2014 yılında Türkiye'de yayına başlayan Sputnik'in çalışanlarından Yavuz Oğhan'ın İsmail Saymaz ve Akif Beki ile yaptığı RS FM'deki program, dün Sputnik yönetiminin aldığı kararla bitirildi. Programın sunucusu Yavuz Oğhan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'yla yapılan ve kendi Youtube sayfasında yayınlanan mülakat sonrasında programın bitirilmesiyle şok yaşadı..
İşten çıkarmalarla ilgili sosyal medya hesabından değerlendirmelerde bulunan SETA Direktörü İsmail Çağlar, SETA'nın haklılığının bu işten çıkarmalarla bir kez daha gözler önüne serildiğini vurguladı. Çağlar "Eski başbakanla program yapan gazetecilerin kovulması tam da #SETAraporu ile dikkat çekmeye çalıştığımız hakikate karşılık geliyor; hiçbir yabancı medya kuruluşu gazeteciler daha özgür çalışsın ve Türkler daha iyi haber alsın diye burada değil" ifadelerini kullandı.
Çağlar, uluslararası medya kuruluşlarının Türkiye uzantılarında çalışan gazetecilerin kendi perspektiflerinden özgür/tarafsız/eleştirel olabileceğini ancak bu kuruluşların gazetecileri özgür/tarafsız/eleştirel oldukları için değil bu pozisyon kurumun işine geldiği için istihdam ettiğini kaydetti.
Yabancı basının maskesini indiren SETA'ya karanlık odaklardan iftira operasyonu
Gazetecilerin kırmızı çizgiyi aştıklarında veya kurum pozisyon değiştirdiği an acı akıbetle karşılaştıklarını belirten Çağlar, süreci şöyle değerlendirdi;
SETA'NIN DİKKAT ÇEKMEYE ÇALIŞTIĞI HAKİKATE KARŞILIK GELİYOR
"Eski başbakanla program yapan gazetecilerin kovulması tam da #SETAraporu ile dikkat çekmeye çalıştığımız hakikate karşılık geliyor; hiçbir yabancı medya kuruluşu gazeteciler daha özgür çalışsın ve Türkler daha iyi haber alsın diye burada değil. Buralarda çalışan gazeteciler kendi perspektiflerinden özgür/tarafsız/eleştirel olabilirler (önemli bir kısmı değil ama bu bahsi diğer). Yabancı medya kuruluşları bu gazetecileri özgür/tarafsız/eleştirel oldukları için değil bu pozisyon kurumun işine geldiği için istihdam eder. Aynı özgür/tarafsız/eleştirel(?) gazetecilik performansına devam eden gazeteciler kırmızı çizgiyi aştıkları an veya kurum pozisyon değiştirdiği an acı akıbetle karşılaşırlar.
"RUS UÇAĞININ DÜŞÜRÜLMESİ TALİMATINI BEN VERDİM DİYEN ESKİ BAŞBAKANLA..."
Rus uçağının düşürülmesi talimatını ben verdim diyen eski başbakanla yayın yaparsan, o eski Başbakan ballandıra ballandıra Rusların ulusal onuru zedelenmesin diye neler yapıldığından bahsederse, üstelik tüm bunlar S-400 sevkiyatı başlamış, TR F-35 programından çıkartılmış, Ruslar kendi uçaklarının reklamını yapmaya başlamışken (2 gündür Sputnik TR bu konuyla ilgili kaç paylaşım yaptı?) olursa, programı Rus radyosunda değil başka mecrada yapsan bile Ruslar artık iş vermez.
"ESKİ İŞVERENLERİNİ O ZAMAN TANIRLAR"
Ben hala anlamadım diyen Rus mecralarının uçak krizinden önce, sonra ve ilişkiler düzeltildikten sonraki yayınlarına baksın. Tarafsız/eleştirel/muhalif gazetecilik yapmalarına müsaade ettiğini zannettikleri eski işverenlerini belki o zaman tanırlar.
"Türkiye'deki tüm yabancı medyayı 5.kol faaliyeti olarak görüyorlar" diyerek aklınca eleştirdiğini zanneden "kullanışlı liberal" bilmez ama buna ekonomi-politik yaklaşım derler."