İstanbul halkının verdiği kararın başımızın üstünde yeri var
Asıl önemli olan milli iradenin en sağlıklı şekilde tecelli etmesi
Siyaset anlayışımızda millete küsmek ve milleti suçlamak asla yok
Kabine revizyonu gerekiyorsa biz yaparız. Bu iş siparişle olmaz
Millet 31 Mart ve 23 Haziran'daki iradesiyle AK Parti ve MHP'ye "Durmak yok, yola devam" dedi
Faizi düşürmeye, enflasyonu tek haneye indirmeye çalışıyoruz. Sinyalleri gelmeye başladı
S-400 meselesi egemenlik haklarımızla ilgili. Geri adım atmayacağız
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, dün AK Parti Grup toplantısında gündemdeki konularla ilgili önemli mesajlar verdi. Erdoğan konuşmasına İstanbul seçiminin sonuçlarını değerlendirerek başladı. İşte Erdoğan'ın sözleri:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan AK Parti Grup Toplantısı'nda önemli açıklamalar
BAŞIMIZIN ÜSTÜNDE YERİ VAR
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçilen CHP adayı Ekrem İmamoğlu'nu bir kez daha tebrik ediyorum. İstanbul halkının kararının başımızın üstünde yeri vardır. Binali Bey'in seçimi kazanmasını arzu ettik. Kendisine gayreti ve mücadelesi için buradan teşekkür ediyorum. Binali Bey İstanbul'da bürokrat olarak başladığı hizmet yolculuğunu bugüne kadar sürdürmüştür. Kendisi tecrübelerini, projelerini hayata geçirmek için aday olmuştu. Ama İstanbul halkının takdiri bu şekilde gerçekleşti. Altını çizerek tekrar ediyorum, bizim için asıl önemli olan milli iradenin en sağlıklı, en güvenli, en şaibesiz şekilde tecelli etmesidir. Son seçim kimin kazandığının ötesinde milli iradenin tecellisiyle ilgili tereddütleri ortadan kaldırmış olması bakımından başlı başına değerlidir, kıymetlidir.Türkiye genelindeki asıl seçim olan 31 Mart'ın galibinin ise tartışmasız şekilde Cumhur İttifakı'dır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan "İstanbul halkının kararının başımızın üstünde yeri vardır"
Büyükşehir seçimlerinde İstanbul'da, 2004'ten itibaren yerel seçimlerde nereden nereye geldiğimiz bakımından önemli. 2004'te yüzde 45,3, 2009'da yüzde 44,7 oranında, 2014'te de yüzde 47,9 oranında oy almıştık. Geçtiğimiz pazar günü de oy oranımız yüzde 45 olarak gerçekleşti, fakat bu oran kazanmamıza yetmedi. 2024 seçimlerine kadar AK Parti ve MHP olarak İstanbul'da sahip olduğumuz 25 ilçe belediyesi ve 180 büyükşehir belediye meclis üyesi ile halkımıza en güzel hizmetleri vermenin gayreti içerisinde olacağız. Aynı şekilde Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kurumlar olarak da İstanbul ile ilgili projelerimizi, yatırımlarımızı hayata geçirmeye devam edeceğiz. Derin bir aşkla bağlı olduğumuz bu şehre hizmet etmeyi en büyük paye görerek son nefesimize kadar inşallah bu yolda yürüyeceğiz.
MİLLETİMİZE KÜSMEK YOKTUR
Şimdi önümüzde Cumhurbaşkanlığı ve Meclis için 4 yıldır, belediyeler için 5 yıllık icraat dönemi bulunuyor. Tüm gücümüzü önümüzdeki döneme teksif ederek çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bizim siyaset anlayışımızda millete küsmek, milleti suçlamak asla ve asla yoktur. Tam tersine gerek 31 Mart'ta gerek 23 Haziran'da milletimize kendimizi niçin anlatamadığımızın muhasebesini yapacağız. Her alanda nerelerde eksiklik, kopukluk, yanlışlık olduğunu tespit ederek bunları gidermenin yollarını arayacağız. Bu değerlendirmenin sonucuna göre de atmamız gereken adımları kararlılıkla hayata geçireceğiz. Milletimizin verdiği mesajları görmezden gelerek kulağımızın üzerine yatma lüksüne sahip değiliz. Bu bakımdan hem Cumhur İttifakı'na hem partimize hem de şahsımıza gönül veren tüm kardeşlerimiz müsterih olsun. Bu arada Başkan Erdoğan, grup toplantısının ardından Meclis'te kalarak kurmayları ve milletvekilleriyle sohbet etti. Erdoğan'ın İstanbul seçimlerinin morallerri bozmaması gerektiğini belirterek "İstanbul'u kaybetmek Türkiye'yi kaybettiğimiz anlamına gelmesin. Biz Türkiye'nin her yerinde olan bir partiyiz. Daha çok çalışacağız" dediği öğrenildi.
EKONOMİDE YAPISAL REFORMLAR SÜRECEK
Önümüzdeki dönemde ekonomi ve güvenlik konuları gündemimizin en üst sıralarında yer alacaktır. Türkiye'nin ekonomideki asıl hedefi markalaşmaya, yüksek katma değere dayalı üretimi geliştirmektir. Maalesef Türkiye'de sözde siyaset yapan birileri eğitimde attığımız adımları, sağlıkta attığımız adımları küçümsemeyle prim yapmaya çalışıyor. Ulaşımda attığımız adımlarla prim yapmaya çalışıyor.Ülkemizin geleceğini karartmaya, önünü kesmeye yönelik ekonomik tuzakların milletimizi günlük hayatında nasıl bunalttığının farkındayız. Kur, faiz ve enflasyon üçgeninde bunalan girişimcilerimizin, işadamlarımızın, esnafımızın ve çalışanlarımızın hangi sıkıntılar çektiğini de gayet iyi biliyoruz. Faizleri düşürmeye, enflasyonu tek haneli rakamlara indirmeye çalışıyoruz. İnşallah sinyalleri gelmeye başlamıştır. Ekonomide istikrarı sağlamadan üretimi, yatırımı, ticareti istihdamı istediğimiz seviyeye getiremeyeceğimiz açıktır. Türkiye'nin üretimdeki ve insan gücündeki potansiyelini, kabiliyetini bilenler ülkemiz ekonomisine yönelik saldırıları işte hep bu istikrar noktasına yoğunlaştırıyor. Dolar kuru bir süredir 6 TL'nin altında seyrediyor. Merkez Bankası döviz rezervlerimiz yeniden 100 milyar dolar seviyesine yaklaştı. Borsa bir ayda 86 binden 95 binin üzerine çıktı. Tahvil faizleri yüzde 19'un altına indi. Ülke risk primimiz geriliyor.
G-20 SONRASI BAZI MÜJDELERİMİZ OLACAK
Ekonominin nabzını tutan güven endekslerinin hepsinde de haziran ayında olumlu yönde yükseliş görülüyor. İmalat sanayiinde kapasite kullanım oranlarında da artış var. İhracatımızdaki ve turizm sektöründeki olumlu yükseliş sürüyor. İnşallah ihracatta 170 milyar doların üzerine ve turizmde de 50 milyon turistin üzerine çıkacağız. Bu durum cari açığın da fevkalade azalmasını sağlar.Uluslararası yatırımcıların ülkemize olan ilgisi artarak sürüyor. Hemen her gün ilgili kurumlarımız yeni yatımlarla ilgili görüşmeler yapıyor, programlar düzenliyor. Türkiye'yi bölgesel krizler ve iç politik gelişmeler üzerinden köşeye sıkıştıranlara fırsat vermiyoruz. G-20 zirvesi ve Çin ziyaretinden sonra bazı müjdeleri sizlerle paylaşacağıma inanıyorum. Ekonomide yapısal reformları kesintisiz sürdürüyoruz. Türkiye'nin istikrarını bozmayı amaçlayanlara en güzel cevapları icraatlarımızla, reformlarımızla, başarılarımızla vermekte kararlıyız.
S-400'LERDEN GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ
Türkiye'nin güvenlik ihtiyaçları konusundaki çok yönlü arayışlarımızı sürdürüyoruz. S-400 hava savunma sistemlerini inşallah önümüzdeki ay teslim almaya başlıyoruz. Türkiye, kendi güvenlik gereksinimlerini karşılama konusunu hiçbir ülkeyle müzakere etmek, bu konuda izin almak, hele hele baskılara boyun eğmek durumunda değildir. S-400, doğrudan egemenlik haklarımızla ilgili bir konudur ve geri adım atmayacağız. Bölgemizi ve dünyayı ilgilendiren kritik gelişmelerin yaşandığı bir dönemde birileri ülkemizi yine kendi içine hapsetmeye çalışıyor. Hedef Türkiye'yi küresel oyunun dışına itmektir. Biz, bu niyeti gördüğümüz için hazırlıklarımızı yaptık. Suriye'de terör örgütünün kazanımlarımıza yönelik saldırılarının tamamını da boşa çıkardık, Türkiye'yi krizin ve yıkımın bir parçası haline getirmeye yönelik çabaları akim bıraktık. İmralı'daki terörist başının kamuoyuna yaptığı açıklamalar ve bununla ilgili değerlendirmeler, örgüt içinde hem iç politikada hem de bölge politikalarında ciddi görüş ayrılıklarının ortaya çıktığının işaretidir.
"S-400 hava savunma sistemlerini önümüzdeki ay teslim almaya başlıyoruz"
DOĞU AKDENİZ'DE SONDAJA DEVAM
Doğu Akdeniz'de sondaj çalışmaları artarak sürüyor,sürecek. Eskiden böyle sondaj veya arama tarama gemilerimiz yoktu, şimdi hamdolsun hem arama hem de sondaj gemileri olmak üzere bu tür 4 gemiye sahip olduk. Bütün bunlarla beraber bunların korumasını, güvenliğini de aynı şekilde Silahlı Kuvvetlerimizin ilgili birimleriyle yürütüyoruz. Yunanistan Başbakanı kendine göre bir şeyler söyleyip duruyor. Ne söylerse söylesin. Bizim orada bir defa haklarımız var.Ülkemizde sözde siyaset yapanlar, 'Bu noktada niçin böyle adımlar atıyoruz?' gibi eleştiriler yapıyorlar veya yapabilirler ama bunların öyle bir derdi, sıkıntısı yok. Bunların, benim Kuzey Kıbrıs'taki soydaşlarımın hakları konusunda bir hassasiyet var mı? Burada Fransa'nın söyleyecek hiçbir şeyi yoktur. Burada Türkiye konuşur, garantördür. Yunanistan konuşur, garantördür. İngiltere konuşur, garantördür ama Fransa, sen konuşamazsın.
"Doğu Akdeniz'de bölgede attığımız adımları kararlılıkla sürdüreceğiz"
YENİ HÜKÜMET SİSTEMİNE UYUM SAĞLANDI
Türkiye, 24 Haziran seçimleriyle tarihin en büyük yönetim reformu olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçti. Böylesine büyük bir reformun oturması, uygulamanın yerleşmesi elbette zaman alacaktır. Ancak genel hatlarıyla milletimizin bu sistemi kabullendiğini, ülkemizin de uyum sağladığını görüyorum. Bir yıllık uygulama sonuçları, eksikleri, aksaklıkları ve geliştirilmesi gereken yönleriyle ilgili bir kapsamlı çalışma başlattık. Bu çalışmanın sonuçlarını da inşallah milletimizle paylaşacağız.
SURİYE'YE GERİ DÖNÜŞLER MİLYONLARA ULAŞACAK
Suriye'deki krizin bir çözüme kavuşturulmasını sağlayacak çözüm yollarını sonuna kadar zorladık, zorluyoruz, zorlayacağız. En önemli konu bir terör koridoru olayıydı. Bunu ortadan kaldırdık. Şu anda terör koridorunu güvenlik koridoru haline getirelim. Türkiye'deki mültecilere oralarda yerleşim imkanı sağlayalım. Birlikte bu güvenlik koridorunda yerleşim yerini yapalım. Bu konuda ABD gelsin lojistik desteğiyle desteğini versin. Biz TİKA ile yerleşim noktasında altyapı üstyapı yaparız. Batı ülkelerine başta Obama, şu an Trump'a söyledim. O da bu ifadeleri birkaç kez kullandı. Mali desteği kimse vermedi. Sayın Merkel ile de bunları konuştum. O da böyle bir desteği verebileceğini söyledi ama bir gelişme olmadı. Aynı şekilde Suudla da görüştüm o da söyledi. Oradan da ses yok. Hep söylüyorlar ama laf ola beri gele. Bütün bunlara rağmen ülkemizde bulunan Suriyelilerin geri dönüşleri için güvenli bölgeleri genişletmeye çalıyoruz. Şu ana kadar 330 bin kişi geri döndü. Kısa sürede bu rakam milyonlara ulaşacaktır.
SİPARİŞ ÜZERİNE KABİNE REVİZYONU OLMAZ
Başkan Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndan çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin kabine revizyonuna ilişkin sorusu üzerine Erdoğan, "Böyle bir şey yapılması gerekiyorsa biz yaparız. Sipariş üzerine bu işler olmaz, hele hele bu vatanı sevenler olarak bunları sürekli gündemde tutmak şık olmaz, şık da değil" yanıtını verdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşme yapıp yapmadığı sorulan Erdoğan, "Telefonla görüşmemiz oldu ama tabii bir değerlendirmeyi yurt dışından geldikten sonra inşallah yine oturur yaparız" dedi. Türkiye ittifakı hep vurgulanıyor ama bu kapsamda liderlerle bir görüşme olabilir mi?" sorusu üzerine de Erdoğan, "Bu verdiğimiz sinyal onlara değil mi? Onlara. Bunların detaylarına, teferruatına ayrıca gireriz. Gelişmelere göre sınırlı adımlar atılabilir ama bizim önceliğimiz halkımızla bu işi başarmaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'Kabine değişikliği' açıklaması
K.MARAŞLI KARDEŞİM ANLAMIŞ, HANIMEFENDİ ANLAMAMIŞ
Başkan Erdoğan, grup toplantısında bir kamyon şoförünün K.Maraş-Göksun yolu ve tünellerine ilişkin izlenimlerini aktardığı sosyal medya videosunu izleterek,"Şimdi ben vatandaşımızın güzel bir tebliğini sizlere perdede göstermek istiyorum. Benim K.Maraşlı kardeşim anladı ama bu hanımefendi (Meral Akşener) hala anlayamadı. Herhalde bunu izleme fırsatı bulursa anlayacaktır. 'Görevin' diyorlar. Siyasi kadrolar bu ülkede ne yapar? Bunlar bugüne kadar niye yapılmıyordu? Şimdi yapınca niye rahatsız oluyorsun? Teşekkür etmesini bilin.
MİLLİ İRADENİN YANINDA VE EMRİNDE OLACAĞIZ
Başkan Erdoğan, İBB yenileme seçim sonuçlarını AK Parti tarafından gazetelere verilen ilanla İstanbullular'a ve AK Partililer'e hitap ederek değerlendirdi. İlanda özetle "Aziz İstanbullular, yol ve dava arkadaşlarım, AK Parti olarak temel prensibimiz hakk'a hizmet eder gibi hiçbir ayrım yapmadan, insanımıza hizmet etmek, gönülden gönüle köprüler kurarak gönülleri kazanmayı bilmek olmuştur. Milli irade bir kez daha tecelli etmiş, sağlam temellere oturan demokrasimiz yine kazanmıştır. Seçim sonuçlarının öncelikle İstanbul'umuz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Vatandaşlık görevini yerine getiren tüm İstanbul seçmenine en kalbi duygularımla teşekkür ediyorum. Dün olduğu gibi yarın da milli iradenin yanında ve milli iradenin emrinde olacağız" ifadeleri yer aldı. SABAH