Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü üyelerine yönelik gerçekleştirilen operasyonda, örgüte ait Ankara'daki bir evde diz üstü bir bilgisayar bulundu. 'Aysecelik' kullanıcı adı ile kullanılan bilgisayarda bulunan yedekleme dosyasının içerisinde tutuklu şüphelilerden Fatma Ceyda Ertüzün'ün eski Dış İşleri Bakanı Yaşar Yakış ve FETÖ'nün yayın organı Zaman Gazetesi yazarıyla yaptığı yazışmalara rastlandı. Yazışmaların içeriğinin incelenmesi sonucu Oktar örgütünün 17-25 Aralık'tan 3 ay önce darbe girişiminden haberdar olduğuna ilişkin ifadeler tespit edildi.
SKANDAL MAİL
5 Eylül 2013 tarihinde yapılan yazışmaya göre Ceyda Ertüzün, yapılacak olan uluslararası bir toplantı için Türkiye'ye gelen misafirlere brifing verilmesi gerektiğini belirterek, Hakan Atilla davasında bilirkişi olduğu ortaya çıkan Jonathan Schanzer'in Türkiye'den ilk kez kendilerini ağırlamak istediğini ifade ediyor. Ertüzün'ün, Yakış'a , 'Sonbaharda Türkiye'de beklenen kalkışmadan evvel bu seri toplantıları yapmamız çok faydalı olacaktır. Oxford'lu yetkililerle telefon ile görüşseniz ve Amerika'ya CFR'a bugün cevap versek olur mu?" ifadelerini kullanıyor.
Adnan Oktar'ın 870 yıl hapsi isteniyor
TEMASLARINI ONA GÖRE AYARLADILAR
Savcılık iddianamede, "Gerek DEAŞ'ın Suriye'deki eylemsel hareketliliği, gerekse de FETÖ'nün 15 Temmuz Darbe girişimi gibi büyük çaplı eylemlerin sözde Mehdi'nin zuhuruna zemin hazırladığı şeklinde beklentilerin olduğu anlaşılmıştır. 17-25 Aralık FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe girişimlerinin öncesinde haberlerinin olduğu ve bu bilgi ışığında yurt dışı temaslarını programladıkları tespit edilmiştir" tespitinde bulundu.
BARANSU ZİYARET ETMİŞ
Soruşturma kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan Kemal Ayaz, 17-25 Aralık darbe girişiminden birkaç ay önce FETÖ üyesi Mehmet Baransu'nun Adnan Oktar'ın bulunduğu A9 TV'nin stüdyosuna girdiğini söyledi. Ayaz, Baransu'nun stüdyoda 35-40 dakika durarak Adnan Oktar'la görüştüğünü ifade etti.
2010'DA YOĞUNLAŞTI
Örgütte bir dönem yer alıp daha sonra ayrılan Özkan Mamati ise ifadesinde 2010 yılı itibariyle FETÖ ile irtibatlarının yoğunlaştığını söyleyerek, 'Bu bağlantılar Tuncay Opçin, Mehmet Baransu, Ali Bulaç gibi isimlerdi' dedi. Adnan Oktar, 2010 yılından önce Gülen'le ilgili bir iki olumsuz konuşmasından sonra tarihi eser kaçakçılığı soruşturması başlatıldı. Oktar bu dava üzerinden tehdit edilerek 3 gün boyunca Gülen'i öven yayınlar yapmasını emredip bunu Gülen'e izleteceğini söyleyerek Oktar'ı FETÖ güdümüne sokmuştur.
'15 TEMMUZ'DA SOKAĞA İNMEYİN'
İtirafçı isimlerden bir tanesi olan B.B. da verdiği ifadede Adnan Oktar'ın 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece kimsenin dışarı çıkmaması talimatı verdiğini aktararak, 'Darbe başarılı olsaydı FETÖ lehine konuşacaktı' dedi. İtirafçı isimlerden şüpheli Beril Koncagül ise Oktar'ın darbe yatıştıktan hemen sonra erkek üyelere talimat verip, 'Gidin bayraklarla meydanlara inin, fotoğraf çektirin, geri gelin. Daha sonra bunları sosyal medyada paylaşın' talimatı verdiğini ifade etti.