FETÖ'nün medya yapılanmasının "darbe çağrışımı" davasında, gazeteciler Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak ile kapatılan Samanyolu Haber Televizyonu sunucusu Şükrü Tuğrul Özşengül, kapatılan Zaman gazetesi Grafik Tasarım Sorumlusu Fevzi Yazıcı ve kapatılan Zaman gazetesi Marka Pazarlama Direktörü Yakup Şimşek'in "Anayasa'yı ihlal" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına ilişkin kararın Yargıtay 16. Ceza Dairesince bozulmasının ardından dava dosyası yerel mahkemeye ulaştı.
Davanın görüldüğü İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, bozma ilamının ardından ilk duruşmanın 8 Ekim'de yapılmasına hükmetti. Heyet, sanıkların ilk duruşmada hazır bulunması için yazı yazılmasına karar verdi.
Davanın süreci
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Şubat 2018'de açıkladığı kararında, sanıklar Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar vermişti.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince verilen bu karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince de hukuka uygun bulunmuştu.
Bu kararın da temyiz edilmesi üzerine, dosya Yargıtaya gönderilmişti. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığa, "Anayasa'yı ihlal" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını bozmuştu.
Daire, sanıklardan Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın eyleminin "Anayasa'yı ihlal" değil, "terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçunu oluşturduğuna karar vermişti. Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'la ilgili bozma gerekçesinde, bu sanıkların "Anayasa'yı ihlal" suçuna fail olarak iştirak ettiklerinin kanıtlanamadığı belirtilmişti. Gerekçede, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın FETÖ/PDY'nin hiyerarşik yapısına organik bağla bağlı olup, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk içeren faaliyetleri nedeniyle bu örgütün üyesi oldukları yönünde iddia ve kabul bulunmayan dosyada, buna dair herhangi bir delilin de olmadığı aktarılmıştı.
Daire, Anayasa Mahkemesinin "kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlal edildiğine" ilişkin kararı üzerine adli kontrol hükümleri kapsamında tahliye edilen Mehmet Altan'ın yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatine karar verilmesini istemişti.
Yüksek Mahkeme, sanıklar Şükrü Tuğrul Özşengül, Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek eylemlerinin, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçunu değil, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçunu oluşturduğuna karar vermişti.
Daire, tutuklu sanıklar Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Şükrü Tuğrul Özşengül, Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek'in tahliye taleplerini de reddetmişti.