Anne Ayabak, İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasının ardından, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, iki senedir Silivri'ye geldiğini, daha önce mahkeme kapısının ne olduğunu bilmediğini söyledi.
Mahkeme sonucunda cezaların verildiğini belirten Ayabak, ''Elbet verilen cezalar beni tatmin etmiyor ama en azından yüreğime bir su serpiyor. Benim oğlum 16 yaşındaydı. Bunlar değildi onların cezaları. İdam olmadıkça, idam gelmedikçe bu ülkeye asla yüreğim soğumayacak, idam gelsin. Onlar nefes aldıkça ben rahat etmeyeceğim.'' dedi.
Anne Ayabak, mahkeme boyunca kendilerine destek verenlere teşekkür ederek, şöyle devam etti:
''2 seneden beri burada yattık, burada kalktık. Gelip gitmemize, yorulmamız değmedi. Bizi tatmin etmedi bu ceza ama en azından yüreğimize bir su serpildi. Bir anne olarak ben her buraya geldiğimde oğlumun mezarına gidip ona söz veriyorum 'Ben buraya döneceğim ve sana müjdeyi getireceğim.' diye. Ben şimdi buradan doğru Mahir'imin mezarına gideceğim ve ona bu müjdeyi vereceğim.''
BUGÜN BENİM BAYRAMIM
Mahir Ayabak'ın ablası Gülbeyaz Ayabak ise mahkemeye girmeden önce "Son gülen iyi güler." dediğini belirterek, ''Müebbet alan kişilerden tüm mahkemeler boyunca gülenler oldu. Müebbet alan sanıklara karşı son gülen tekrardan ben oldum. Onlara karşı bugün benim bayramım. Ama sonuçlar pek tatmin edici değil. Ben sadece bu dünyanın adaletine değil ahiretin adaletine inanıyorum. Elbet öbür dünyada iki elim yakalarında olacaktır.'' diye konuştu.