FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından harekete geçen Cumhuriyet Başsavcılıkları, Türkiye genelinde iki yıl içerisinde darbe girişimi ve örgüte yönelik 100 binin üzerinde soruşturma başlattı.Soruşturmaların yanı sıra açılan davalardaki yargılamalarda, örgütün ilginç taktikleri ve gerçek yüzü deşifre edildi.
FETÖ'nün taktikleri tek tek çözüldü!
Soruşturmalarda elde edilen deliller, yargılama süreçlerindeki tanık beyanlarına göre, FETÖ üyelerinin bir araya geldiği toplantılarda "sohbet abisi" olarak adlandırılan örgüt mensuplarının, "kör bilgisayar" adı verilen, hiçbir şekilde internetle bağlantı kurulmamış bilgisayarlar kullandıkları belirlendi. Böylece örgüt toplantılarında yer tespiti yapılması ve konuşmaların dinlenmesinin önüne geçilmesi hedeflendi.
Örgüt üyeleri, kullandıkları telefon hatlarının farklı kişiler adına abonelik kaydı olmasına da özen gösterdi. Kontörlü cep telefonu hatları örgüt üyeleri arasında sürekli değiştirildi. Söz konusu hatlara kontör yüklenmesi için kamera olmayan iş yerlerinin kullanılmasına dikkat edildi.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen tarafından örgüt mensuplarına gönderilen 1 dolarlık banknotlara nasıl umut bağlandığı gün yüzüne çıkarıldı. Bazı örgüt mensuplarına ABD'de bulunan Gülen tarafından 1 dolar gönderildi. Örgüt üyelerinden bu 1 dolarların cüzdanlarda taşınması istendi. Örgüt mensupları, 1 dolarların bereket getireceğine, işlerin açılacağına inandı. Bazı örgüt mensupları ise1 doları satmayı tercih etti. FETÖ üyelerince önemli olduğu düşünülen 1 dolarlık banknotlar bazı örgüt mensuplarınca arkadaş ortamında 50 dolar karşılığında satışa sunuldu.
ÖRGÜT EVLERİ POLİS BASKINLARINA HAZIRLANDI
Örgüt, darbe girişiminden önce yapılan operasyonlara yönelik çeşitli tedbirler geliştirdi. Örgüt evlerine önceden bilinmeyen zamanlarda FETÖ'nün üst düzey yöneticileri aracılığıyla baskınlar yapıldı. Bu ani baskınlarda, polis operasyonlarında olduğu gibi aramalar gerçekleştirildi. Örgüt üyelerinin kaldığı yerlerdeki aramalarda, FETÖ ile bağlantıyı ortaya çıkaran CD, doküman ve belge arandı. Bu yöntemle, örgüt üyelerinin polis operasyonlarına hazırlanmaları ve örgütsel dokümanların imha edilmesi amaçlandı.
Sivas'ta, FETÖ'nün Türk Silahlı Kuvvetlerindeki askeri mahrem yapılanmasına yönelik operasyonda gözaltına alınan ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak itiraflarda bulunan astsubay ise örgütün askeri okullara öğrenci kazandırmak için izlediği taktikleri anlattı. Astsubay A.Ç, "Sorumlumuz bana 'Senin annenin başı kapalı, peruklu fotoğraf çektirsin, baban sakallı, sakallarını kessin ya da kirli sakallı fotoğraf çektirsin.' dedi. Mülakat sırasında bana dik bir şekilde ellerimiz dizlerimizde oturmamız gerektiğini söyledi. 'Ailende namaz kılan var mı?', 'Sen namaz kılar mısın?' şeklindeki sorulara ne dinden kopuk ne de çok dine düşkün biri gibi cevap vermemi istedi." ifadelerini kullandı.
FİŞLEME İÇİN ÖZEL PROGRAM
Öte yandan örgüt, askeri personele ilişkin fişleme amaçlı bilgileri "MATRIX" adı verilen özel programla çalıştırılan flaş bellekler aracılığıyla örgüt yöneticilerine aktardı.
FETÖ yöneticileri, askeri yapılanma içerisindeki üyelerine, programın yüklü olduğu özel flaş bellekleri dağıttı. Örgüt üyelerinin flaş bellekleri bilgisayara taktığında programa, verilen özel şifrelerle giriş yaptı.
Askeri yapılanma içerisindeki üyelerin, rütbeli askerlerle ilgili verdikleri bilgilerin tamamı bu taşınır belleklerde depolandı.
FALCON OYUN SİMGESİYLE KAMUFLE EDİLDİ
Bilişim alanında da çeşitli taktikler geliştiren terör örgütü, kriptolu haberleşme ağı "Falcon"u, cep telefonlarına elektronik, spor ve video oyunu odaklı canlı görüntü sağlayan programın simgesiyle yükledi.
FETÖ üyeleri, programa, diğer bir şifreli haberleşme ağı olan "ByLock"ta olduğu gibi verilen "ID"ler üzerinden giriş yaptı. Örgüt üyeleri birbirlerini bu program üzerinden ekleyerek iletişim kurdu.
Örgüt tarafından Falcon'dan gönderilen mesajların 48 saat içinde otomatik silinmesinin ardından mesajların ve talimatların saklanması için özel not defteri uygulaması da geliştirildi.
"Cryptnote" adlı uygulamanın deşifre olmasının önüne geçmek için meşru bir uygulamanın simgesini ve adını kullanan örgüt, üyelerin cep telefonlarına özel geliştirdiği programı yükledi.
Örgüt üyeleri bu programa Falcon'da olduğu gibi verilen şifrelerle giriş yaptı. FETÖ mensupları, Falcon'dan gönderilen talimatları bu uygulamaya kaydederek, gerek görüldüğünde tekrar okunması için sakladı.
MİT'İ SUÇLAMAK İÇİN REYHANLI SALDIRISINA GÖZ YUMULDU
Hakimler ve Savcılar Kurulu Teftiş Kurulu Başkanlığının raporuna göre, MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan, Yargıtay 16. Ceza Dairesince 17 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan, Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki saldırıya ilişkin iddianameyi de hazırlayan eski Cumhuriyet Savcısı Özcan Şişman'ın, "ByLock" kullanıcısı olduğu tespit edildi.
Şişman, FETÖ'nün amacı doğrultusunda örgüt mensubu kolluk görevlileriyle hareket etti.
Türkiye'yi ve hükümeti yurt içi ve yurt dışında zor durumda bırakarak itibarsızlaştırma gayesi taşıyan Şişman, 11 Mayıs 2013'te Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde bomba yüklü iki aracın patlatılması sonucu 53 kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda vatandaşın yaralandığı saldırıyı MİT ile ilişkilendirerek sözde Selam Tevhid-Kudüs Ordusu'nun şiddet eylemi olarak sunmayı amaçladı.
Şişman, Reyhanlı saldırısının planlayıcısı Anas Asalieh ve bağlantılarına yönelik Antakya ve Samandağ'da MİT-Emniyet koordinasyon toplantısında alınan karara rağmen planlanan operasyonu erteledi.
Ayrıca Şişman, Asalieh ve bağlantılı diğer kişilere ilişkin telefon-ortam dinlemeleri olmasına ve operasyon konusunda mutabakat sağlanmasına rağmen, 1 Mart 2013'te Hatay Yayladağı'ndan Türkiye'ye giriş yapan Asalieh'in yakalanmasına yönelik operasyon talimatı vermekten de kaçındı.
"Ellerinde somut silah-patlayıcı ve benzeri malzeme bulunmaması, operasyondan beklenen neticenin alınamayacağı endişesi taşıdığını" ileri süren Şişman, operasyonun ertelenmesini savundu. Şişman, böylece Reyhanlı ilçesindeki terör saldırısını haber almasına rağmen operasyon başlatmadı, MİT'i suçlamak için saldırıya göz yumdu.
MÜFETTİŞE ÖZEL ZİL SESİ
Çorum Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında, örgüte ait eğitim kurumlarında yasal olmayan uygulamaların nasıl gerçekleştirildiği belirlendi. Bu soruşturmaya göre de örgüt, eğitim kurumlarında belgesiz öğretmen çalıştırdı.
Okullara gerçekleştirilecek müfettiş denetimlerinde ise belgesiz öğretmenlerin derslerden çıkarak okullardan uzaklaşmaları için ilginç bir yönteme başvuruldu. Müfettişler, okullara denetime geldiklerinde teneffüs zil sesleri farklı tonlarda çalındı. Böylece, belgesiz çalışan öğretmenler şifre olarak kullanılan zil sesinin çalmasıyla denetimlere karşı uyarıldı.
PARA TRANSFERİNE İŞ GEZİSİ KILIFI
Kırklareli'nde yürütülen bir soruşturmada ise FETÖ'nün "iş gezisi" adı altında düzenlediği yurt dışı gezilerinde para transferi yaptığı tespit edildi.
Yurt dışına çıkışlarda her bir kişinin gümrükten çıkarabileceği para miktarının hesaplanmasıyla geziye katılanlara 5'er bin avro para dağıtıldı. Bu paralar katılımcılar tarafından gidilen ülkeye sokuldu. Daha sonra toplanan paralar, örgütün yurt dışındaki birimlerine dağıtıldı.
Kırklareli'ndeki soruşturmada kurban bağışlarında da usulsüzlük yapıldığı belirlendi. Örgüt, kurban bedelinin üzerinde topladığı paraları kendi kasasına aktardı.
Soruşturmalarda, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in olağanüstü özelliklere sahip biri olarak görüldüğü de deşifre edildi.
Örgüt üyeleri, ABD'nin Pensilvanya eyaletinde görüştükleri terörist başı Gülen'in bardağından artan suyu içmek için adeta birbirleriyle yarıştı.
ÖRGÜT ÜYELERİNE ATLET HEDİYESİ
Eskişehir'de alınan bir sanık ifadesine göre Gülen, bazı örgüt mensuplarına kendi giydiği atletleri hediye olarak gönderdi. FETÖ üyelerinin bu atletleri giyerek uyuduğu ortaya çıktı.
İzmir'de yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında itirafçı olan eski emniyet mensubu, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in yaşadığı Pensilvanya'daki malikaneye yaptığı ziyarette yaşadıklarını anlattı. İtirafçı N.Y, örgüt üyelerinin Gülen'in ağzını sildiği peçeteyi sakladığını aktardı.
N.Y, ifadesinde, "Gülen'in içtiği bardaktan artan suyu 'zemzem' diye şişeye koyuyor, sonradan içiyorlardı. Orada bulunduğum süre içerisinde eski Galatasaraylı futbolcu Arif Erdem, kapatılan Samanyolu TV Genel Yayın Yönetmeni Hidayet Karaca ve kapatılan Zaman gazetesi yazarı Ali Ünal'ı gördüm. Hatta Fetullah Gülen'in artık suyundan en çok Arif Erdem içiyordu." dedi.
Başka bir itirafçı S.K. ise Gülen'in ısırdığı bir hurmanın bir örgüt üyesine verilmesini, "Fetullah Gülen orucunu açmak için hurmadan bir miktar ısırdı. Kalanını ise Ankara'da kamu görevinden ihraç edildiği söylenen kişiye 'üzülmesin' diye ulaştırılmak üzere salonda bulunan birine verdiler." ifadeleriyle anlattı.