Ramazan Yılmaz oldugˆu belirtilerek, tero¨r o¨rgu¨tu¨nu¨n so¨zde jandarma yapılanmasında o¨rgu¨tsel tabirle "mu¨du¨r" konumunda yo¨netici oldugˆundan bahisle Mersin Cumhuriyet Bas¸savcılıgˆınca hakkında yu¨ru¨tu¨len sorus¸turma sonucunda kamu davası ac¸ıldıgˆı kaydedildi.
Aydın'ın etkin pis¸manlık hu¨ku¨mlerinden yararlanma talebiyle ac¸ıklamalarda bulundugˆu ancak mevcut go¨rev ve tero¨r o¨rgu¨tu¨ ic¸erisindeki bulunma su¨resi, her farklı go¨rev ve askeri okul yerinde, farklı bir sivil unsura devredilme olgusuna go¨re kendisinden sorumlu tek bir sivil unsur bulunmasının olanaksız oldugˆu vurgulanan iddianamede, ''Bu yo¨nu¨yle eksik ve yetersiz beyanda bulundugˆunun anlas¸ıldıgˆı, kendisi ve birinci derece yakınlarının yukarıda ac¸ıklanan tero¨r o¨rgu¨tu¨yle ac¸ık irtibatı, kendisinin kamuoyunda 'Balyoz' ismiyle bilinen kamu davası su¨recinden sonra da tero¨r o¨rgu¨tu¨yle irtibatını devam ettirmesi nazara alındıgˆında beyanının bu yo¨nu¨yle de aleyhindeki tespitlere aykırı oldugˆu ve gerc¸egˆi yansıtmadıgˆı, etkin pis¸manlık hu¨ku¨mlerinden yararlanamayacagˆı, ayrıca tero¨r o¨rgu¨tu¨nu¨n faaliyeti kapsamında so¨z konusu kamu davasına o¨rgu¨tsel amac¸larla dahil edildigˆi degˆerlendirilmis¸tir.'' denildi.
Başsavcılıkça onaylanan iddianamede, şüpheli emekli albay Mustafa Aydın hakkında, ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Kripto FETÖ'cülerin ankesörlü hat trafiği