Başkan Recep Tayyip Erdoğan İstanbul'da 94 Ruhuyla Cihannüma Kadim Dostlar Büyük buluşmasında önemli açıklamalarda bulundu.
Başkan Erdoğan'dan CHP adayına sert tepki: Özür dilemedikçe makama layık olamaz
"SEN BU MİLLETİN VALİSİNE TAHAMMÜL EDEMİYORSUN"
Büyükşehir belediye başkanı olarak 4,5 yıl görev yaptım. Milletin emanetini Allah'a şükür yere düşürmedik. Tüyü bitmemiş yetimlerin hakkına el uzatılmasına asla müsaade etmedik. Bu aziz şehre olması gerektiği gibi sahip çıkmanın, layık olduğu şekilde hizmet etmenin çabasını güttük. Milletimize olan taahhütlerimizi tek tek gerçeğe dönüştürdük. İstanbul'da sessiz bir devrime imza attık. 1994 senesiyle beraber belediyelerin iradesine, belediyecilik hizmetlerinde hamdolsun ülkemizde yepyeni bir dönemi başlattık. İstanbul böylece faşist CHP zihniyetinden kurtuldu. Milletimiz ilk kez 24 saat kapısını kendine açık tutan, derdiyle dertlenen, sevincine ortak olan farklı bir zihniyetle buluştu. Şimdi herkesi kucaklamak için geliyorum diyen kişi, Ordu'da bu milletin, bu devletin valisine ne diyor, it diyor. Bu nasıl kucaklama yahu! Sen her şeyden önce bu milletin valisine tahammül edemiyorsun? Sen İstanbul gibi bir şehre belediye başkanı olmak için yola çıkıyorsun.
İşte "itlik" skandalının en net görüntüsü
"POLİSE 'ŞEREFSİZLER' DİYEN GÜRUHLA BERABERLER"
Böyle bir kişi benim milletimden başta Ordu valimizden özür dilemedikçe böyle bir adaylığa layık olmak, böyle bir makama gelemez. Bu makamda bulunanların her şeyden önce edeple bu makama gelmesi lazım. Ondan sonra bu milletin polislerine şerefsizler ifadesini kullanan bir güruhun da yanında olduğunu düşünün. Şu anda seçim sathı mailindeyiz. Valimiz tabii ki bunu yanına bırakmayacaktır. Davasını açmak suretiyle süreci devam ettirecektir. Susuz bir İstanbul'u suya kavuşturan biz olmadık mı? Dağları delerek İstanbul'a suyu getiren biz olmadık mı? Melen'den 230 kilometreden suyu getiren biz olmadık mı? Boğazdan suyu geçiren biz olmadık mı? Şu anda İstanbul'da bütün kavşaklar, bizden önce kavşak söz konusu değildi. Bunların hepsini biz yaptık. Metrobüs, Söğütlüçeşme'den al ta kendisinin belediye başkanlığı Beylikdüzü'ne kadar metrobüsü getiren biz olmadık mı?
"KENDİSİ GEÇTİĞİNİ SÖYLÜYOR İYİ Kİ Kİ GEÇTİN"
Bütün bu süreç şu anda İstanbul'a belediye başkan adayı olarak sunduğumuz Binali Yıldırım Bey kardeşimizle yürüdü. Marmaray'ı yaptık. Şu ana kadar 350 milyonu buldu. Kendisi oradan geçtiğini söylüyor. İyi ki geçtin. Ama kadir kıymet bilmek çok önemli. Bütün bunların yanında değerli kardeşlerim İstanbul'un o kirli havasını ortadan kaldıran biz olduk. Şimdi yatıyor, kalkıyor bütçe diyor. Göreve geldin bizim 2,5 milyar dolar borcumuz vardı. Teslim ederken 1 milyar 250 milyon dolarla devrettim. Şimdi rakam o günden bugüne İstanbul büyüyor. Yatırımlar sürekli artıyor. Şimdi tabii ki rakam çok daha ilerde. Önce bunu bir gör, bak nereden nereye geldi?
"MADEM SEÇİLDİN BU İŞLERLE NİYE UĞRAŞIYORSUN? BU FETÖ SANATIDIR"
Şu anda millet bahçelerini çoğaltmanın hesabı içerisindeyiz. 1994'den önce yolsuzluk, yoksulluk, yasaklarla anılan İstanbul vardı. Hamdolsun bugün geleceğine güvenle bakan bir İstanbul var. Bugün Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'yle, İstanbul Havalimanı'yla gündeme gelen bir İstanbul var. İnşallah bu kalkınmayı 23 Haziran'dan sonra Binali Bey kardeşimin şehri eminliğinde devam ettireceğiz. 6 günümüz var. Pazar akşamı inşallah bu mücdeyle Pazartesi'ye girmemiz lazım. Büyük ve güçlü Türkiye davasını hedeflerine ulaştırabilmemiz için, önümüzdeki imtihanları alnımızın akıyla vermek zorundayız. 18 günde neler yaptım diyor. Ben söyleyeyim neler yaptığını, 18 günde başkanvekillerinin ofislerinin, odalarının kilitlerini sökmekle meşgul oldu. Veri kopyalama diye bir olayın içerisine girdi. Madem seçildin bu işlerle niye uğraşıyorsun. Bu FETÖ sanatıdır.
"BAKTIK Kİ DÜN GECE BİR DE İSİM VERİYOR AMA BİZ VERMEYİZ"
Belediyenin verilerinin nereye aktarılacağı belli olmayan bir şekilde kopyalanmaya çalışılmasından gönüllü kuruluşlarımıza kadar bir hesaplaşma, öc alma siyaseti güdülmüştür. Belediyeler vakıflarla işbirliğine girmez mi, girer. Nakdi para verme gibi bir durum tabii ki olmaz. Devletin Vakıflar Genel Müdürlüğü vardır. Bu tür vakıflarla işbirliğine gider. Onlara parasal değil ayni olarak arazi tahsisleri vesaire bu tür şeyler yapar. Oralarda birçok hizmetleri o STK'lar vasıtasıyla yürütür. Bu beylerin malum STK'ları vasıtasıyla yıllarca bu ülkede yaptıklarını biz bilmiyor muyuz? Hepsini biliyoruz. Baktık ki dün akşam bu işlerden bahsediyor, bir de isim veriyor. Ben de mi isim vereyim. Ama vermem.