Fidan, haberi İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın Özel Kalem Müdürü Özgür Taşdemir'den öğrendiğini, dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ı aradığını ve Bozdağ'ın kendisine 'İrfan bey, devletimize ve milletimize sahip çıkın' dediğini söyledi. İrfan Fidan, 15 Temmuz gecesi darbe girişimine katılan kişiler hakkında başlatılan soruşturma ve yakalama kararına ilişkin bilgilerin gazete ve televizyonlara bizzat kendisi tarafından iletildiğini söyledi. İrfan Fidan'ın SABAH'a yaptığı açıklamaları şöyle:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan
* MİT KRİZİ... 2010'da Hatay'dan İstanbul'a geldim. Şişli Savcılığı görevini yürütürken 2011'de adliyeler birleşti ve şu an görev yaptığımız Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne geçtim. Burada görevimi yürütürken 7 Şubat 2012'de MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılması hadisesi yaşandı. Bu, FETÖ'nün Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik ilk ciddi operasyonuydu. O süreçte, Beşiktaş'taki örgüt mensuplarının yoğunlukta olduğu Özel Yetkili Mahkemelerin kapatılmasına müteakip Türkiye genelinde TMK 10. maddesiyle yetkili terör savcılıkları kuruldu. Ben de 7 Şubat'tan sonra Sahtecilik ve Kaçakçılık Büro'da görevliyken HSK tarafından TMK 10. maddesi terör savcısı olarak görevlendirildim. 7 Şubat'ta devlete yönelik operasyondan sonra bile İstanbul Adliyesi'ne atanan 22 savcıdan çoğunun FETÖ üyesi olduğu tespit edildi. O 22 savcıdan çoğu ya firarda ya da tutuklu.
İstanbul’daki saldırılar 15 Temmuz’a hazırlıktı
* 17 ARALIK KUMPASI... 17 Aralık yargı darbe girişimi, Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik uluslararası bir operasyondur. FETÖ, bu operasyonun yerli taşeronudur. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu operasyon, yabancı devletler ve istihbarat örgütleri adına yapılmıştır. Sözde emniyet mensupları hakkında iddianameyi hazırlayan biri olarak bunu söyleyebilirim. Sadece Türkiye yönelik değildir, Brezilya'da yaşananlar bunu açıkça ortaya koymaktadır. 17 Aralık 2013, Türkiye Cumhuriyeti devletinin örgütle mücadele ve hesaplaşmaya başladığı tarihin de adıdır. Bu hesaplaşma az sayıda insanla, az sayıda savcıyla (Maalesef bunu söylemek zorundayım) ancak ve ancak milletin desteğiyle yürütülmeye çalışılmıştır. Kısıtlı imkan, kadro ve kişi imkansızlığıyla beraber yürütülmeye çalışılmıştır. Bu süreçte akabinde 25 Aralık dosyasını tedavüle sokan örgüt çok şükür başarısız olmuştur.
FETÖ'NÜN ORDUDAKİ AYAĞINA İLK OPERASYON
* MİT TIRLARI... Ardından FETÖ, Adana'da MİT TIR'ları operasyonunu yürürlüğe koymuştur. Devleti yönetenlerin karşı koyuşu ve milletin desteğiyle örgüt yine başarısız olmuştur. Bu kişiler hakkında casusluk suçundan soruşturma yürüttüm. Bu vahim ve alçakça eylemi gerçekleştiren sorumlular hakkında gözaltına kararı alındı. MİT TIR'larını durduran örgüt mensuplarına yönelik bu operasyon, FETÖ'nün silahlı kuvvetlerdeki ayağına yönelik ilk operasyondur. MİT TIR'ları devlete yönelik çok büyük eylemdi. FETÖ'nün askeri kanadına yönelik ilk gözaltılar yapıldı. General ve rütbeli askerler tutuklandı. Zorlu bir süreç yürüttük.
* FETÖ'DEN İLK GÖZALTI... 15 Temmuz darbe girişime giden süreçte önemli kilometre taşlarından biri, 22 Temmuz 2014'te Selam Tevhid kumpası adıyla bu eylemi gerçekleştiren önemli emniyet mensupları hakkında yürüttüğümüz soruşturmadır. 22 Temmuz; FETÖ'ye yönelik ilk gözaltının tarihidir. Gözaltı gerekçesi daha da önemlidir. Söz konusu kişilere casusluk suçlamasını yönelttik. Devletin en mahrem bilgilerini elde etmeye çalıştılar, devletin en yetkili kişilerinin telefonlarını dinlediler ve bu görüşmeleri depoladılar.
* 2014 Aralık ayı mücadele anlamında çok önemli tarihtir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı olarak bu örgütü, terör örgütü adıyla mahkeme kararı çıkarttık. Tahşiye kumpası olarak bilinen dosya çok basittir. Yaşlı başlı adamların evine gece vakti el bombası, silahlar ve mermiler konulmuştur. FETÖ, kendine muhalif olarak gördükleri bu oluşumu kendi kurdukları kumpasla terör örgütü ilan etmiştir. Bu eylemde el bombalarını, silahları ve mermileri kendileri kullanmıştır. Biz bu gerekçeyle bu eylemin medya ve emniyet ayağında yer alan bu kumpasın gerçekleşmesini sağlayan kişileri gözaltına alarak mahkemeden ilk defa örgütün adını terör örgütü olarak tescil ettirdik.
HASAN YILMAZ'IN EMEKLERİ ÇOK ÖNEMLİ
* Örgütün yöneticisi terörist başı Fetullah Gülen hakkında ilk defa yakalama kararını talep ettik ve mahkemeden bu yakalama kararını çıkardık. Bu örgütün terör örgütü olduğuna yönelik kararı, şu anda terör bürodan sorumlu İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili olan Hasan Yılmaz'la beraber çıkardık. Hasan Yılmaz'ın emekleri ve gayreti benim çok önemlidir. Halen bu gayreti yanındaki çalışma arkadaşı savcılarla birlikte göstermektedir. Başsavcılığım adına şükranlarımı sunarım.
12 Ocak 2016 Sultanahmet
EYLEMLERİN HEDEFİ 15 TEMMUZ'A HAZIRLIKTI
* TERÖR SALDIRILARI... Ocak 2016'da Terör Büro'dan sorumlu Başsavcı Vekilliği görevine getirildim. Bu tarih ile 15 Temmuz arası çok kritik zaman dilimidir. Sultanahmet, Taksim ve Atatürk Havalimanı'nda çeşitli terör örgütleri (DAEŞ, PKK, DHKP-C) kullanılarak gerçekleştirilen patlamaların nedeni, Türkiye Cumhuriyeti ve milletini 15 Temmuz darbe girişimine hazırlamaktır. Kaos ve tedirginlik çıkarma yoluyla, askerin yönetime gelmesinden başka çare yoktur algısı milletin hafızasına nakşedilmeye çalışılmak istendi.
Cumhurbaşkanlığından 15 Temmuz'u anlatan kısa film paylaşımı
"GEREKİRSE ÖLECEĞİZ, HAKKINIZI HELAL EDİN"
* DARBE GECESİ... 15 Temmuz akşamı İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın Özel Kalem Müdürü Özgür Taşdemir aradı ve aynen şunları söyledi: "Bu alçaklar darbe girişimini başlattılar. Biz de Vatan Emniyet'ten köprüye doğru hareket ediyoruz. Gerekirse öleceğiz. Hakkınızı helal edin!" Bu helalleşmeden sonra ilk olarak Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ'ı aradım. Kendisi hemen telefonu açtı, 'İrfan bey, devletimize ve milletimize sahip çıkın. Vatanımızı savunun. Bu alçaklara meydanı bırakmayın' dedi. Ben de kendilerine, polisin yola çıktığını, köprüye doğru hareket ettiğini, gerekenin yapılacağını, gözaltı talimatlarını vereceğimizi beyan ettim ve 'Allah yardımcımız olsun' dedim.
19 Mart 2016 Taksim
"TV VE GAZETE MUHABİRLERİNİ ARADIM"
* Terör örgütünün yürütme oldukları psikolojik harp taktiklerine karşılık olarak da televizyon kanallarını ve gazete muhabirlerini aradım. 15 Temmuz darbe girişimine el koyduğumuzu, soruşturma başlatıldığını, devlete ve millete isyan eden bu alçaklar hakkında yakalama kararlarının verildiğini bildirdim. Ulaşabildiğim tüm gazetecilere ulaşmaya çalıştım.
* ERDOĞAN'IN ÇAĞRISI... 15 Temmuz'da en kritik anlardan biri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, TV'lere bağlanarak darbeye ve bu alçak girişime karşı olunacağını bildirmesi ve aziz milleti meydanlara davet etmesidir. Bu çok kritik andır. Ben bu çağrıyı uzun yıllardır bu örgütle mücadele eden biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim. Erdoğan'ın çağrısının ardından devlet kontrolü milletle birlikte yeniden ele almaya başladı. İşgal edilen yerler tek tek milletin desteğiyle ele geçirilmeye başlandı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın İstanbul'a inmesi (gelmesi) milletin mukavemetini daha da attırmıştır.
FETÖ, YABANCI İSTİHBARATIN EMRİNDE
* 7 Şubat, 17-25 Aralık yargı darbe girişimi ve devam eden süreçte bu örgütün ne kadar alçak olduğu, ne kadar hukuksuz olduğu, yabancı istihbarat servislerinin emrinde ne kadar etkin bir durumda olduğu açıkça ortada olmasına rağmen bu mücadelede yalnızlığımız 15 Temmuz'a gelen süreçte beni üzen bir konudur. 15 Temmuz; mücadeleyi edenlerin sayısının arttırması anlamında önemlidir. 251 insanımızı şehit etmeleri ne kadar gözü kara olduklarını ortaya koymuştur.
28 Haziran 2016 Atatürk Havalimanı
* ANKARA TEM DAİRE BAŞKANI... Ankara Emniyeti Terörle Mücadele (TEM) Daire Başkanı Turgut Aslan, 15 Temmuz'a kadar yakın mesaide çalıştığım çok sevdiğim bir yakınım. Kendisini şehit etmeye çalıştılar. Ana hedeflerden biridir. Bizim de ele geçtiğimiz takdirde infaz edileceğimizi düşünüyorum. Turgut Aslan'ın emanetlerini başsavcılığım odasında muhafaza ediyorum. Cumhurbaşkanının canına kast ettikten sonra tespit ettikleri kişiler de vardır. Turgut Aslan, bu kişilerden biriydi. Darbe girişimi başarısız olduğu anlaşılmasına rağmen bu kinlerini alamamışlarıdır. Turgut Aslan'ın şehid edilmeye çalışılmasının sebebi şudur: Beraber çalıştığımız dönemde Tahşiye dosyasında Emniyet Genel Müdürlüğü'nden istediğimiz rapora "Bu yapı terör örgütüdür" ifadelerini Turgut Aslan yazmıştır ve imzayı atmıştır. Yakın koruması Hasan Gülhan yanında şehit edildi.
"SORUMLULUĞUMUZ ÇOK AĞIR"
* Yıllardan beri Tiananmen Meydanı'nda tankın önünde duran kişi hatırlanmaktadır ama milletimiz defalarca tankın altına yatmıştır, canından feragat etmiştir. Bunun için sorumluluğumuzun çok ağır olduğunu düşünüyorum. Millete, şehitlerimize ve gazilerimize borcumuzun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden bu ağır sorumluluğu her gün arkadaşlarımla birlikte omzumda hissediyorum.
* 15 Temmuz soruşturmalarında azami dikkat ve özeni sarf ediyoruz. Kimsenin hakkına ve hukukuna ihlal etmemeye azami dikkat ediyoruz. Kılı kırk yarmaya çalışıyoruz. Köprüde ateş etmeyen erlerin bir kısmı da tutuklandığını hatırlıyorum. Tankları kullanma emrini kimin verdiğini, 'terör saldırısı' diyerek kışlalardan kimlerin çıkardığını anlatınca birkaç gün içinde hemen tahliyeleri sağlandı.
15 Temmuz gecesi FETÖ'cülerin ihanetinin yeni görüntüleri ortaya çıktı
"DARBEYE KATILANLARIN DAHA FAZLASI TSK'DAYDI"
Benim 15 Temmuz darbe girişimine karşı yorumum şudur: Türk Silahlı Kuvvetleri'nde yuvalanmış örgüt mensuplarının tamamı darbe girişimine katılmamıştır, bir kısmı katılmıştır. 15 Temmuz yargılama davalarında yargılanan asker sayısı bellidir. Bu sayının daha fazlası TSK'da içerisinde görev yürütmekteydi. Zaten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve diğer başsavcılıklar tarafından örgüt üyeliği suçundan bu kişiler hakkında soruşturma devam etmekte. Bu örgütün stratejisidir. Örgüt birtakım kuvvetlerini ihtiyat kuvveti olarak yedekte tutmuştur. Bir kısmını darbe girişimine sevk etmemiştir, geri planda tutmuştur. Bu geri planda kalanlara yönelik soruşturmalarımız da devam etmektedir."