Fatih Koca (37) ile kardeşleri Raşit (31), Recep (35) ve Enes (28) ile birlikte 15 Temmuz darbe girişiminde hayatları boyunca unutamayacakları anlara tanıklık etti. Darbe girişimini haber alır almaz, whatsapp üzerinden tüm arkadaşlarıyla organize olan kardeşler Boğaziçi Köprüsü'ne giderek omuz omuza verilen direnişe katıldı. 12 saat köprüde kalan kardeşler onlarca yaralı ve şehit taşıdı.
Kahramanca direnen kardeşlerden halen kaymakamlıkta görevli Fatih ile veterinerlik bölümü mezunu Enes gazi oldu. 4 kardeş, anneleri Gül Koca ile birlikte Ümraniye'deki evlerinde SABAH'ı ağırladı. İşte anne ve 4 oğlunun anlattıkları:
'ŞEHİT OLMADAN GELMEYİN' DEDİ
FATİH KOCA: Köprüdeki manzara içler acısıydı. FETÖ'nün terörist grubu durmaksızın G3 mermileriyle nişan alarak ateş ediyordu. Yaşanan her şeyi videoya almaya çalıştım. Kardeşlerime "Her şeyi kaydetmeye çalışın" dedim. Yaşananları herkesin görmesini istedik.
yaralılarımızı almak için gelen ambulansa ateş açtılar. Onlarca yaralıyı motosikletlere taşıdık. Motosikletler, yerdeki kandan kayıyordu.
Enes gişelerin yanına gitmişti. O noktaya bir saldırı oldu. Canlı çıkamayacağını düşündüm. Belki de onu kaybetmiştik. Annemi arayıp, Enes'i canlı alamayacağımızı, müsterih olmasını söyledim. Annem de, "Sakın şehit olmadan gelmeyin, sizi mehter marşıyla gömeceğim" dedi.
Merminin biri başımın üzerinden saçımı yakıp geçti. Bacağıma şarapnel saplandı. Kardeşimin bacağından hala parçalar çıkıyor. Sabaha karşı fıskiyelerle abdest alıp namaz kılanlar oldu. Evden çıkarken aldığımız bayrağımızı serip üzerinde namaz kıldık.
Enes'ten hala haber alamıyordum. Şehitlerin bayrakla örtülü yüzlerini açıp Enes mi diye bakmaya başladım. Tek tek başlarında dua ettim. Göremedikçe endişelenmeye başladım. O sırada müthiş bir gürültüyle tank ateş etti. Sağ kulağımda hala sorun var.
Duruşmada köprüde gördüğüm bir sözde komutan, "Köprüde sabaha kadar adam öldürdüm" itirafında bulundu.
YARALILARI TAŞIYANLARA ATEŞ ETTİLER
ENES KOCA: Köprüde cuntacıların dibine kadar girmiştim. Yanımdaki kişi başını uzatır uzatmaz keskin nişancı onu kafasından vurdu. Ortalık gaza boğuldu. Tişörtümle ağzımı kapatıp nefes aldım. Sonra annemi aradım, "Anne ben öleceğim" deyince o da bana, "Dua ediyorum, şehit olmadan gelme" dedi ve telefonu kapattı. Santimlerle kurşun bana değmiyordu.
Yaralıdan biri 40 yaşlarında bir amcaydı. Gözümün önünde vuruldu. Eğile eğile yanına gittim. Yaşıyordu, bana, "Arkama geç. Ben yaralıyım. Ateş ederlerse ilk bana gelsin. Beni siper et" dedi. Onu çektim kenara kadar. Yaralının yanına gideni de vuruyorlardı. Rastgele değil, tam kafadan vuruyorlardı. Bacağıma onlarca şarapnel parçası geldi.
Hiç unutamadığım anlardan biri de yaşlı bir kişinin askerlere yaklaştığı andı. 'Abi ne yapıyorsun, şimdi seni vuracaklar' dedim. Bana 'Ses çıkarma' dedi. Sonra bu kişi HGS kulesinin yanına gitti. 'Hey askerler, siz Türk evladısınız, Müslümansınız. Bunlar Türk insanı, Müslüman. Kardeşinize neden ateş ediyorsunuz' deyince tank yönünü ona çevirdi ve top mermisi HGS kulesini vurdu. O sırada ölmüştür diye düşündüm ama sonra bir baktım sürüne sürüne çıktı dışarıya. Hiçbir şey olmamış...
Sabah askerler teslim oldu. Abimlerle buluşup topallaya topallaya eve geldik. Bitkin vaziyette kapıyı çaldık. Annem, 'Kim o?' dedi. Hepimiz ismimizi söyledik. İçeriden bize kızmaya başladı. 'Biriniz bile mi şehit olmadı. Gidin, şehit olun' dedi kapıyı açmadı. Oradan abimlerin evine geçtik orada dinlendik. Abim çektiğimiz videoları birleştirdi. O gece her anı kaydettik.
'YANYANA NAMAZ KILDIK, ŞEHİT OLDU'
RAŞİT KOCA: Hala düşündükçe duygulanıyorum. 5 dakika önce yan yana namaz kıldığımız biri yolda ikiye bölünmüş halde yatıyordu. Şehit olmuştu. Pijamalarından tanıdım. Beraber abdest alıp namaz kılmıştık. Onu hiç unutamıyorum. Sonradan öğrendim ismi Akın Sertçelik. Eşi, youtube'daki videomuzda eşini görmüş. 4-5 ay sonra benim telefonumu bulmuş. Bana, kocasının son anlarını anlattırdı. 'Seni görünce kocamı hatırlıyorum' diyor. O masum adamı unutamıyorum...
'AÇMADIM KAPIYI...'
ANNE GÜL KOCA: O gece sabaha kadar dua ettim. O gece hastaydım. Ben de evlatlarımla gitmek istedim ama bana izin vermediler. Normalde hiç onları yalnız bırakmam. Nereye gitseler giderim arkalarından. Gece defalarca telefonla konuştuk. Her biri ayrı ayrı aradı. Ben hepsine de "Şehit olmadan gelmeyin" dedim. Sabah oldu eve geldiler. Kapıda hepsi var. Ben de kızdım. Biriniz bile mi şehit olmadınız dedim. Tehlike geçmedi daha, geri dönün. Açmadım kapıyı gittiler...
'ONLARCA YARALI TAŞIDIK'
RECEP KOCA: Sabaha kadar yaralı taşıdım. O kadar çok kurşun geldi ki kulaklarımda hala zaman zaman sıkıntılar çıkıyor. O gece gördüğüm kadar kanı hayatım boyunca göremem. Gözyaşartan bir manzara vardı. Motorcu arkadaşlarımla onlarca taşıdık. Karnı yarılmış bir yaralıyı bile ambulans gelemediği için motorla taşımak zorunda kaldık.